15 Temmuz sorgulamasının ardından Twitter’da bir kısıtlanma hikâyesi

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının rahatsız olduğu sosyal medya mecralarıyla ilgili yeni bir düzenlemenin bu hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilmesi bekleniyor. 

Toplumsal muhalefetin sözünün sokakta ve mecliste kısılmaya çalışılmasının ardından iktidarın yeni hedefi sosyal medya. 

Ancak henüz TBMM’de adım atılmadan, Twitter’dan, belki de iktidarla “uzlaşma” amacıyla kısıtlamalar gelmeye başladı. 

Geçen hafta, iktidar ve yandaşlara aykırı sözler söyleyen pek çok hesapla ilgili kısıtlamalar getirildiği anlaşılıyor. 

Bu kısıtlamalara maruz kalan iki hesap da İleri TV (@ileritv) ve bana ait olanlar (@dgnergun).

Üstelik bu kısıtlamalar, tam da iktidarın yapmak istediği şekilde yani bir politik söylemin yasaklanmaya çalışılması şeklinde oldu. Bu uygulamayı, “şikayet gelmiştir, kısıtlanmıştır, itiraz edince kaldırılır” şeklinde değerlendirmemizin ise bir gerekçesi var. Birkaç gün gerçekten de böyle olmasını bekledik ancak olay bu şekilde yaşanmadı. 

Kısıtlamanın tarihi 17 Temmuz. 

Bu tarihten iki gün önce, yani 15 Temmuz kalkışmasının 4. yıl dönümünde İleri TV olarak YouTube kanalımızdan İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile bir söyleşi (https://ilerihaber.org/icerik/z-raporu-15-temmuz-ahmet-sik-fasizmin-ortaklarindan-biri-eksildi-115245.html) yapmış ve bunu Twitter hesaplarımızdan paylaşmıştık.

Özellikle Twitter’da büyük ilgi gören bu söyleşide Ahmet Şık, 15 Temmuz 2016’daki kalkışmanın tam olarak “kurgu” şeklinde değerlendirilemeyeceğini belirtmişti. “İktidar açısından 15 Temmuz kalkışması, sahte tarih yazımında ihtiyaç duyulan bir kurtuluş savaşıydı” ifadelerini kullanan Şık, esas olarak “Kalkışmanın diğer ortaklarının hangi pazarlıklar sonucu Gülen Cemaati’ni yalnız bıraktığı” konusunun sorgulanması gerektiğini söylemişti. 

“15 Temmuz, cemaatin hem en büyük yenilgisi hem de en büyük zaferidir” şeklinde konuşan Ahmet Şık, Fethullahçıların hayalindeki her şeyin şu anda yaşanmakta olduğunu dile getirmişti. Şık’ın şu cümlesi oldukça dikkat çekiciydi: “15 Temmuz’da bir darbe engellendi ama bir cunta iktidara geldi.”

Belli ki bu sözler ve söyleşi binlerce ak-trolü rahatsız etti.  

Söyleşiden iki gün sonra @ileritv ve @dgnergun hesaplarına erişimimiz engellendi. 

Günlerdir, telefon doğrulaması için arama almıyoruz.

Oluşturduğumuz şikayet formuna günlerdir yanıt verilmiyor. 

İktidar partisinin yıllarca ittifak halinde olduğu, devletin kritik kademelerine yerleştirdiği, silahlandırdığı, canhıraş savunduğu bir cemaatin “darbe kalkışması” nerede ve ne zaman yaşanırsa yaşansın sorgulanır, sorgulanmalıdır. 

Bu sorgulamanın engellendiği ülkeye “en hafif tabiriyle” otoriter, engelleyen merciye baskıcı ve/veya sansürcü adı verilir. 

Bilinsin, baskıya ve sansüre boyun eğmeyeceğiz. 

Yaptığımız onlarca program, haberlerimiz bunun kanıtıdır.