6 Eylül Salı notları: ABD Suriye'de bölücü... Ya Türkiye?

6 Eylül Salı notları: ABD Suriye'de bölücü... Ya Türkiye?

'Bugün ne oldu?' köşemizde Editör yorumuyla günün öne çıkan başlıklarını hatırlatıyoruz. Bugün Suriye gündemine değineceğiz. Özellikle de Suriye'deki bölücülere...

Amerikan gazetesi Wall Street Journal'da bugün yayımlanan bir makaleye İleri Haber editörleri olarak önce sağcı gazetelerin internet sitelerinde rastladık. 

"Skandal" ifadeleriyle sayfalara taşınan makalede Wall Street Journal gazetesi dış siyaset yazarı Bret Stephens Suriye için tek çözümün bölünmek olduğunu ifade ediyordu. 

'BALKANLAR'DA BÖLDÜK SURİYE'DE DE BÖLELİM'

Bret Stephens'ın “Suriye için tek çözüm” başlığı ile yayımlanan makalesinde Suriye’de devam eden iç savaşa yönelik çözüm olarak “bir bölünme planı, her şeyi çözmez ama Balkanlar örneği, işleyebileceğini gösteriyor” görüşü öne sürüldü.

Evet, skandal!!! ABD'nin en etkin gazetelerinden birinde Suriye'nin bölünmesi gerektiği yazılıyor!!! Hatta, yakın tarihe kara bir leke olarak geçmiş "Balkanizasyon" kavramından övgüyle söz ediliyor, Suriye için Balkanlar'daki bölünme ve ayrışma örnek gösteriliyor. 

Emperyalistler böler, kuraldır.

AKP TÜRKİYESİ DE BÖLÜCÜDÜR

Suriye'deki güncel durum da farklı değil... Türkiye öncülüğündeki Cerablus operasyonu, Rusya'nın bölgedeki varlığı, Suudi Arabistan ve ABD'nin daha aktif bir şekilde devreye girmesiyle Suriye'deki tablo çözümsüzlükte ve ayrışmada ortaklaşmaya doğru ilerliyor. 

Yalnız, bu ortaklaşmanın sadece emperyalistleri bağladığını, tek failin emperyalist güçler olduğunu söylemek, doğrunun yalnızca bir yönüne işaret etmek anlamına geliyor. 

Her ne kadar Ankara son dönemde "Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz" dese de açıkça söyleyelim...

Suriye'de bölücü güçlerden biri de AKP Türkiyesi'dir. 

AKP, Cerablus operasyonuyla ÖSO'yu bölgede güçlendirmiş, Suriye'nin bütünlüğü tehdit eden cihatçılara güç vermiştir. 

AKP, Esad'ın ve Suriye'nin güçlendiği bir sonuçtan it gibi korkmaktadır. 

Bugün İleri Haber'e konuşan Hüsnü Mahalli'nin de dediği gibi, El Bab'a yönelmesi muhtemel "Fırat Kalkanı" TSK operasyonu esas olarak Rakka'ya uzanan koridorda bir hakimiyet kurma amacı taşımaktadır ve niyet hakimiyet kurup bölgeyi Suriye devletine teslim etmek değildir.

Yeni "Yetmez Ama Evet"çi ulusalscı azınlık ne kadar tersini söylerse söylesin, Erdoğan ve sırtını dayadığı-kuvvet aldığı emperyalist güçlerle Suriye halkının çıkarları farklı yerlere işaret etmekte ve bu tablo Suriye için bölücü-ayrıştırıcı bir zemin yaratmaktadır.

NATO GENEL SEKRETERİ GELİYOR

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in 8-9 Eylül tarihlerinde Ankara'da olacağı duyuruldu. Genel Sekreter'in 15 Temmuz darbe girişimi ve Suriye konularında görüşmeler yapacağı öğrenildi. 

Bu ziyaret, "Türkiye NATO ekseninden çıkıyor mu" tartışmalarının hız kazandığı bir döneme denk gelmesi bakımından önem taşıyor. 

