Hiç kimse boşanmak için evlenmez, başlangıçta geleceğe dair umutlu ve iyimser beklentiler vardır. Bu nedenle boşanma sadece ilişkinin bitmesi değil, umutlu gelecek beklentisiyle ilgili bir hayal kırıklığı yaşamaktır. Haliyle boşanan kadınların yaşamındaki değişiklik erkeklerinkine göre daha farklıdır. Sosyo - ekonomik desteği ve mücadele etme gücü iyi olanlar bu durumu daha iyi yönetseler de türlü sıkıntılar çekerler. Zira boşanma pek çok kaybı da beraberinde getirir. Ekonomik, toplumsal, ailevi, özgüven zedelenmesi ile ilgili kayıplar örnek olarak verilebilir, dahası boşanmış kadına "başarısız olmuş" gözüyle bakanlar olabilir.
Görüneni değil belirsizi yazan İlhami Algör’ün son romanı "Hisli Kirpi"de yaşamın kıyılarında dolaşan kirpi saçlı bir adamın iç sesine kulak kabartır, onun hikayesine konu olan Nezihe Hanım'ın hislerini ve sözlerini "makuliyet ormanından" çekip çıkartırız. Olaylar gerçeğe yakın fakat çok hızlı ilerler. Argo, deyişler, dile yerleşmiş göndermeler, şiirler, vb yapboz misali kitabın her yerine dağılmış durumdadır. Yazar, meskeni ve nicesini dile getirerek geleneksel bir gerçeküstücülük sunarken şimdi ile geçmişin iç içe geçtiği sorularla birlikte okuru da hikayeye dahil eder.
Okuma eylemi boyunca begonvillere selam veren, her sabah denizin yerinde durup durmadığını görmek için sahile inen kirpi saçlı adamın açılıp kapanan iç sesine alışırken, yenice boşanmış Nezihe'nin peşine düşülür. Kirpi saçlı adam evliliğin hayat pahalılığına ve yalnızlığa karşı bir hesap işi olduğunu düşündüğünü belirtse de, "Sizi hikaye ederken bir cümlede boşadım Nezihe Hanım. Oysa boşanmaların bu kadar kolay olmadığını düşünüyorum. Mutlaka birileri 'Yapma, etme, yuvanı bozma,' demiştir. "Boşan Nezihe, arkandayım," diyen olmuş mudur?" diyerek başladığı sözleriyle geleneksel bakış açısını da yansıtır.
Evet, hiç kimse boşanmak için evlenmez ve statüyü evlilik belirlemez. Yolunda gitmeyen evliliğe son vererek boşanan kadın, belki de bir daha kimseye tam anlamıyla güvenemeyecek olsa da yükünü denize bırakmış, yeniden başlamış, hayata sarılmıştır. Bundandır ki ileri geri sarf edilen sözlere, yılışık hareketlere, hadsizliklere tahammülü kalmamıştır. Kimi zaman hemcinsleri tarafından potansiyel tehlike olarak görülmek kimi zaman da karşı cinsin sırnaşıklığına maruz kalmak gibi sıkıntılar yaşasa da, canı isterse gülmeye, dans etmeye, sevmeye, sevişmeye devam edecektir. Zira kadın kadındır, çiçek de babandır.
Künye: Hisli Kirpi, İlhami Algör, İletişim Yayınları, 2021.