İleri Kitap

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili İleri Kitap okurları, geçtiğimiz haftalarda yayımlanan kitaplardan sizler için derledik. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili kitapseverler, geçtiğimiz haftalarda basılıp raflara yerleşen kitaplar arasından sizler için derledik. Beğeneceğinizi umuyor, iyi pazarlar diliyoruz.

Yaşadım diyebilenlerin romanı: Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim

Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim hayatın getirdiği türlü zorluklara göğüs gererek aşkları, dostlukları ve yoldaşlıklarıyla tarihin en uzun ve çetin savaşında safta duranların, farklı farklı milletlerden yoldaşlarıyla sanki bir anadan doğmuşçasına mücadeleye atılanların, 15’lerin mirasını yüreklerinde taşıyanların romanıdır.

Gençlerle ve ‘babaannelerle’(?) baş başa: Yapay zeka

Yine de Babaannelerle Baş Başa’nın ima ettiği şey Erkin Özalp’in Gençlerle Baş Başa: Yapay Zeka kitabı için de son derece geçerli; yani bu kitap sadece gençler için değil konuyu merak eden her yaş ve bilgi düzeyinden okuyucu için son derece anlaşılır bir biçimde yazılmış. Ancak benim gibi doktorasını on yıl önce müzik üzerine yapay zeka uygulamaları geliştirerek yaptıktan sonra konuyla neredeyse hiç ilgilenmemiş birisi için bile hem temel kavramları hem de güncelliği ile öğrenilecek yeni şeylerin bulunabileceği bir kitap

Irkçılık sandığımız kadar uzak bir ülke mi?

Umut Sokağı Çocukları'nda, yolları birbirleriyle kesişen ve farklı geçmişlere, kültürlere ait bu insanların gündelik hayatlarını gözlerken, yaşama tutunma mücadelelerine de şahitlik ediyoruz...

Umutsuzluğun kusursuz görüntüsü: Göğün Mavisi

İnsanların hepsi uşak... Aralarından biri efendi gibi görünüyorsa, diğerleri kasılmaktan çatlamakta... Fakat... Hiçbir şeye boyun eğmeyenler ya hapisteler ya da toprağın altında... Yani birkaçı için hapis ya da ölüm, geri kalan diğer herkes için de uşaklık...

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili kitapseverler, geçtiğimiz haftalarda yeni çıkan kitaplar arasından bu karantina günlerinde sizlere eşlik edebilecek kitaplar derledik. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

Uğultulu Tepeler ya da aşk ve intikam

Uğultulu Tepeler, tipik romantik bir aşk hikayesi sunmuyor. Kitap, barındırdığı psikolojik ögelerle zenginleşerek beklentinin çok daha ötesine geçiyor. Geri dönüş ve zaman sıçramalarıyla örülü kurgusu ile okuyucuda merak uyandırıyor. Yazar, Victoria Dönemi’nin donuk ilişkilerini, bastırılmışlığın olumsuz dışa vurumunu, miras ve para merakını gotik üslubu ile başarıyla yansıtıyor. Bu yönüyle roman, dönemin kusursuz bir belgeseli olarak da değer taşıyor.

Amazon'un ruhu, bir ihtiyar ve aşk romanları üzerine

Tolstoy “bütün iyi hikâyeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” derken büyük ölçüde haklıydı. Ancak Aşk Romanları Okuyan İhtiyar ile Luis Sepúlveda her ikisini de yaptı. Kahramanımız Antonio José Bolívar Proaño şehre gelen yabancıyı yakalamak için bir yolculuğa çıktı. 

İki kelimenin an’lar sarmalı: Günaydın Bendi

Doğaya ve mucizelere sığınırken bizlere en çok çocuklar sarılıyor. Sevginin ve bir şeyleri alt etmenin peşinden en hızlı çocuklar koşuyor ve kelimeleri, koşullar her ne kadar karmaşık olursa olsun en güzel onlar yan yana getiriyor. “Günaydın Bendi” cesaretin, sevginin ve direncin çocuklarının sıcacık öyküsüyle kendisi sayfalarda sarmalanıp dururken en çok bizi kucaklıyor. 

