Fırat Nehri çevresindeki siyanür sızıntısının sonuçları ne olacak?

Fırat Nehri çevresindeki siyanür sızıntısının sonuçları ne olacak?

Doç. Dr. Erol Kesici, sızıntıya dair besin zincirinin en alt katmanından en üst katmanına kadar tüm canlıların hayatı tehlikede olduğunu söyledi.

Ersan Kınık -@ErsanKinik

Erzincan’da Anagold Madencilik isimli şirket tarafından işletilen maden işletmesinde siyanür borusunun patlaması sonucu siyanürün çevreye yayıldığı ortaya çıkmıştı. Siyanürün Fırat Nehri’ne yayıldığı da öne sürülürken, Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici, siyanür sızıntısının olası sonuçlarını İleri Haber’e değerlendirdi. Sızıntıyı “atom bombasının patlaması”na benzeten Kesici, sızıntının Fırat Nehri’ne ulaşması durumunda kontrol altına alınabilmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.

İliç ilçesinde bulunan maden işletmesinde siyanür borusunun patlamasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Anagold Madencilik isimli şirkete 16 milyon 441 bin liralık idari para cezası uygulamıştı.

Sosyal medyadaki çeşitli haber kaynaklarında, jandarma tutanaklarına göre sızıntının 20 ton olduğuna dair iddialar ise Anagold Madencilik tarafından yalanlanarak “Maden sahasında gerçekleşen solüsyon döküntüsünün içerisinde toplam siyanür miktarı 8 kilogramdır. Fırat Nehri’nin etkilendiği iddiaları tamamen yanlıştır” ifadelerine yer verilmişti.

Erzincan Valiliği de sosyal medyada yer alan haberlere ilişkin bir açıklamada bulunarak, iddiaları yalanlamış ve sızıntının Fırat Nehri’ne ulaşmadığını iddia etmişti.

‘ATOM BOMBASINDAN FARKSIZ’

Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici, siyanür sızıntısını “atom bombasının patlaması”na benzetti. İleri Haber’e konuşan Doç. Dr. Kesici, “Nasıl ki bir atom bombası patladığında ortaya çıkan radyasyon uzun yıllar o bölgede etkisini sürdürüyorsa, genlere işliyor ve diğer nesillere kadar ulaşıyorsa, bu durumun da ondan hiçbir farkı yok. Atom bombası bile bir bölgede patlıyor ve orada kalıyor ama siyanür suya karışınca her yere ulaşır” diyerek, 20 ton ve 8 kilogram tartışmalarının anlamsız olduğunu ifade etti.

‘SİYANÜR YAĞIŞLARLA ETRAFA YAYILACAK’

Siyanürün su ile birlikte toprağa ve havaya da karıştığına dikkat çeken Doç. Dr. Kesici, şirket ve valilik tarafından yapılan “Fırat Nehri’ne karışmadı” iddialarına ise yağışlarla dahi siyanürün etrafa yayılacağını ifade ederek şunları söyledi:

 “Fırat Nehri’ne ulaşsın veya ulaşmasın. Bu siyanür yeraltı sularına karıştı, toprağa karıştı, havaya karıştı. Nasıl temizlenecek? Nasıl kontrol altına alınacak? Fırat Nehrine ulaşmadı demenin bir anlamı yok. Yağmurla bile birlikte bu siyanür çevreye yayılacak. Erzincan’da hiç yağmur yağmayacak mı?”

‘ORTAYA ÇIKAN SONUÇLARI PARA İLE KAPATABİLECEK MİSİNİZ?’

Türkiye’de madencilik faaliyetlerindeki ihmallere tepki gösteren Doç. Dr. Kesici, meydana gelen durumun kaza olmadığını ve şirketin bile isteye felakete zemin hazırladığını söyledi. İdari makamlar tarafından uygulanan para cezalarının caydırıcı olmadığını dile getiren Doç. Dr. Kesici, “Aşırı madencilik bir insanın derisini soymak gibidir. Bizim de doğamızı soyuyorlar. Tek düşündükleri şey para. Bilimin, teknolojinin, sızdırmazlık yöntemlerinin böylesi geliştiği bir çağda hâlâ siyanür ve buna benzer maddeler yoğun bir şekilde sızıyor. Ortaya çıkan bu sonuçları para ile kapatabilecek misiniz?” diye konuştu.

‘FIRAT NEHRİ’NE ULAŞIRSA KONTROL ALTINA ALINAMAZ’

Sızıntının Fırat Nehri’ne ulaşması durumunda kontrol altına alınabilmesinin mümkün olmayacağını ifade eden Kesici, sızıntının akıntıyla birlikte derelere, çaylara ve denizlere kadar ulaşacağını söyledi.

Son olarak siyanür sızıntısının organlarda tahribata ve kansere yol açabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Kesici, insanlarla birlikte besin zincirinin en alt katmanından en üst katmanına kadar tüm canlıların yaşamlarının tehlikede olduğunu ifade etti.

DAHA FAZLA