MADEN
Küresel ısınmaya yol açıyor diye fosil yakıtlardan kurtulma çalışmaları hızla sürerken, yerine ikame edilmesi düşünülen temiz enerji teknolojileri için gerekli minerallerin üretimi daha sorunlu.
SİYASET
Bilgiye sahip olmak, uzman olmak önemli bir kimliği ifade eder. Ancak bu kimlik, uzman kişinin aynı zamanda bir insan ve bir yurttaş kimliğine de sahip olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Fırat’ın kenarında ve köyün hemen üzerinde Demokles’in kılıcı gibi duran ve ciddi tehlike barındıran atık havuzu dururken şirketin bu talebi ahlaki, vicdani ve bilimsel değildir.
Uygulamalardan görülüyor ki, devlet bu hakkını tamamen özel şirketlere devretmiş.
İŞÇİ
İşçilerin talepleri sadece onları ilgilendirmemekte. Ülkenin her yerinde her gün yaşanan haksızlıklara karşı bir itirazı da barındırmakta.
Sağlıklı bir kararın çıkması için ne hükümetin sadece özel sektörle oturup konuşması, ne de tek başına parlamento kararı yeterli değil. Bilim insanları ile araştırma kuruluşlarının da kamu bütçesiyle desteklenerek karar süreçlerine katılımları sağlanmalı.
Kökeni ne olursa olsun bu deyim, ülkemizin tüm birikimlerine yapılan vahşi saldırıyı net şekilde anlatmakta.
ÇEVRE
Kapitalist talan ve yıkıma karşı, emek ve demokrasi mücadelesiyle birlikte çevre mücadelesini de yürütmek sınıf mücadelesi için oldukça önemli.
Madenlerimizi yok pahasına satın alan bir avuç yandaş şirket kazandı. Özellikle metal madenlerimize göz koyan yabancı tekeller kazandı. Bu alandan beslenen bazı siyasetçiler kazandı.
AYM, 2024 Mayıs ayında Cerattepe ile ilgili bir karar verdi. 715 vatandaş, Artvin-Cerattepe’de Cengiz grubuna verilen sahada maden üretimi yapılmasının uygun olmadığı gerekçesiyle yargısal süreç tamamlandıktan sonra AYM’ye başvurmuştu.
Bu kurumlara yıllardır ciddi hiçbir yatırım yapılmadı, rant için bölündü, parçalandı, küçültüldü. Parça parça edilip yandaşlara peşkeş çekildi. Sonuç ne oldu? Birilerinin para kazanması uğruna iş cinayetleri yaşandı.
EMPERYALİZM
Ülkemizde uygulanan ekonomik politika, ucuz işgücü üzerinden sermaye birikim modeline dayanmaktadır. Bu anlamda sadece emek sömürüsüyle yetinmeyen sermaye, doğayı ve ortak değerlerimizi talan etmektedir.
Bu ülkenin kaynaklarına sahip çıkmadığımız sürece bu acılar, yıkımlar sürecek.
SOMA
Facia, hem madencilik hem de işçi sağlığı ve güvenliği alanında son yıllarda ağırlaştırılmış bir biçimde sürdürülen “özelleştirme”, “piyasalaştırma” ve “taşeronlaştırma” politikalarının çöktüğünü göstermiştir.
Bir ton altın üretiminin altın karşılığı devlet hakkı karşılığı 9.5 kg altındır. Bu da ürettikleri altının yüzde biri bile değil, yüzde 13.75’i hiç değil.
Cumhuriyetin kuruluşundan 2002 yılına kadar verilen maden ruhsatı sayısı bin 180. AKP iktidarı döneminde verilen ruhsat sayısı ise 380 bin.
4000 yıl önce yazılan Hamurabi Kanunları’nda bile insan ihmaline veya kusura dayanan istenmeyen zararlı olay “kaza” olarak kabul edilmemiş ve cezalandırılması istenmişken dört bin yıl sonra kitlesel ölümlere yol açan iş cinayetlerine “kaza” denilmesi insanlığın ve hukukun geldiği nokta açısından ibret vericidir.
AKP-Saray iktidarı, pek çok alanda olduğu gibi madencilik alanında da yerli ve milli politikalar uyguladığını belirtirken rakamlar ve icraatlar farklı şeyleri işaret etmekte.
DARBE
Bu sistemde hepimiz potansiyel olarak Hüseyin’leriz.
Emek ve doğa mücadelesinin, demokrasi ve barış mücadelesinden ayrı tutulmaması gerçeğinden hareketle birlikte mücadele kaçınılmaz bir zorunluluk.