Mustafa Özer
Kâr, kâr, kâr: Enflasyon, enflasyon, enflasyon!..
Sanayi sektöründe oluşan bu tekelleşme, oligopolleşme sorununu çözmeden; bunların doğal sonucu olarak ortaya çıkan düşük kapasite kullanımı, işgücü verimlilik düşüşü sorunlarını halletmeden ve en önemlisi de sanayinin dışa bağımlılığını azaltmadan Türkiye’de enflasyon sorununu çözmek sadece hayal olmaktan öteye gidemeyecektir.
Aslında yerli burjuvazi bile AKP'nin kazanacağına inanmamış!
Seçim öncesi ve sonrası gerçekleşen bu önemli miktarlardaki kayıt dışı para hareketleri, gerçekleştirenlerin; büyük olasılıkla “AKP’nin yarattığı yeni zenginler” olduğunu göstermektedir. Bu da bize tarihi bir fırsatın, “sağa benzemeye çalışmakla, sağcılaşmakla, işçi sınıfına mesafeli durmakla, mevcut iktidarla neoliberal politikaları uygulama konusunda yarışmakla” nasıl heba edildiğini göstermektedir.
Orta Vadeli Program ve Türkiye ekonomisinin büyüme gerçekleri
Sonuç ne olursa olsun, tercihler ne yönde gelişirse gelişsin olan sadece ve sadece geniş halk yığınlarına, emeği ile geçinen dar gelirlilere olacaktır. O nedenle bu kesimlere en büyük tavsiyem: “Bütün sorunların kaynağının psikolojik olduğu gerçeğini kabul ederek” daha fazla sabretmenin yollarını bulmalarıdır!
Son faiz kararı NAS’ta U-dönüşü mü yoksa “reductio ad absurdum, abese irca, olmayana ergi” mi?
Büyümenin temel pınarı, kaynağı olan ve büyük oranda kredi genişlemesine dayanan tüketim harcamaları artışları, yeni para politikası uygulamaları ile eninde sonunda duracak; bu daralma da büyüme oranının ciddi bir biçimde düşmesine neden olacaktır.
Enflasyon tek haneye iner mi?
Türkiye’de enflasyonu tek haneye indirmenin ilk koşulu, enflasyonun nedenlerini iyi saptamaktan geçiyor. Her şeyden önce sanayinin dışa bağımlılığını azaltmadan, imalat sanayinde oluşan tekelci ve oligopolcü yapıyı kırmadan enflasyonda kalıcı bir düşüş yaratmak pek olası değildir.
Sanayi üretimindeki azalma neyin habercisi?
Üretkenliği artıracak arz yönlü politikalar uygulamaktır. Bu da ancak kamucu yeni bir sanayileşme politikası uygulaması ile mümkündür. Ancak ve ancak bu sayede bırakın ekonomiyi stagflasyona sokmayı, enflasyon yaratmadan daha yüksek büyüme sağlarsınız.
Mehmet Şimşek’in keramati ne?
Sizin anlayacağınız Mehmet Şimşek ile “Aynı Hamam Aynı Tas” neoliberal politikalar devam edecektir. Gelir dağılımı daha da bozulacak, yoksulluk daha da artacak; ama itibardan ve sermaye yanlısı tefeci politikalarından ödün verilmeyecektir.
Demirel de kurtaramadı: Boş tencere işe yaramadı!
Demek ki bu ülkede seçimi kazanmak için “Faiz neden enflasyon sonuç” demek, buna karşılık enflasyonun düştüğünü iddia ederken faizlerin alıp başını gitmesini izlemek gerekiyormuş.
2022 zenginlerin yılı olmuş
Büyümeden payınıza düşeni adil bir biçimde almak, büyütülen pastadan gerçek payınızı almak istiyorsanız önünüzde önemli fırsat vardır: 14 Mayıs seçimlerinde ezilen halklardan yana tavır alan, pastayı adil üleştireceğini söyleyen; en önemlisi de insan onuruna yaraşır adil, eşitlikçi ve özgür bir toplum sözünü veren partilere oy vermenizdir.