İleri Görüş

Madenler, gerçekler

Ülkemizde bulunan yeraltı kaynakları Anadolu coğrafyasının ayrılmaz birer parçası ve coğrafyanın kader olduğu bu bölgede Türkiye’nin çok boyutlu ve uzun soluklu bir biçimde uygulamaya koyacağı politikalar ülkemizin geleceğinin şekillenmesinde ve uluslararası alandaki konumunun belirlenmesinde önemli rol oynayacak.

İliç’in asıl sorumluları kimler?

Asıl sorumlular, işveren şirket ve denetim görevlerini yerine getirmeyen bakanlıklardır. Yargılama bu çerçevede yürütülmelidir.

İliç’in ardından

Şimdi durum şudur, siyanüre bulanmış yaklaşık 30 milyon ton kayan balçığın altında yatan 9 insanımız, kayan malzemenin çevrede yarattığı yıkım ve her an kayma olasılığı yüksek 50-60 milyon tonluk zehirli yığın.

Yeni halkçı belediyecilik: Başlangıç tezleri

Merkezi bir değişim için yeni modellere, yeni modellerin halk gözünde uygulanabilir ve hayatı iyileştirir görünmesini sağlayacak alternatif, yerel yönetme pratiklerine ve bunların merkezi düzeyde bir değişim arzusu etrafında seferber edilmesini sağlayacak yeni bir siyaset hattına ihtiyacımız var.

İliç…

Bu olay iş kazası değildir, çünkü iş kazası öngörülemeyen, önlem alınamayan olaylar olarak tanımlanır. Oysa bu facia, konunun uzmanları tarafından öngörülen ve önceden uyarılmasına rağmen önlem alınmayan bir olaydır ve iş cinayetidir.

Bir iş güvenliği uzmanının gözünden: Sorunlarımız ve taleplerimiz

Bugün genel olarak Çalışma Bakanlığı tarafından yetkilendirilen OSGB şirketleri aracılığıyla yürütülen iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, kağıt üzerinde prosedürlerin tamamlanmasından öteye geçmemektedir.

Türkiye'de altın işletmeciliği

Yüzyıllardır insanlığa acı ve gözyaşından başka bir şey vermeyen, insanlığın refahı ve gelişmesi için zorunlu bir maden olmayan, sanayide çok uzun yıllar kullanılacak kadar stok bulunan, üretildiği ülkelerin halklarının ekonomik ve sosyal yaşamlarına ciddi bir yararı olmayan, sadece kirletilmiş bir çevre ve verimsiz topraklar bırakan, çok uluslu şirketler ile işbirlikçilerinin kasalarını doldurmaya yarayan altının (sarı bela) üretimi, insanlık için zorunlu bir faaliyet değildir.

Bir işçinin gözünden: Ford Otosan mühendislerinden mektup

Biz “işveren vekili” değil, düpedüz işçiyiz. Bu sebeple çıkarlarımızın işveren çıkarlarıyla çatışır hale geldiği koşullarda, haklarımızı savunabilmek için aynı saha çalışanı “sınıf arkadaşlarımızın” yaptığı gibi ortak hareket etmeye, bir arada mücadeleye çağırıyoruz.

Günah keçileri

Bu olay da öncekiler gibi dosyalarda kalacak. Nasılsa, ateş sadece düştüğü yeri yakacak ve ölenler unutulacak.

Eğitim Sen 12. Olağan Genel Kurulu’nun eleştirel bir değerlendirmesi

Eğitim Sen, yüz yıllık eğitim emekçileri hareketinin hiçbir döneminde olmadığı kadar sistemik bir krizin içindedir ve daha da kötüsü, sendikanın ana omurgasını oluşturan sendikal dinamikler, ne bu krizin farkındadır, ne de bu krize yönelik bir çözüm önerileri vardır.

Çapulcu Hüseyin

Arkadaşlarının Arap Hüseyin’i, bizim Çapulcu Hüseyin Günendi ağabeyimiz senin yattığın yerde çiçekler yükselirken yoldaşların da mücadeleyi yükseltecek.

Bir işçinin gözünden: Özel sektör öğretmenlerinin sendikalaşma mücadelesi

Sendikamızın yakın vadedeki öncelikli gündeminde taban maaşının özel eğitim alanında uygulanması yer alıyor. Taban maaş talebi elimizden alınan bir hakkın tekrar geri kazanılması hedefini içeriyor.

Bir İşçinin Gözünden: Koçtaş işçisi

Sorunlar saymakla bitmiyor ama yılmak yok. Koçtaş işçisine bu şekilde zorbalık yapmalarına izin vermeyeceğiz, engellemeye çalışıyorlar ama boşuna birlik olmak için uğraşacağız.

İnsan kalabilmek zor zanaat

Altın madenciliği teknik bir konu olmanın çok ötesine geçmiş, sosyal bir olgu olmuş ve altın madenciliğinin söz konusu olduğu her bölgede toplumsal muhalefet hareketleri ortaya çıkmış. Bu yanıyla konu salt teknik bir olgu olarak değerlendirilmemeli. Alınacak tavır aynı zamanda sosyal-siyasal bir tavır olmalı.

Kızıl hayalet: Hamburg 1923

Hamburg 1923, öncesi ve sonrasıyla, bir ayaklanma girişiminin ötesidir. Bu nedenle 100 yıl tartışmalarında çok daha geniş konuşmayı ve üzerinden atlanmadan anılmayı hak etmektedir.

Madencinin hakkı Saray fonuna

Yerel seçimlerin yaklaştığı günümüzde tüm halkın ortak malı olan kaynakların nasıl ve nerede kullanılacağı belirsiz, fon yönetiminin söylediği kadarı bilinecek.

Bir İşçinin Gözünden: Isuzu fabrikasında iş bırakma eylemi

İş bırakmamızın başlıca sebebi Birleşik Metal-İş’in MESS’e verdiği sözleşme taslağı yerine, sarı sendika Türk-Metal ve patronların kendi sözleşme koşullarını dayatmasıydı.

Ölüm hep bize mi düşer?

Ekmek kavgası için göz göre göre ölüme gidiyor gençler zorunluluktan. Çünkü; “Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıda ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin”.

Orhan Veli Kanık

"Şu kavga bir bitse dersin, Acıkmasam dersin, Yorulmasam dersin; Çişim gelmese dersin, Uykum gelmese dersin; Ölsem desene..."

Yoksul ölümü ve sermaye birikimi

Örgütlü yapıların edildiği, sendikaların içinin boşaltıldığı, hak aramanın adeta imkansız hale getirildiği bir ortamda bu tür insanlık dışı olaylar yaşanacak gibi ne yazık ki. 50 yaşında göçmen bir emekçinin bu şekilde hunharca katledilmesi, herkesin üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken bir olay.