Demirel de kurtaramadı: Boş tencere işe yaramadı!
Demek ki bu ülkede seçimi kazanmak için “Faiz neden enflasyon sonuç” demek, buna karşılık enflasyonun düştüğünü iddia ederken faizlerin alıp başını gitmesini izlemek gerekiyormuş.
14 Mayıs 2023 seçimlerinin sonuçları, rahmetli Süleyman Demirel’i haklı çıkar(a)madı: Tencere, iktidarı değil muhalefeti vurdu. Demek ki bu ülkede aş ve iş bulamamanın, hayat pahalılığı altında inim inim inlemenin bir karşılığı yokmuş. Demek ki bu ülkede rekorlar kıran dış ticaret açığı ve cari açık, hiçbir risk oluşturmazmış. Demek ki bu ülkede çift haneli işsizlik ve yüzde 50’nin üzerinde enflasyonla sefalet endeksinde dünya sıralamasından ilk ona girmek aslında bir başarıymış. Demek ki bu ülkede seçim kazanmak için dünya enflasyon liginde ilk beşte yer almak gerekirmiş. Demek ki bu ülkede başarı ölçüsü 131 milyar 886 milyon ABD doları olan toplam dış borcu 459 milyar 30 milyon ABD dolarına çıkarmakmış. Demek ki bu ülkede marifet, Merkez Bankası’nın net döviz rezervini 2,3 milyar dolara (12 Mayıs 2023) düşürerek 21 yıllık en düşük düzeye indirmekmiş. Demek ki bu ülkede başarı, brüt uluslararası rezervlerinizin (12 Mayıs 2023’te 105 milyar 127 milyon ABD doları), kısa vadeli borçlarınızı (Kalan Vadeye Göre Kısa Vadeli Dış Borç Stoku 203 milyar 330 milyon ABD doları) karşılamakta yetersiz hâle getirerek ülkenin dış kırılganlığını artırmakmış. Demek ki bu ülkede takdir görmek için seçim öncesinde 480 seviyelerine kadar düşen ülke risk primini, bir haftada 700’lere kadar yükseltmek gerekiyormuş. Demek ki bu ülkede seçim kazanmak için seçmenin büyük bir kısmının rüyasında bile alamayacağı TOGG’u 2023 Mayıs sonuna (biz elin yalancısıyız; ay sonuna kadar 1000 adet teslim edilmesi gereken TOGG’un sadece 60’ı teslim edilmiş) kadar alabileceğine; İHA ve SİHA’lar ile bütün dünyayı dizayn edeceğimize; hayatında geçemeyeceği geçiş garantili otoyol ve köprüleri; yolcu garantili hava alanları ve hasta garantili şehir hastanelerinin ülkenin geleceği olduğuna inandırılması gerekiyormuş. Demek ki seçim kazanmak için politika faizini yüzde 8,5’te tutarken, kredi ve mevduat faizlerini yüzde 30’un altına düşürmemek gerekiyormuş. Demek ki bu ülkede seçimi kazanmak için “Faiz neden enflasyon sonuç” demek, buna karşılık enflasyonun düştüğünü iddia ederken faizlerin alıp başını gitmesini izlemek gerekiyormuş. Demek ki önemli olan, tencerenin boş veya dolu olması değil, tencerenin olmasıymış. Demek ki önemli olan, kredi kartı ve nakit avans sınırlaması konusundaki TCMB kararında olduğu gibi, gerektiğinde her türlü karardan dönebilecek ve/veya her türlü kararı alabilecek olmak gerekiyormuş!