’'Fetih’ hikayelerimizin vazgeçilmez düşmanı, Ayasofya’nın mimarları, İstanbul’un kurucuları, bu topraklardan kovduklarımız veya bu toprakları onlardan kurtardıklarımız… Bizans denilince aklımıza ilk gelenler bunlar. Ve aklımıza ilk gelenler genellikle eksik veya yanlış. Bir kısmımızın bu topraklarda bu kadar büyük bir medeniyetin izleri olduğundan haberi bile yok. Peki nedir bu Bizans? Neden Doğu Roma denmiş ya da neden Doğu Roma denmekten vazgeçilmiş? Say Yayınları'ndan çıkan Charles William’ın yazdığı Bizans İmparatorluğu Tarihi bize bu soruların cevabını bulma şansı veriyor.'
'Kürt ve Alevi insanları kategorilerine göre ayırabilen devlet, bu özneleri ya da şöyle ifade edelim -asla kabul etmediği Alevi Kürtleri- doğrudan Türk/Sünni/Türkmen olduklarına ikna etmeye ve çeşitli asimilasyon politikaları geliştirerek bu insanları siyasal islamın 'uysal vatandaşlarına' dönüştürmeyi amaçlıyor. Devletin Kürt ve Alevileri reddi, dahası Sünni- Türk bir siyasal islamın inşasında bu özneleri kendi ayağına pranga olarak görmesi sürpriz olmasa gerek.'
Yaşadığımız gezegende kendini merkeze koyan, hak ihlallerine susan ve hayvan sömürüsüne ortak olan herkes bu meselede taraftır. Güçlü olan haklı değildir ve kendisini savunacak gücü olmayan bir varlığa canımızın istediği gibi davranamayız.
Haftanın yeni çıkan kitaplarını sizler için derledik, keyifli okumalar…
B’nin kelimeleri, çocukları sözcüklere yaklaştırmak için şahane bir seçim. Özellikle 7 yaş ve üzeri için hayli uygun bir dili var kitabın. Okuyan her çocuğun kendine ait bir sözlüğü olabilir. Neden olmasın?
"Nazım’ın “19 Yaşım” şiirinde anlattığı gibi. Adalılar müzik grubu şarkısını yaptı, değil mi, Ali İsmail’e ithafen? “İlk hocam, ilk yoldaşım” diyor Nazım, 19 yaşına. “Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum.” Sonra ekliyor, “Döndürmedi rüzgar beni havada yaprağa.” Yaprak gibi savrulup durmamak için insanın güçlü referansları, kararlı mücadelesi, doğru açıdan bakan penceresi olması gerekiyor..."
Sevgili İleri kitap okurları, haftanın yeni çıkan kitaplarını sizler için derledik, keyifli okumalar…
Karakterlerin geldiği atmosfer, geçmişte yaşadıkları olaylar ve tepkileri gibi mekanın bir İngiliz sömürgesi olan İrlanda’da olduğu ve dönemin atmosferi de oldukça başarılı bir biçimde okuyucuya sunulur. Böylece tartışmalarda konuşan salt farklı isimler değil; düşünce yapısıyla, büyüdüğü ortamıyla, geçmişiyle bir karakterdir.
Soylu sınıfı ve zenginleri yazan; onları anlatan, karakter olarak onlara yer veren süslü edebiyat alanına, gerçekçi öğeleri; fakirleri, -soylu olmayanların da- hikâyesini yazabilen bir Gogol usulca yerleşirken, yazarın yaşadığı zorluklar; gördüğü destek veya hak etmediği yergiler de kenara köşeye ilişiyor.
Bu kitapta da her bir sayfanın neredeyse bir tablo etkisinde olduğunu söyleyelim. Kitabın kahramanları guguklu saat yapan bir saat ustası, hayvanlar ve orman…
Hepinize merhabalar sevgili İleri Kitap okurları, keyifli ve kitap eşliğinde bir tatil geçirmiş olmanızı umuyoruz. Yeni bir haftaya başlarken son çıkan kitaplardan ilginizi çekebilecekleri sizler için derledik.
Yaman ve Öztürk’ün Ankara Dayanışma Akademisi’nde 2017-2018 güz döneminde verdiği “Metaların Kerameti” başlıklı ders notlarının derlenip geliştirmesiyle oluşturdukları kitap,metalarda saklı olan özü gözler önüne sererek bu alanda yeni okumalar ve araştırmalar için motivasyon sağlıyor. Metaların kerametinin sırlarını, antik çağdan günümüze Marksist yöntemden yararlanarak açığa çıkarmaya çalışan yazarlar, kapitalist toplumu anlamak ve geleceğin toplumunun örgütlenmesi üzerine düşünmek isteyen okurları heyecan dolu bir yolculuğa çağırıyor.
"Evet, yürümeliyiz ısrarla ta ki bir gün güneş hiç olmadığı kadar parlak ışıyana, belki de akıllarımızın ve kalplerimizin içine ışıyana ve sonbaharda bir derenin kenarına vurduğu gibi sıcak ve dingin ve altın sarısı ve büyük bir uyanış ışığı ile hayatlarımızı aydınlatana kadar."
Başka Bir Okul Mümkün Derneği’nin ilk kitabı Anne Baba Kumandası. Özlem Kalaça Yurdakul’un yazdığı kitabı sadece çocuklar değil yetişkinler de heyecan ve keyifle okuyacak. Özellikle çocuğun dilinden dökülenler ince bir zekânın da ürünü.
Sevgili İleri Kitap okurları, bu hafta da yeni çıkan kitaplardan sizler için derleme yaptık, keyifli okumalar dileriz.
Zenginliklerimiz, Cezayir tarihine ve edebiyat dünyasının bir dönemine tanıklık niteliği taşısa da, edebiyat tutkunu genç bir adamın zorluklarla geçen, yürek burkan öyküsü okuyucuyu sarmalıyor.
Kemal Varol, okuru Ağıtçı kadının gözlerinden memleketin yakın geçmişine dair de bir tanıklığa zorluyor. Yazar öyle ustalıkla işliyor ki saf gerçekliği, yazarın gördüğü, duyduğu, hissettiği her şeyin gölgesi okura da geçecek görünüyor. Romanın daha ilk sayfası 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’ndan hayatını kaybeden 9 yaşındaki Veysel Atılgan’a ithafla başlıyor. Daha ilk sayfada Veysel’in bu kitabı hiç okuyamayacağını düşünerek kesilen nefesimiz, yerini yine aynı –tarifsiz hüzne- bırakıyor!
Gökyüzünden her şey görünür ve bilinir mi? İnsanların düşündükleri ve duygularını da bilmek mümkün müdür gökyüzünden bakarak? Bunu bilmiyoruz. Fakat “Gökte Biri Var” ! Ve her şeyi biliyor…