Başlığa bakıp “kimmiş bu” diyenler olabilir. Aslında tanıyorsunuz onu.
Şimdilerde esen rüzgârına kapılacak olursanız, kendisi “yeni kurtarıcımız”(!)
Evet, “döpiyesli bir cumhuriyet kızı” gibi boynunu sıkı sıkı kavrayan ceketiyle tartışma programlarından röportajlara koşuyor.
Fotoğraflara, ekranlara bakacak olursanız o, “modern” bir kadın.
Polisinden milletvekiline “türbanı” üniforma belleyenler gibi değil. Hafif bir makyajı var. “İffeti, temizliği” çağrıştırmasını umduğu açık renkli kıyafetleri ile batılı, “medeni” ve şehirli bir görüntü çiziyor yıllardır.
Sıkıcı ve tekdüze bir profil olduğu düşünülmesin. Yazarından sporcusuna “zamanın ruhu” deyip hacca gidene uymayı da biliyor, arada bir çeşitli vesilelerle türban giyip çıkarmasını da biliyor.
Anıtkabire de Hacca da gidiyor.
Yüzmeyi çok sevdiği gibi orucunu, namazını da aksatmıyor.
Üstelik batılı, şehirli dediysek hemen “elitlik” “fildişi kuleler” filan gelmesin akla. Her fırsatta ifade edişine bakarsanız o bir “varoş çocuğu”, “fakir köylü kızı”.
O, Türk sağının “ben sizin ananızım, bacınızım” janrının sadık bir müridi. Rizelilere, kocası Rizeli olduğu için “ben sizin gelininizim” diyor. Üstelik “gelin olmak” konusunda çok ısrarlı kendisi.
Bakın şöyle diyor:
“Kayınpederim İzmit’in bilinen isimlerinden birisi. Hatta oğluyla evlendiğimde, ‘Benim gelinimin toplu taşıma araçlarında saçına başına dokunulmasın’ deyip, yaşlı bir amcanın taksisi ayarlandı. ‘Sen bununla gidip geleceksin kızım’ dendi. Böyle bir aileye gelin gitmiş bir hocayım kardeşim.”(1)
Nitekim pek çok “gelin” ve “varoş çocuğu” gibi o da üniversite hocalığı, içişleri bakanlığı gibi ufak tefek işler yapmıştır. “Fakir köylü kızı” yerine “ablamız” olarak yüceltilmesi de sanırız bu ufak tefek işlerle ilgili olmalı. ‘90’lı yıllarda, Kürt olanları başta olmak üzere köylüleri pek sevmedikleri anlaşılan Özel Harekât biriminin, “Meral Abla”sıdır o.
Birilerinin “ablası” aynı zamanda iyi de bir “bacıdır”. Siyasete girişi, milletvekili oluşu “ülkücü ağabeyinin onayı” ile olur. Akşener bunu pek çok röportajında belirtme gereği hisseder. Nitekim ataerkil kodların iyi bir PR malzemesi olduğunu bilen “Meral abla/bacı”, “namusuna yönelik saldırıların öncelikle kocası ve oğlu tarafından püskürtüleceğini” belirtmiştir.
Özel Harekatçıların Meral ablası, bakanlığı sırasında artık bir “asena”dır. (2) Bunu binlerce faili meçhulle, kirli savaşla, mafyatik ülküdaşları koruyup kollamasıyla fazlasıyla hak etmiştir. Öyle ki Çatlıya sahte kimlik temin eden dönemin eski içişleri bakanı Ağar’dan bile daha çok sevilmektedir Asena abla Meral.
Asena “abla” Meral, geçmişin kanlı hesaplarını elinin kenarıyla iter, 20 yıl sonra bile olsa…
“(…) faili meçhullerin sorumlusu O’dur’ diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum” (3)
Yazının başında dediğimiz gibi estirilen rüzgara bakacak olursak bunlar “eski hikayelerdir”. Özdil’inden Behramoğlu’suna “Meral abla”nın cezbesi yayılmaktadır.
Nihayetinde tek adamlığın höykürmeli, kükremeli siyaset ortamında tek başına bir kadındır o. Döpiyesli, “Cumhuriyet” esintili, “imam nikahına” karşı beyanat vermiş bir kadın.
AKP’nin sabah akşam ortaya saçtığı kin ve nefret söyleminin “erkek dilinin” karşısında “kimse gömleğini çıkarmasın” diyen uzlaşmacı, barışçıl “kadın dili” de onda.
Üstelik bir kadın olarak özellikle mağdur. “Öyle şeyler yaşadım ki bir kadının uğramaması gereken her türlü saldırıya uğradım” diyor kendisi. Seks kasedi iddiasından yandaş gazetecinin “Meral Kılıçtaroğlu” ifadesine, miting için gittiği ilde “etek fırlatılarak” protesto edilmesine bir dizi olay vardır vs.
AKP’nin ardı arkası kesilmeyen “kadın düşmanı” beyanatlarına inat, o “kadınları iktidar yapmaktan” bahsetmektedir. Demiştir ki “AKP’yi kadınlar iktidara taşıdı, biz ise kadınları iktidara taşıyacağız” (4)
Peki Akşener’in feminizan pozlarla “bir kadını asla kızdırmayın” demesi?
Ama bizi heyecanlandırıyorsun Meral abla(!)
En azından, daha yolun başında icazetini aldığın ağabeyinin; gelinine taksi tahsis eden korumacı kayınpederinin; namusunu korumakla mükellef eşin ve oğulun katkısını bilmeseydik…
En azından, sayende sevgilileri, eşleri, çocukları yok edilmiş kadınlar olduğunu unutabilseydik…
En azından bugünlerde dudağının kenarından “imam nikâhına” karşı çıkarken, süre giden seks kasedi davasıyla ilgili ''Ben de Müslüman bir Türk kadını olarak kısas hakkım doğacak. İftiranın karşılığı ilgiliye 80 adet değnek atmaktır'' diyerek şeriat güzellemesi yaptığını görmezden gelseydik. (5)
En azından, 28 Şubata karşı cengâverliğini, “‘kahrolsun şeriat’ diye bağırıyorlardı, şeriat İslâmdı, buna müsaade edemezdim” beyanatlarıyla süslemelerini bilmiyor olsaydık…
Bugün tüm muhaliflerini AKP ağzıyla FETÖ’cülükle suçlayan Akşener’in, ‘90’larda Çiller’in “sen Müslümanlığı biliyorsun” deyip Gülen’le iyi ilişkiler kurmak, onun istediği atamaları gerçekleştirmekle görevlendirdiği kişi olduğunu bilmiyor olsaydık…
Kısacası Akşener yalnızca eli kanlı bir faşist değildir, aynı zamanda AKP rejimine harç taşımış/ileride de taşımak için pazarlık değerini artırmak dışında hiçbir gayesi olmayan esaslı bir AK-kadrodur. Bu nedenle Akşener’in kadınlar adına konuşma ehliyeti yoktur!
1-http://www.hurriyet.com.tr/bize-gelen-gomlegini-cikartmasin-40633519
2-Sabahattin Önkibar, Asena, Meral Akşener’in Dünü ve Bugünü, Kırmızı Kedi yayınları, (2017); s.27
3- http://ilerihaber.org/icerik/aksenerin-iyi-gelmedikleri-73-yasinda-bir-faili-mechul-78032.html
4-http://www.hurriyet.com.tr/meral-aksener-bir-kadini-asla-kizdirmayin-40655806
5- http://www.hurriyet.com.tr/meral-aksener-demek-ki-bu-kisi-ile-aramizda-islam-hukuku-dahil-olacak-28987658