Amatör olarak siyasetle ilgilenenlere bir tavsiye vererek yazıya başlayalım.
Kendine ait bir ajandası, bir iç hiyerarşisi ve işleyiş kuralları olan ekiplerle iş yapacaksanız, sonuçlarına katlanacaksınız.
Bu, öyle liberallerle flört etmeye benzemez.
O ekipler, hedefleri doğrultusunda hep daha fazlasını ister. Kendi ast-üst ilişkilerinin devlet yapılanması içinde de karşılığının olmasını dayatır. Oyunun, önceden yazdıkları kurallara göre oynanmasını talep eder.
Fethullahçılarla iş yapmak böyledir.
Tarikat-cemaatlerle çalışmak böyledir.
Mafya, çeteler, kontrgerillacılar böyledir.
Sen, çete liderine partin için miting yaptırır, silah kaçırtır, milletvekili dövdürür, özel koruma tahsis edersen, iki dudağından çıkacak birkaç kelimeyle de böyle darmadağın olursun.
*
Sedat Peker’in üst üste gelen videoları siyasal İslam’ın tepetaklak oluşunun emarelerinden biridir.
Yanlış anlaşılmasın, “ilk seçimlerde gidiyorlar”, “iktidardan hemen gidecekler” vb. gibi altı boş sözler söylemiyorum.
Bir siyasi-ideolojik hat olarak siyasal İslam tükenmiştir.
*
Siyasal İslam, kendi yarattığı elitlerle, yoksullara artık hiçbir şey vaat edememesiyle tükenmiştir.
Siyasal İslam, kuruluşuna öncülük yaptığı Saray Rejimi’yle tükenmiştir.
Siyasal İslam, mafya-çete artıklarından gayri operasyonel bir kuvvet oluşturamamasıyla tükenmiştir.
Ve siyasal İslam’ın sözde ulvi şeriatçı ajandası, yalnız tarikat-cemaatleri değil, bu 12 Eylül bakiyesi Türk İslam sentezci çeteleri de aynı hedefte tutma derdinin bir aracına dönmüştür.
Siyasal İslam, yurttaşın içkisini yasaklayıp kokain ticaretini organize etmenin adıdır artık.
Bu çöküştür.
Çöküş budur!
*
Her çöküş, her yıkım sarsıcı ve sancılı olur.
Beklenmesi gereken şudur…
Saray Rejimi’nin operasyonel gücü olan tarikat ve çeteler, konumlarının sarsılmasını istemeyecektir.
Bir tercihte bulunacaklar. Birinci yol, Erdoğan’ın arkasındaki seçmen desteğini yeterli görecek ve arkasında durmaya devam edecekler. Gerekirse, seçimlerin devre dışı bırakılması, fiili darbe vb. yöntemlerle iktidarın devamı için uğraşacaklar. İkinci yol, ulaştıkları mevziden birkaç adım geri atsa da kimi güvenceler alacakları bir geçişi kabul edecekler. Geçiş için kendilerine en uygun ismi bulmaya çalışacaklar.
Halkın önünde ise tek bir yol var.
Tarikat ve çetelerin, Saray Rejimi’nin ve ona alan açan aktörlerin hesaplarını bozacak bir mücadele…
Susarsak, çeteciler tercih yapacak. Susmazsak, dengeler değişecek.
Denklem bu kadar basit…