Siyanür sızıntısıyla gündeme gelen Çöpler Altın Madeni'nin maden alanını genişletmek istediği ortaya çıkarken, yaşam savunucuları ise tehlikelere dikkat çekeren madenin tamamen kapatılması talebini dile getirdi.

Erzincan'ın İliç ilçesinde, geçen günlerde siyanür sızıntısıyla gündeme gelen altın madeni bu kez kapasite artışı istemiyle gündeme geldi. Türkiye’nin ikinci en büyük altın madeni sahası olan İliç’teki Çöpler Altın Madeni alanı 3 kat daha genişletilmek isteniyor. İliç Doğa ve Çevre Platformu’nun ise doğaya onarılmaz zararlar veren madenin tamamen kapatılması ve kapasite artırım izninin iptal edilmesi için mücadelesi sürüyor.

'KAPASİTE ARTIŞI, OLASI DEPREMİ BÜYÜK BİR FELAKETE DÖNÜŞTÜRÜR'

Cumhuriyet'ten Cemil Ciğerim'in haberine göre, konuya ilişkin İliç Doğa ve Çevre Platformu’ndan yapılan açıklamada, "66 milyon ton siyanürü buharlaştırarak atmosfere verecek olan kapasite artışını istemiyoruz" denildi.  Açıklamada, "Doğamızı ve yaşamımızı yok sayan 'ÇED olumlu' kararının iptal edilmesini istiyoruz. Eğer söz konusu kapasite artışı gerçekleşirse, sülfürik asit kullanımının yıllık 9 bin tondan 122 bin tona, siyanür kullanımının ise yıllık 7 bin tondan 11 bin tona çıkarılacak. Erzincan, birinci dereceden deprem bölgesi iken bu çaplı bir kapasite artışı olası depremi büyük bir felakete dönüştürmek demektir" ifadeleri kullanıldı.

ÇED’İN İPTALİ İÇİN İSTENİYOR

İliç’te 2010 yılından beri Kanadalı Anagold Şirketi tarafından yürütülen altın madenciliği faaliyetleri bölgeyi yaşanmaz hale getirdi. Çöpler Altın Maden sahası, Kazdağları’ndaki 350 bin ağacın katledildiği altın maden sahasının 3 katı büyüklüğünde. 

Bir milyon 746 bin 52 hektarlık alanı kaplayan maden, Ekim 2021’de onaylanan ÇED raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni aldı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin "ÇED olumlu" kararının iptali davasının 13 Nisan 2022’de keşif ve bilirkişi incelemesi oldu. Ancak bilirkişi raporu henüz açıklanmadı. 

NE OLMUŞTU?

Çöpler Altın Madeni'nden Fırat Nehri ve İliç Barajı'na siyanür sızdırıldığı iddiasının gündeme getirilmesinin ardından şirket tarafından yapılan açıklamada iddia doğrulanmış ancak siyanür miktarının gerçeği yansıtmadığı öne sürülmüştü.

Kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı madenin faaliyetlerinin askıya alındığını ve "iyileştirme çalışmaları" ardından faaliyete geçebileceğini açıklamıştı.

İleri Haber'e değerlendirmelerde bulunan Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici, sızıntıyı "atom bombasının patlaması"na benzetmiş ve besin zincirindeki tüm canlıların hayatının tehlikede olduğunu vurgulamıştı.

Sızıntıyı ortaya çıkaran ve suç duyurusunda bulunan Sedat Cezayirlioğlu, yaptığı açıklamada şirket tarafından dolaylı olarak tehdit edildiğini ve can güvenliğinin olmadığını belirtmişti.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından da konu yargıya taşınmış ve şirket yetkilileri ile görevini kötüye kullandığı öne sürülen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.