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili kitap okurları, bu hafta da sizler için yeni çıkan kitaplardan derleyip beğenilerinize sunuyoruz. Evde kaldığımız bu günlerde sağlıklı günler ve iyi okumalar dileriz.

Körleşme

Körleşme Elias Canetti’nin 26 yaşında yazdığı bir roman. Birinci Dünya Savaşı bitmiş fakat ikincisine doğru hızla yol alındığı kaotik bir dönemin tanığıdır Canetti. Viyana’da yaşadığı dönem kozmopolit bir ortamdır ve Profesör Kien’le birlikte romanda yarattığı karakterler, içinde yaşadığı toplumun bir yansımasıdır

Düşlerin sesine yolculuk: Bulut Kuş

Yoksa neden bir papağan mutlu olsun diye “evcil hayvanlar partisi” düzenleyen insan, bir kedi mutlu olsun diye önce bir kedi daha sahiplenip sonra iki kedi mutlu olsun diye bir sürü zilli top alsın ki evine?

Sosyalist Dünya’yı tahayyül etme denemesi olarak: Kızıl Yıldız

" Dünyalı devrimci Lenoid, Mars gezisi boyunca değişik pratikleri gözlemliyor. İşçilerin sürekli aynı işi yapmasının zararını, bu sebeple bunun yasaklandığını, günlük çalışma süresinin 4-6 saat arasında değiştiğini, Merkezi İstatistik Bürosu tarafından belirlenen ihtiyaçların duyurulmasının ardından işçilerin gönüllü olarak iş değiştirdiklerini tarifliyor..."

Onurunu daha gençken korumaya başla!

Puşkin hakkında Rusya’nın en ünlü yazarlarından Gogol “Puşkin, olağanüstü bir olaydır.” ve Dostoyevski ise “Puşkin bize gelecekten haber veren bir ermiştir.” cümlelerini kullanmışlardır. Puşkin Batı edebiyatı ile Rus halkının ruhu arasında kurulmuş bir köprü görevi görmüştür ve Rus edebiyatında ‘’gerçeklik akımı’’nı başlatan öncü bir isimdir. Eseri “Yüzbaşının Kızı” ise soylu bir aileden gelen Pyotr Andreyiç’in başından geçen olayları ve biricik aşkı Maşa’yı anlatmaktadır.

Dünyayı anlamaya çalışan bir çocuk ve Kumkurdu Serisi

Kumkurdu’yla tanıştığınızda dünyada hiçbir şeyin yok olmadığını, hepsinin sadece başka bir şeye dönüştüğünü öğrenecek, çok naif bir dostluğa tanıklık ederek bu bilge dostu çok seveceksiniz.

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili kitap okurları, haftanın yeni çıkan kitaplarından sizler için derledik. Keyifli okumalar dileriz.

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili kitap okurları, bu hafta da sizler için yeni çıkan kitaplardan derleyip beğenilerinize sunuyoruz. Evde kaldığımız bu günlerde sağlıklı günler ve iyi okumalar dileriz.

Yer altından gökyüzünün ışığına…

Doğanın o mucizevi gücüyle içimizdeki hayvanı buluşturmak, belki de bizleri özgürlüğe yani kendimize açan kapının ta kendisidir. Ve bir savaşın sona ermesi, barışı ısrarla yazdığımız bir mağaranın yeryüzünün ışığıyla aydınlanmasıyla mümkün olacaktır. Yer altından yer üstüne ulaşan ışığın gölgesinde, kendini bulma ve cesaretin serüveni…

Bir kitap bir yaşam: ‘Eylül’le Büyümek’

"Eylül'le Büyümek" kitabında sadece devrimci mücadeleye kaba bir övgü ve devrimciliği mitleştirme yaklaşımı yok. Kitap tarihsel  bir döneme ve toplumsal çalkantılara değinirken  "göç- göçmenlik" olgusunu da işliyor ve anlatımda edebi bir dili de yakalamayı başarıyor.