Kırmızı baretlilerin yürüyüşünün düşündürdükleri

Dün (Pazar) İstanbul Taksim Tünel’de saat 14.00’da gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından, başlarında kırmızı baretlerle kalabalık bir grup yürüdü. Çoğu kişi bu kırmızı baretin ne olduğunu bilmeden ve kırmızı baretlilerin taleplerine biraz şaşırarak biraz da ilgiyle baktı onlar yürürlerken. 

“Haksız yere suçlanmak istemiyoruz", "Yol göstermek işimiz hapis değil yerimiz", “Günah Keçisi Olmak İstemiyoruz” sloganlarının atıldığı bir yürüyüş, daha güncel siyasal taleplerin haykırıldığı İstiklal Caddesi’nde insanların gerçekten ilgisini çekti.

Bu yürüyüş geliyorum diyen bir sorunun veya mağduriyetin çığlıydı aynı zamanda. Bundan yaklaşık iki buçuk yıl önce üç yazıdan oluşan bir yazı dizisinde iş güvenliği uzmanlarının sorunlarına değinmiş, yine eski bir yazımda madde madde yasal konumlarından söz etmiştim (Kaynak kısmında görülebilir). İş cinayetleriyle anılan Türkiye ekonomisi, artık iş güvenliği uzmanları açısından da hapis ve/veya yargı süreçleriyle de anılır oldu. 

Dünkü eylemde A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Gürol Özpalanlar’ın okuduğu basın açıklamasında sorumluluğun uzmanda değil işverende olduğuna dikkat çekilirken, yetkinin olmadığı yerde cezai sorumluluğun olamayacağının altı çizildi. Gereğini yapmayan işvereni şikâyet etmenin zor olduğunun belirtildiği açıklamada gizli kalması gereken şikayetçi kimliğinin gizli tutulmadığı belirtilirken, “Sistem sorunlu olacak, uzman sorumlu olacak, olmaz öyle şey” ifadelerine yer verildi.

Şimdi yeniden bazı şeylerin altını çizmeye başlayalım. 2013 yılında çıkan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yazasına ilişkin hep altını çizdiğim(iz) bir husus vardı; bu yasa iş güvenliği uzmanlarını kurbanlık koyun gibi yasal sistemin önüne atıverecek! Dediğimiz çıktı, bu konuda savcılar ve hakimler çok net değildi, bilirkişiler çelişkili raporlar yazıyordu, kısacası bir içtihat oluşmamıştı. Bugün gelinen duruma bakıldığında hatalı bir şekilde sözde bir içtihatın oluşmakta olduğunu ve onbinlerce iş güvenliği uzmanının mağdur olduğunu veya olacağını görebiliyoruz. 

“Şu soruyla başlayalım, parasını kendi patronundan alan ve onu denetlemekle yükümlü olan bir meslek dalı olabilir mi? Parasını aldığı herhangi bir şirketi bir iş güvenliği uzmanı objektif bir şekilde denetleyebilir mi veya üzerinde herhangi bir baskı hissetmez mi? Bu soruların yanıtlarını biliyorsunuz zaten ve işin en can alıcı noktası da buradan başlıyor. Bağımsız ve kamusal bir denetimden söz edemiyoruz.”

Devam edelim; konusunda uzman değerli bir hukukçunun altını çizdiği hususlar son derece önemli

“İş güvenliği uzmanının sorumluluğu, “...iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı...” sınırlıdır”

“İş güvenliği uzmanı, işyeri organizasyonunda yukarıdan aşağı hiyerarşik yapının dışındadır.”

“İş sağlığı ve güvenliğinin kamusal boyutu, iş güvenliği uzmanının işverenin otoritesine girmesine engel oluşturur.”

“Bu nedenledir ki iş güvenliği uzmanı, “...bildirilen hususlardan hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, bu hususu Bakanlığın yetkili birimine bildirir” (m.8/2). Yine, 7.4. “Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınır” (m.8/4).”

“İş güvenliği uzmanı, işyerinde adeta dışarıdan bir kamu görevlisi gibi hareket eder.”

Uzatmayalım, bir günah keçisi arandığı ve iş güvenliği uzmanlarının bunun için seçildiği görülüyor. 

Binlerce işçinin öldüğü ve yaralandığı, hasta olduğu bir üretim rejiminden söz ediyoruz. Üretimin hızı, uzun çalışma saatleri, kullanılan malzeme, kullanılan teknoloji konusunda söz sahibi olanlar, kullandıkları ucuz emek gücü, mülteci/göçmen emeği, yürüttükleri ücret politikası konusunda söz sahibi olanlar, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı için kaynak, bütçe ayırmayanlar ortada olmayacak, tüm sorumluluk iş güvenliği uzmanlarının üzerine yıkılacak! Böyle şey olmaz! O yüzden kırmızı baretlilerin yürüyüşüne herkesin dikkat kesilmesi gerekiyor…

İlgili yazılar:

http://ilerihaber.org/yazar/is-guvenligi-uzmanlari-kurbanlik-koyun-mu-30928.html

http://ilerihaber.org/yazar/olagan-supheli-is-guvenligi-uzmanlari-30958.html

http://ilerihaber.org/yazar/soz-sirasi-is-guvenligi-uzmanlarinda-30990.html

http://ilerihaber.org/yazar/10-maddede-is-guvenligi-uzmanlarinin-konumu-57638.html