Tuncay Koç

Ankara Anadolu Lisesi’nden ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1996 yılında mezun oldu. Antalya Barosu Çevre ve İmar Kurulu’nda 2000-2012 yılları arasında çalıştı ve bu kurulun 6 yıl boyunca başkanlığını yaptı. 2011-2018 yılları arası Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu'nda görev yaptı. Çevre ve siyaset üzerine yazıları yayınlandı. Halen Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları ve Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi…
Köşe yazarları

Havanın yokluğu

Yargının yokluğunu çok uzun zamandır yaşıyoruz. Eskiden genellikle siyasi davalarda gördüğümüz bu hal, son 6 yıldır her türlü davada kendini gösteriyor.

Köşe yazarları

Bu dayanılmaz koku

Kamuoyunda son yıllarda öne çıkan çoğu cinayet gibi Büyüknohutçular davası da kapatılmak isteniyor… Güçlülerin zalim hukuku, insan yaşamını, doğayı ve adaleti katlederek ilerliyor.

Köşe yazarları

Ekokırıma karşı

Son dönemlerde birçok Bakanlığın, şirketlerin birer şubesine dönüştüğünü de bilirsek, özellikle kırsalda doğal varlıkları talan eden şirketlerin yerel yöneticiler ve Jandarma’ya etki etmemesi için de herhangi bir neden görülmüyor.

Köşe yazarları

Enerji krizi, Rusya ve iktidar

Piyasayı denetleyecek EPDK, tamamen şirketlerin emrinde bir kurum. Enerjide bu kadar dışa bağımlı iken, ve dünyanın doğal kaynakları tükeniyor iklim değişiyorken, enerji tasarrufu ve enerji verimliliğinden bahseden herhangi bir iktidar organı gördünüz mü?

Köşe yazarları

Sistemin çatısı çöktü

Açık ki iktidarın aldığı kararların etkisi umduklarından çok daha büyük sonuçlara yol açıyor. Olağanüstü durumlarda ortaya çıkacak sonuçları hiç hesaplamamış oluyorlar çünkü hem bilimle araları yok, hem umurlarında değil…

Köşe yazarları

Sel, yangın, kuraklık bir de AKP

Validebağ Gönüllüleri, hem fiili direnişle hem açtıkları davalarla örnek bir tutum sergilediler. Mahkeme Kasım ayında ihale de yürütmeyi durdurma kararı verirken dün gelen yeni bir haberle Üsküdar Belediyesinin ihaleyi feshettiği belirtiliyordu.

Köşe yazarları

Yaşam, çevre hakkı ve Şebinkarahisar

Ülkemizde de çeşitli çevre kirlilikleri olmasına rağmen, devlet tarafından süreçler şeffaf olarak paylaşılmıyor ve yeterli önlemler alınmıyor. Özellikle ülkenin her tarafını inşaat sektörüne ucuz hammadde sağlamak için ahtapot gibi saran maden ocaklarının,  yeraltı sularına ve ormanlara verdiği zararlarla ilgili yeteri çalışma yok.