İleri Görüş

Orhan Veli Kanık

"Şu kavga bir bitse dersin, Acıkmasam dersin, Yorulmasam dersin; Çişim gelmese dersin, Uykum gelmese dersin; Ölsem desene..."

Yoksul ölümü ve sermaye birikimi

Örgütlü yapıların edildiği, sendikaların içinin boşaltıldığı, hak aramanın adeta imkansız hale getirildiği bir ortamda bu tür insanlık dışı olaylar yaşanacak gibi ne yazık ki. 50 yaşında göçmen bir emekçinin bu şekilde hunharca katledilmesi, herkesin üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken bir olay.

Darbe ve 'Reis için çalışmak'

Sol-sosyalist muhalefetin, özellikle de Türkiye İşçi Partisi’nin alacağı tutum, bu süreçte belirleyici sonuçlar yaratabilecek etkenlerden biri. Can’a bunu borçluyuz…

Sosyalistler ve cumhuriyete sahip çıkmak (2)

1923 cumhuriyetinin pozitif değerlerine sahip çıkmak, sadece onu kuran bir askeri lidere güzelleme yapmak demek değildir. Bu her şeyden önce bu topraklardaki 200 yıllık aydınlanma mücadelesine, 1923 öncesinin büyük ve değerli reformcularına, Namık Kemal ve Tevfik Fikret gibi özgürlük şairlerine, Abdülhamit döneminde hürriyet için savaşıp işkence gören, hapsedilen ve sürgüne yollanan ilerici aydınlara, işgal günlerinde Ege ovalarında ve Antep’te direniş ateşini yakan yoksul köylülere, İmalat-Harbiye İşçilerine, yağmur ve kar altında mermi taşıyan emekçi kadınlarımıza sahip çıkmak demektir.

Sosyalistler ve cumhuriyete sahip çıkmak (1)

Devrimcilik maceracılık değildir; ancak ciddi olanakların olduğu yerde risk de almak gereklidir ve olanaktan yararlanırken oluşacak risklere karşı da gerekli tedbir ve araçları geliştirmek, devrimci mücadelenin doğasının parçasıdır.

Yaşam savunması

Bu vesileyle bir kez daha, toplumsal ve siyasal muhalefeti, özellikle de sol-sosyalist partileri ve emek-meslek örgütlerini Kobani-Kumpas davasına karşı birlikte mücadeleye çağırıyorum. Tıpkı 2014’te tüm demokratik kesimlerin IŞİD’e karşı birleşmesi gibi, bugün de ortak savunmayı örmeye çağırıyorum.

Cumhuriyetin 100. yılında madenlerimiz

Günümüzde madencilik sektörünün Gayri Safi Milli Hasıla’daki (GSMH) payı oldukça düşük. 2010 yılında % 1.08 olan oran, 2022 yılında  % 1.38 olmuş. 2022 yılı maden ihracatı 6.5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.

Atatürkçülüğün bugünü: Simgesel hazların dayanılmaz hafifliği

Kuşkusuz, Atatürkçülüğün bugün içinde bulunduğu durumun adı yenilgidir. Ancak hazin olan yenilginin kendisi değil, Plevne Marşı misali yenilginin yok sayılması ve simgeselliklerde zafer aranmasıdır. Ne hazin...

Marx Filistin’de: 'Toprak ve Varoluş Sorunu'

Filistin direnişinin şiddet eylemlerinin sömürgecinin şiddetiyle aynı ahlak terazisine konması, yapısal tahakküm ve şiddeti neredeyse yok sayan bu egemen yaklaşımın tipik bir ifadesi. Cellat ile kurbanı eşdeğer addeden ve ister istemez yapısal, sistemik şiddeti görünmez kılan, dolayısıyla dönüp dolaşıp sömürgecinin elini güçlendiren bir körlük bu...

