RESİM SERGİSİ
Eserlerin tek tek okunması, yerini, serginin bir bütün olarak görülmesine bırakır. Halbuki Ebru Uygun’un sergisinde bu kategoriler arasındaki ilişkiler, işlerin tek tek okunmasını ve seyircinin daha çok uyarılmasını sağlıyor.
SAĞLIK
1990’lı yılların sonunda özellikle Asya krizinin de etkisiyle Tayland ve Singapur gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde doğrudan hükümetler eliyle sağlık turizmine ulusal sağlık sistemi düzeyinde alan açılmasıyla yeni bir evreye girilmiş oldu. Türkiye ise bu sürece AKP ve onun neoliberal politika paketi olan Sağlıkta Dönüşüm Programı vesilesiyle dahil oldu diyebiliriz
MADEN
Bugün kimse yasa zoruyla madende çalışmak zorunda değil. Ama tarımın bir geçim kaynağı olmaktan çıkarılması, diğer iş kollarında yaşanan yoğun işsizlik, madende çalışmaktan başka alternatif bırakmaz gençlere. Gençler başka olanakları olmadığı için çaresizlikten girer kör kuyulara.
TİP
Biraz sabır, soğukkanlılık ve üzerinde çalışılmış sağlam bir mantık, hep birlikte gördüğümüz gibi, o “bir atımlık barutu” kısa zamanda çözmeye yetecektir.
Eskiden madenlerde mahkûmlar çalıştırılırdı şimdi çalışmaya mahkûm olanlar sırada. Değişen bir şey yok aslında.
ARKA SIRA
Herkesin gözü önünde kendi kendisini uçurumun eşiğine getirmiş, iklim krizi başta olmak üzere bir dizi krizle boğuşarak insanlığın geleceğini bir güvencesizlik sarmalına sıkıştırmış bir sistemle karşı karşıya olduğumuz gün gibi ortadadır
SİYASET
Evet, Davutoğlu’nun malum sözleri ederken bulduğu cüret aslında şu anki konumundan çok, uzun süredir memleketin başına kabus gibi çöken siyasal İslam atmosferinden kaynaklanıyor. Evet, Davutoğlu küçük ama temsil ettikleri mide bulandırıyor.
Doğanın insanlığa sunduğu madenlerin gerçek ihtiyaçlar temelinde ve çevreye en az zarar verecek şekilde üretiminin plânlanması ve üretimin kamu eliyle yapılması zor olmasa gerek.
CİNAYET
Seçimler yaklaşırken yeni bir siyasi cinayetler dönemi mi bilinmez ancak buna yönelik güçlü işaretler var.
TİP laikliği “kıskançlıkla” savunmalı, emekçi karakteri taşıyan bir laiklik anlayışını siyasete dayatmalı, laikliğe dair bütün gündemlerde gözler TİP’i arar olmalıdır.
ÇİN
Çin Sosyalist Devrimi yenildi ama büyük dersler bıraktı. Komünist parti iktidarında da işçilerin devrim yapma haklarının olduğu, yönetmenin de özel mülkiyet olduğu ve çelişkilerin hiçbir zaman ortadan kalkmayacağı çıkarımları; bugünün komünistleri açısından rehber edinilmesi gereken ilkelerdir.
Madem hepimiz kendi hayatlarımızın içinde birer Hamlet’iz, örgütlenen trajik kahramanlar olarak “dünyayı düzeltmek” ve bu trajediye artık bir son vermek bize düşmüş durumda.
HOLLANDA
Sosyalistlerin yükümlülüğü ve farkı; toplumların da insanlık suçu oluşturan bu ideolojilerin de geçirdiği tarihsel süreçleri ve bu ikisinin bütünlüğünü görmektir. İşte bu nedenledir ki sosyalistler hedeflerine direkt olarak düzeni koyarlar.
SANAT
Aydını asıl belirleyen, kendi başına hareket ve değişim aranışı değil, oturmuşluk ve düzen aranışıdır.
LAİKLİK
Elbette ki nicelerimiz yazdı, dile geldi, uğruna bedeller ödedi; ama belki de toprak ananın bir dağının başındaki Quebecli yaşlı bir dağlının buralı olmadan bize anımsatmasına da belki ihtiyacımız olur, bilmiyorum ki...
TARİKAT
Sözün özü; devletin bir gözü mafya olarak bakıyorsa, diğer gözü tarikat olarak bakıyor…
SEÇİM
Fitch’in Türkiye için oluşturduğu seçim senaryoları emek, barış ve özgürlük mücadelesi için ne ifade ediyor? İlk dikkat çeken nokta, bu mücadelenin Fitch’in senaryolarında neredeyse tamamen yok sayılan bir değişken olması. Sermaye çevrelerine hitaben yazılmış, Türkiye’nin iç dinamiklerini dikkate almadan, seçim anketlerini üst üste koyarak çıkartılan teknik bir risk profili için bu çok da şaşırtıcı değil aslında.
METİN ÇULHAOĞLU
¨Kimimiz evet sokaklara dökülemeyebilir ama penceresinin önüne düzenin leş gibi bir topu düşer ve onu bir an dahi düşünmeden patlatıp sessizce çöpe atar...¨
PATLAMA
Tecrübeyle sabit, bomba sesleri duyulduğunda işçi ölümleri, yüksek enflasyon, yolsuzluk, kara para hiçbiri gündem olamıyor. Yani, ekonomik kriz baskısı altındaki kitlelerin olası reaksiyonlarını baskılamak için de savaşa ihtiyaç vardı.
UCUZ İŞGÜCÜ
Sermaye sınıfı, bir yandan özel çıkarları için aileyi parçalıyor, diğer yandan ise ideolojik baskı araçlarıyla aileyi kutsallaştırıyor.