Akşener'in 'İYİ' gelmedikleri: 73 yaşında bir faili meçhul

Akşener'in 'İYİ' gelmedikleri: 73 yaşında bir faili meçhul

Adı faili meçhul cinayetlerle anılan eski İçişleri Bakanı Meral Akşener bugün partisini kurdu. 

“Meral Akşener MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu O’dur’ diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum.”

Bu sözler bugün kurulan İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı ve dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’e ait. Partisini resmen kuran Akşener'in İçişleri Bakanlığı döneminde birçok faili meçhul cinayet işlendiği biliniyor.

1995 ve 1999 Türkiye genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi (DYP) milletvekili olarak meclise giren Akşener, 1996 ve 1997 yılları arasında Necmettin Erbakan tarafından kurulan koalisyon hükümeti’nde İçişleri Bakanlığı görevini sürdürdü.

3 Kasım 1996 tarihinde Türkiye'yi sarsan Susurluk kazası sonrası İçişleri Bakanlığı'ndan istifa eden Mehmet Ağar yerine Akşener geçti.

AKŞENER VE FAİLİ MEÇHULLER…

Akşener döneminde kaybolan ve daha sonra faili meçhul cinayete kurban gittiği ortaya çıkanlardan biri de 73 yaşındaki Fikri Özgen. Özgen, 1997 yılında, 73 yaşında kayboldu. İlaç almak için evden çıktı ve bir daha geri dönmedi. İtirafçı Abdulkadir Aygan, Özgen’in Diyarbakır İçkale’de infaz edildiğini açıklamıştı. 

BEYAZ TOROS’LA KAÇIRILDI

Özgen’in oğlu Nevzat Özgen yaşananları şöyle anlatıyor:

 “Babam Kulp Yeşilköy mahallesi muhtarıydı. 73 yaşında kendi halinde bir insandı. Koşuyolu’ndaki evimizde 4 sivil, beyaz Toros’la babamı aldılar. Bir daha da haber alamadık. Başvurmadığımız makam kalmadı. İç hukuku tükettik AİHM’e gittik. Tazminata hükmetti. Babamın Zahit Engin isminde Çanakkaleli bir grup komutanı tarafından alındığı ve götürülüp infaz edildiğiyle ile ilgili itirafçı beyanı var. Ama bir sonuç çıkmadı.

Kültür Bakanlığı’na “Babamın öldürüldüğü yeri müze yapmayın” diye mektup yazdım. Şimdi restorasyon çalışmalarında kemikler bulundu. Bir an önce DNA testi yapılması gerekiyor. Çok üzücü bir olay, bizden ya da bir başka acılı aileden bir parça orada. Umutsuzluktan bir umut doğdu. Duygularım karışık. Babamın bir dua okuyacak, su verecek bir mezarı olsun. Katillerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Bu soruşturmadan sonuç çıkar mı bilmiyoruz.

17 BİN FAİLİ MEÇHUL

17 bin faili meçhulden söz ediyoruz. Hayatımız boyunca yaşayacağımız bir acı bu. Babam gözaltına alındıktan sonra o JİTEM merkezine korkudan gidemedik. Kimse gidemezdi zaten. Yıllar sonra orası boşaltılınca gittim, gezdim, tek tek yerlere baktım. Boş duvarlarda insan çığlıklarını duydum. Bizimkisi umut, kaybedilen yakınlarımızın bir mezarı olana kadar bu umut hep sürecek, ama acılarımız hiç bitmeyecek.”