Bir işçinin gözünden: Marmara Kağıt'ta örgütlenmenin aciliyeti

Marmara Kağıt ve Ambalaj firmasında emekçiler açısından genel tablo oldukça kötü. Büyük bir emek sömürüsü, çoğunlukla bu sömürüye işimi kaybederim korkusuyla gösterilen rıza, örgütlenme bilincinden yoksunluk gibi sorunlar mevcut.

Bir işçinin gözünden: Ford Otosan'da ağır sömürü

Seçim öncesi yardım kolileri ve ilave paralar ile iktidara destek olması istenen işçiler, seçim sonrası iktidar destekçisi fabrika çalışanlarına kadro sözü verilmesine rağmen kadroya alınmadığı, belli beyaz yakaların bu hakkı alabildiği biliniyor

Yeni sömürgecilik kıskacında madenlerimiz

Ülkemiz kaynakları talan edilirken, doğayı da tahrip eden ve ucuz işgücü üzerinden emek sömürüsünün katmerleştiği, iş cinayetlerinin arttığı bu sistemin adı “sömürge madenciliği”dir.

KESK, yeni bir mutabakatla ayağa kalkmalıdır!

KESK ve bağlı sendikaların fiili-meşru mücadele hattını terk etmiş olması, sendikalarımızı giderek daha bürokratik, daha tutucu yapılar haline getiriyor.

Sosyalist siyasette yeni birliktelikler ve yol ayrımları

Sosyalistler; Türk-İslamcı devlet terörüne karşı Kemalizm’le uzlaşmadan ve Kürt ulusuyla da dayanışmayı ilkesel hâle getirmiş bir mücadele birliği inşa edebilirler.

Bir işçinin gözünden: Çankaya Belediyesi işçileri ücret zammı eylemi

Orta ve uzun vadeli talepler etrafında süreklilik arz eden örgütlü bir işçi muhalefeti kurmak için çalışmak durumundayız. Fakat işimiz hiç kolay değil. Karşımızda Genel-iş ve DİSK bürokrasisi var, işveren sendikası SODEMSEN var, işsizlik ve açlık tehdidiyle yaratılan bir korku imparatorluğu var.

Bir işçinin gözünden | Sanel işçileri: MESS sözleşmesinde kavgaya hazırız 

Sözleşmede yapılacak tavizlere karşı bireysel tavrımız fabrika eylemlerine dönüşecektir, öncü işçiler MESS ve patronlarına karşı mücadeleden vazgeçmeyecektir.

Bir işçinin gözünden | İşçiler için Manisa'nın vahşi batısı: Vestel City

Fabrika, kendi ihtiyacına göre bizleri zorunlu izne çıkartıp yıllık izninden kesiyor veya mesai borçlandırması yapıp insanları iş yerine borçlandırıyorlar.

Sermayenin göçmen emek gücü bağımlılığı ve ‘İslam kardeşliği’ palavrası

Bugün Türk sermayesinin göçmen işçi emeğiyle narkotik bir ilişkisi vardır. Bu nedenle İslamcı burjuvazinin basın elemanları, “İman edenler bir bedendir ve bu bedeni bölmek istiyorlar” diye kendilerini sermayeye siper ediyorlar.

Bir işçinin gözünden: Mercedes işçisi sosyal yardım değil, insanca yaşayabileceği bir ücret zammı istiyor

Birçok diğer metal işçileri gibi Mercedes çalışanları da maaşlarının enflasyon karşısında erimeyeceği yeni bir taslak için beklentilerini dile getirmeye devam ediyor.

100 yılda göçler ve göç politikaları

Rusya ve Çin’i çevreleyen NATO’nun “2030 soğuk savaş” stratejisinin içinde göçü de düşünmek gerekiyor. Sistematik geri gönderme mekanizması, buz dağının altında henüz görünmeyen ama yakın gelecekte ortaya çıkması muhtemel büyük göç hareketlerine hazırlanıyor. Bu mekanizma parçalanmadan emek dünyasına, yoksul halklara ve dünya mültecilerine güvenli bir gelecek sağlamak söz konusu değil.