Doğal kaynaklarımız: Yağma Hasan’ın böreği

Doğal kaynaklarımız: Yağma Hasan’ın böreği

Kökeni ne olursa olsun bu deyim, ülkemizin tüm birikimlerine yapılan vahşi saldırıyı net şekilde anlatmakta.

Mehmet Torun

“Yağma Hasan’ın böreği”, kimsenin korumadığı, hakkı olan olmayan herkesin faydalanabildiği, sahipsiz mal, mülk anlamında bir deyim. Bir şeyden bedel ödemeden, hakkı olan olmayan herkesin hoyratça faydalanması anlamında kullanılmakta. İkinci Paylaşım Savaşı sırasında Karaköy’de börekçilik yapan Hasan’ın beğenmediği börekleri sokağa döktüğü, bu böreklerin kapışıldığı, deyimin buradan geldiği rivayet olunur. Kökeni ne olursa olsun bu deyim, ülkemizin tüm birikimlerine yapılan vahşi saldırıyı net şekilde anlatmakta.

Madenler bir kez tükenince yerlerine yenileri konulamayacak doğal servetlerden olmaları, ayrıca ekonomik hatta stratejik açıdan büyük önem taşımaları nedeniyle hukuk sistemlerinin özel konusu olmakta.

Anayasanın 168. maddesi “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir” şeklinde düzenlenmiş. Medeni Kanun’a göre de “Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır”. Madenler de bu kapsamda değerlendirilmekte.

Yine, Maden Kanunu’nun 4. maddesinde “Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir” denilmekte. Anlaşılacağı üzere madenler özel mülkiyet konusu olamaz ve arzın mütemmim cüzü sayılmazlar.

Devletin belli süreliğine devrettiği işletme hakkı, istisnai bir durum olması gerekirken genel kural durumuna dönüşmüş ve neredeyse tüm madenler özel şirketlere, kişilere verilmiş. İşletme ruhsatını alan şirketler ya da şahıslar, kamuya ait taşınmaz malları özel mülkiyetleri gibi görmekte ve şahsi malları gibi istediği tasarrufta bulunabilmekte.

Basına da yansıyan haberlerde bu uygulamalar sıklıkla görülmekte. Mayıs 2023 tarihinde, ABD’li madencilik devi SSR Mining’in, Çalık Grubu’nun ruhsat sahibi olduğu Artvin’deki Hod madeninin yüzde 40’ını 270 milyon dolara satın aldığı duyurulmuş. Söz konusu saha yüksek tenörlü bakır, altın ve gümüş rezervleri ile dikkat çekmekte.

Temmuz 2024 tarihinde Londra borsasında işlem gören ve özel amaçlı satın alma şirketi (SPAC) olan ACG Acquisition Company, Balıkesir-Gediktepe madenini Çalık Holding‘in iştiraki olan Lidya Madencilik‘ten 290 milyon dolar bedelle satın almış. Gediktepe, üst kısımda altın ve gümüş, alt kısımlarında ise yüksek ekonomik değere sahip bakır, çinko, altın ve gümüş içeren polimetalik cevherleşmeyi barındıran bir saha olarak bilinmekte.

13 Ağustos 2024 tarihinde Ödemiş İcra Dairesi bir ilan vermiş. İlana göre, 33752 sayılı maden işletme ruhsatı açık artırma ile satılacak. Ruhsat hukuku açısından hacizli olarak işlem gören işletme ruhsatı sahibinin borçları nedeniyle 3 Eylül 2024 tarihinde yaklaşık 12 milyon TL. bedelle açık artırmaya çıkacakmış.

Örneklerden anlaşıldığı üzere, kamuya ait olan ve tüm halkın ortak değerleri olan madenler birilerinin özel mülkleri gibi işlem görmekte. Devletten bir proje dahilinde üretim yapılması şartıyla alınan maden ruhsatları, elden ele dolaşmakta birilerinin kâr öncelikli hesaplarına alet edilmekte. Yasalar bu önceliklere göre değiştirilmekte, adil olmayan ve hukuksuz olan bir sistem kanunla legal hale getirilmekte.

“Madenlerin gerçek sahibi halktır” gerçeğinden hareketle, gelecek nesillerin de hakkı olan doğal kaynakların her türlü talana karşı korunması öncelikle bir yurttaşlık görevi. Bu görevi yerine getirmeyenler, çocuklarına torunlarına karşı da sorumlu olacak.