Karadziç: Soykırım değil vatan savunması!

Karadziç ulusal kahramandır. Bosnalı Sırplar için kendini feda eden bir kahraman! Şaka değil. Bosna soykırımının bir numaralı sorumlusu olarak kırk sene hapse mahkum edilen Karadziç'ın katliamlarla, soykırımla kurduğu devlet dimdik ayakta! Bosna Sırp Cumhuriyeti Karadziç'e minnettardır.

İki hafta önce Sırbistan'ın garip bir ülke olduğunu yazmıştım: “Sırp'ın Sırp'tan başka dostu yoktur“ diyen, dış mihrakların işlerinin güçlerinin Sırbistan'ı bölmek olduğunu düşünen bu milliyetçi Sırplar bir garip. Bosnalı Sırplar daha da garip.

Soykırım suçu işlediği tescillenen Radovan Karadziç'i kahraman ilan ediyorlar. İroniyi bir tarafa bırakalım, milliyetçi gerizekalılığın tek bir millete has olmadığını kanıtlayan bir olgudur Karadziç'in ulusal kahraman ilan edilmesi.

Lahey'de Yugoslavya'daki çatışmalar için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Radovan Karadziç'i 40 yıl hapse mahkum etmesinden sadece bir kaç gün önce Bosna Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska) Cumhurbaşkanı Milorad Dodik, ülkesinin kahramanı Radovan Karadziç'in ismini verdiği bir öğrenci yurdu açtı. Radovan Karadziç öğrencileri çok severdi. O kadar severdi ki, bizzat yönettiği Saraybosna Kuşatması'nda ilk kurbanları iki öğrenciydi: Suada Dilberoviç ve Olga Susiç.

Öğrenci yurduna Karadziç'in adını veren ise Radovan Karadziç'in öğrencisi. Bosnalı Sırplar'ın lideri Milorad Dodik.

Karadziç mahkeme tarafından Srebrenitsa soykırımı ve Saraybosna kuşatması başta olmak üzere 11 suçlamanın 10'unda suçlu bulundu. Elbette ki temyize gidecek ama kararın değişmesi pek mümkün görünmüyor.

Karardan kimse memnun değil

Çocuklarını, eşlerini, arkadaşlarını, kardeşlerini savaşa kurban veren, en yakın akrabalarının cestlerinin bile hala nerede olduğunu bilemeyen, etnik tecavüz mağduru, soykırım mağduru onbinlerce Bosnalı karardan memnun değil. Hele de bir caniye hemen yanıbaşlarındaki bir siyasetçi sahip çıkarken, o siyasetçinin ardında yüzbinler varken...

Sırp milliyetçileri de karardan memnun değil. Milorad Dodik kararın uluslararası lobilerin baskısıyla alındığını açıkladı. Sırbistan Başbakanı Vuçiç ise alınan bu kararın Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin siyasi varlığını etkilemeyeceğini belirtti.

Eğer ki adalet diye bir şey varsa, saklandığı yer bu cümlenin ardı:  Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin siyasi varlığı...

26 Şubat 2007'de Lahey Adalet Divanı Srebrenitsa Soykırımı'nı kabul etti. Geçen hafta da Radovan Karadziç soykırımın ve Bosna Savaşı'ndaki cinayetlerin bir numaralı sorumlusu ilan edildi. Radovan Karadziç aynı zamanda Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin kurucu cumhurbaşkanı. Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin varlığı ise Dayton Barışı ile kabul edildi. Kabul edilen bir soykırım, soykırımın sorumlusu olarak mahkum edilen bir eski cumhurbaşkanı ve kurduğu devlet hala meşru!

Sorun biraz da burada.

Eğer adalet varsa Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin varlığı o adaletin bir parçası olamaz! Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin meşruluğunun sorgulanma vakti geldi. Peki ama kim sorgulayacak bunu? Bosna'daki sömürge yönetimi Yüksek Temsilcilik mi, yoksa Bosna'yı soymaktan başka bir işe yaramayan Bosnalı siyasetçiler mi?

http://yugoslavyayazilari.blogspot.ba/