Mustafa Özer
“TÜİK enflasyonunda” yeni zirveler!
Kur şokları bir enflasyon-devalüasyon sarmalı yaratırken kamu zamları kısa sürede tüm mal ve hizmetlere sirayet ederek enflasyonda sıçrama yaratabiliyor.
“Pahalı döviz” dış rekabet gücümüzü arttıramıyor
Bu yazımızda ihracata dayalı büyüme “arzusunun” neden karşılık bulamayacağını, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun geçen hafta yayınladığı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) verilerini kullanarak bir kez daha anlatmaya çalışacağız.
2021 verileri rekorlara ve zirvelere doymuyor
“Yeni Model” ve “rekabetçi kur” söylemlerine karşın aralık ayında dış ticaret açığı azalmak bir yana daha da arttı. Kurdaki rekor artışlara rağmen dış ticaret açığı aralıkta yüzde 45,9 artışla 6,6 milyar dolar oldu.
Üretici iyimserliği azalırken tüketici kötümserliği daha da artıyor!
Bu yıl içerisinde azalma olasılığı yüksek dış taleple birlikte artan enflasyon ve hayat pahalılığı ile siyasi istikrarsızlık, var olan güveni de daha aşağı çekecektir.
2021’in reel getiri şampiyonu ABD doları oldu
Cari açık yaratmadan büyüyemeyen bir ekonomimiz var: Sadece Kasım 2021’de dış ticaret açığı 5,4 milyar ABD dolarına ulaşmış.
Küresel yavaşlama (slowbalization) ve Türkiye ekonomisi
Artık dilimizde tüy bitti: Yeni bir sanayileşme politikasına, yeni bir kamuculuk anlayışına, yeni bir siyasete ve yeni bir Türkiye’ye acil gereksinimimiz var.
‘Aldığınız abdest ürküttüğünüz kurbağaya değecek mi?’
"Bankanın yolunu bilmeyen bedel ödemeye başlayacak..."
Üçüncü çeyrek büyümesi ve ‘yeni iktisadi temenniler’
3. çeyrek büyüme rakamlarının da gösterdiği ve ima ettiği gibi sanayisi dışa bağımlı, yeni üretim kapasitesi, aş ve iş yaratacak yatırımları yapamayan, ağırlıklı olarak yükte ağır pahada ucuz mal üretip ihraç eden bir ülkede “kuru ve politika faizini” düşürerek “mucize yaratmanız” mümkün değildir.
‘Beklentinin çok üstünde bir artış’ bile yetmez
Pandemiyi bahane ederek sermayenin ulusal gelirden aldığı payı arttıran, emeğin payını azaltan her türlü politikayı gözünü kırpmadan uygulayan iktidarın, işçimizi “ırgatlaştıracak” politikalardan vazgeçip, asgari ücretin ruhuna uygun olarak yeni asgari ücreti belirlemesi gerekir.