IŞİD İSTANBUL'U BİR KEZ DAHA TEHDİT ETTİ

Rumiyah ismi yeni bir dergiyi ‘takipçileriyle buluşturan’ IŞİD bir kez daha İstanbul’u fethedeceğini iddia etti.

Sputnik'ten Hikmet Durgun'un haberine göre, IŞİD, Dabıq’ın ardından İngilizce ‘yayın yapan’bir dergi daha çıkardı. Örgüt, Türkçe, Rusça ve Fransızca başta olmak üzere çeşitli dillerde yayınlanan dergisine ‘Roma’ anlamına gelen ‘Rumiyah’ adını verdi.

Bu ismin neden tercih edildiği ise derginin ilk sayısında şöyle açıklandı: “Dergimize isim olarak tercih ettiğimiz ‘Rumiyah’ (Roma) ismi, Allah Resulü’nün kıyamete yakın fethiyle bizi müjdelediği yerin ismidir. Rabbimizden isteğimiz, bu beldeyi ve ondan daha önce fethedilecek olan Konstantiniyye’nin (İstanbul) fethini bize nasip etmesidir.”

ORGANİZE-ORTAK CİNAYET

Hrant Dink cinayetiyle ilgili ortaya çıkan görüntülere ilişkin İleri Haber’e açıklamalarda bulunan Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “Trabzon ve İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin bu cinayet için organize oldukları delillerle mevcut” dedi.

Bilindiği gibi, dün havuz medyası dava dosyasında bulunan ancak gizliliği olan görüntüleri servis etmişti. 

AKP'nin 15 Temmuz'un ardından son yıllarda meydana gelen ve infial yaratan tüm suçları Cemaat'e yüklemeye çalıştığı biliniyor. Oysa, olayda kimlerin parmağı olduğu ve faillerin ve suç ortaklarının yıllarca kim tarafından korunup kollandığı gayet iyi biliniyor. 

Hrant Dink cinayetinin yalnızca Cemaat için bir atlama tahtası olmadığı, AKP'nin Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla kendi iktidarını pekiştirmek için de araç olarak kullanıldığı biliniyor.

ETHEM YANLIŞLIKLA ÖLDÜRÜLMEDİ

Aksaray’da süren Ethem Sarısülük davasında mahkemeye katil zanlısı sanık Ahmet Şahbaz’ın “Bileğime gelen taş nedeniyle namlunun pozisyonu değişip maktulün kafasına doğru yönelmiş olabilir” şeklindeki savunmasını çürütecek, davanın seyrini değiştirecek bilirkişi raporu geldi.

TRT’de görevli üç kişilik bilirkişi heyeti, “Ateşleme sırasında sanık polisin ateş eden kolunun pozisyonunu değiştirecek şekilde sağ koluna taş isabet etmediği”ni belirtirken, Ethem’in vurulduğu 3. atışta sanığın bileğini belirgin şekilde aşağıya indirdiğini tespit etti. Bilirkişiler ayrıca, emniyetin sanık Şahbaz’a 37 taş isabet ettiği şeklindeki raporunu da çürüterek, isabet eden taş sayısını 8 olarak belirledi.

DERSİM'DE ZIRHLI ARAÇ 73 YAŞINDAKİ KADINI EZEREK ÖLDÜRDÜ

Dersim'de sabah saat 10.00 sıralarında Seyid Rıza Meydanı'nda hızlı bir şekilde ilerleyen Cobra tipi zırhlı araç, karşıdan karşıya geçmek isteyen 73 yaşındaki Naciye Özdemir'i ezdi.

REEL SEKTÖR BORÇLARINDA İNANILMAZ ARTIŞ

2002 yılında yaşanan ve AKP'nin iktidara gelmesinde önemli etisi olan krizinden hemen sonra 32 milyar dolardan az olan dövizli borçlar, bu yılın ilk yarısında 309 milyar dolar oldu.
TC Merkez Bankası tarafından yayımlanan reel sektörün döviz dengesine yönelik bu yılın Haziran ayı rakamlarına göre reel sektörün net deviz borcu, 2002'den bu yana, 31 kat artarak 200 milyar dolara ulaştı.