Yol gözlerimizdeki füsun ya...

Yol gözlerimizdeki füsun ya, bir gün Dallas sokaklarında dans edebilir yahut ottan eteğim & çiçekten sutyenimle Haitili dansçılarla yarışabilir miyim?

Öznur Özkaya

Her mevsim dönüşümünde yahut salt can sıkıntısından yola çıkmak, âşık olmak ister insan. Kafka bütün o romanları can sıkıntısından yazmıştı; Tezer Özlü yaşamın ucuna yolculuğa, Jack Kerouac Amerika'yı yeniden keşfe, Faulkner 'Döşeğimde Ölürken'de madden bir yol varlığından içsel bir yolculuğa çıkmıştı. Yolculuk kederle sevinci birbirine bağlar; çıkış noktasında bıraktıklarımız, varış noktasında özlediklerimiz vardır çünkü. Kalabalık bile olsa etrafımız yolculuk tekillik gerektirir, zira kendimizle baş başayızdır. Aslında en çok da umudu aramaktır yolculuk. Ve yol özgürlüğe açılan kapı, kocaman bir merhabadır. Çetrefilli de olsa vazgeçilmezdir, çünkü yollardan korkmayanlara yolculuk aşktır çoğu zaman.

İşte bu aşk; insan hakları ihlallerinden, savaşlardan, doğal afetlerden, yoksulluktan ve işsizlikten, daha iyi yaşam şartlarına kavuşma umudundan, eğitim olanaklarından veya özgürlük hissiyatından doğup kalbimize yerleşiverir. Çünkü gitmeyi, yola revan olmayı, göç etmeyi düşünen / düşleyen insan çok önemli bir şeyin farkına varmıştır: Bu ülkede vicdanını, onurunu katlayıp bir kenara koyan herkes sınıf atlayabilir, ezen tarafa geçebilmek için elleri su toplayana kadar alkış tutabilir, giyecek donu kalmasa bile erkin öldüren cazibesine kolayca kapılabilir. Haliyle hikayeleri farklı gelişse de, "Bu kalabalık içinde yapayalnız hissetmektense dünyanın bir ucunda tek başınayım." diyen göçerler; aptallığın sonunun meskenet, dünyanın her yerinin memleket olduğuna inanmıştır.

Evrim Kuran; "Onlar Göçtü Buradan - Türkiye'nin Yeni Göç Nesli" adlı kitabında göç kavramının kuramsal temellerini, ülkemizin göç tarihini ve yeni nesil göç edenlere yönelik yaptığı araştırmanın sonuçlarını bizlerle paylaşıyor. Dünyanın dört bir yanına dağılan bireylerin göç etme nedenlerini, şu anki yaşam koşullarını, her türden sıkıntıya rağmen dönmek istememelerini göç edenlerin kendi ağızlarından hikayelerle aktarıyor. "Göçmeyenin göçeni anlaması çok zor. Göçme kararı, bıçağın ne kadar kemiğe dayandığıyla ilgili bir an." derken göçmenlerin Türkiye'den ayrılma kararı vermelerindeki en önemli etkenlerin ekonomik sebepler ve ülkenin siyasi iklimi olduğunu belirtiyor.

Künye: Onlar Göçtü Buradan - Türkiye'nin Yeni Göç Nesli, Evrim Kuran, Mundi Kitap, 2021.

2008 finansal çöküşünden sonra Dakota'nın şeker pancarı tarlalarında hasada katılan, Amazon.com'un Teksas'taki kamplarında ürünlerin barkotlarını tarayan düşük masraflı, az ücrete çalışan, eski beyaz yakalı, emeklilik hayallerini ve / veya evlerini kaybetmiş ihtiyar göçebeleri anlatan Jessica Bruder, "Göçebeler Diyarı - Yirmi Birinci Yüzyılda Amerika'da Hayatta Kalmak" adlı kitabında aylarca kamplarda yaşayan ve mevsimlik işlerde çalışarak hayata tutunan Linda May'i odağına alıyor ve Amerika'daki "evsizlerin" değil "evi olmayanların" öyküsünü paylaşıyor. Bu insanların kaygısız emekli karavancılar olmadığını, "tekerlekli menkullerini" yuva yapan, çamaşırhanede çamaşırlarını yıkayan, duş almak için spor salonlarına üye olan sistemzedeler olduklarını vurguluyor. Ve "Hayatta kalmak yeterli değil. İnsan olmak, geçinmekten daha fazlasını istemek demektir. Yiyecek ve barınma kadar umuda da ihtiyacımız var." diyor.

Künye: Göçebeler Diyarı - Yirmi Birinci Yüzyılda Amerika'da Hayatta Kalmak, Jessica Bruder, Çev: Burcu Denizci, İthaki Yayınları, 2021.

Ben şahsen gitmeyi kafasına koyup sorumluluklar, öncelikler, aile ve kayıplar nedeniyle yıllardır gitmeyi beceremeyenlerdenim. Fakat "Bazılarının Türkiye’nin artık yaşanmaz bir yer haline geldiğini ve yurtdışına gitmeyi söylediğini duyuyorum. Bunların bilet paralarını verip göndermek lazım. Bu insanlar Türkiye’ye yük." sözlerini duyduktan sonra iki bilet isteyesim geliyor. Peki, güllerin ve alev çiçeklerinin arasından bir yol bulabilir miyim; denizin derinliğini, kirazın güneşini, nergisin serinliğini, çeliğin cevherini avuçlarımda tutabilir miyim? Yol gözlerimizdeki füsun ya, bir gün Dallas sokaklarında dans edebilir yahut ottan eteğim & çiçekten sutyenimle Haitili dansçılarla yarışabilir miyim?