Bölgeler arası gelir eşitsizliği artıyor, bölgesel yoksullaşma derinleşiyor!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK); 2019 yılını referans alan,  2020 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması (GYKA) Bölgesel Sonuçlarını da açıkladı.[i] Türkiye ortalamasını yansıtan verileri kullanarak, gelir dağılımının ciddi bir biçimde bozulduğunu; buna yaygın bir yoksullaşmanın eşlik ettiğini ifade etmiştik. Gelir dağılımındaki adaletsizlikte artışın, sadece zenginlerin daha zenginleşmesi ile değil aynı zamanda orta gelir gruplarını da içeren en alt gelir gruplarındaki ciddi bir biçimde yaygınlaşan yoksullaşmayla ortaya çıktığını ortaya koymuştuk. Bölgesel sonuçlar ise bölgeler arasında gelir eşitsizliğinin arttığını; bununla kalmayıp, bölgelerde ciddi bir yoksullaşma olduğunu göstermektedir.

BÖLGELER ARASI GELİR EŞİTSİZLİĞİ ARTIYOR!

TÜİK, bölgesel bazda GYKA sonuçlarını, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey ve 2. Düzey olarak vermektedir. İzleyen iki tablo 2019 ve 2020 yılları için, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine[ii] göre Gini katsayısı ve P80/P20 oranlarını İBBS 1. Düzey ve İBBS 2. Düzey için vermektedir.

Bilindiği gibi, “Gini katsayısı, kişisel gelir dağılımını ölçmek için, yaygın olarak kullanılan dağılım ölçüsüdür. Gini katsayısı, Lorenz eğrisine bağlı ve eğri ile köşegen arasında kalan alanın, köşegenin altında kalan toplam alan oranına eşittir. Bu oran büyüdükçe, dağılımdaki eşitsizlik artıyor demektir. Gini ölçüsü ‘0 ile 1’ arasında değişir. Bir toplumda, gelir adaletli olarak paylaşılmışsa, Gini katsayısı ‘0’a eşit, toplumdaki gelirleri yalnız bir kişi almışsa, Gini katsayısı ‘1’ e eşit olmaktadır.”

“P80/P20 oranı ise kişisel gelir dağılımını ölçmede kullanılan ölçütlerden biridir. Yüzde 20’lik fert/hanehalkı gruplarının toplam gelirden aldıkları paylara göre; ‘Son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay/ İlk yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay’ formülünden hesaplanmaktadır.”

Kaynak:TÜİK
Kaynak: TÜİK

İBBS 1. Düzey sonuçları, az da olsa gelir dağılımı eşitsizliğinde azalma olan TR9 Doğu Karadeniz bölgesi hariç, diğer tüm bölgelerde ve bölgeler arasında gelir eşitsizliğinin arttığını göstermektedir. İBBS 2. Düzey sonuçları ise, TR21, TR42, TR63, TR72, TR90 ve TRC2 dışında gelir dağılımı eşitsizliğinde ciddi artışlar olduğunu göstermektedir. Özellikle Doğu Anadolu bölgelerinde gelir dağılımı eşitsizliğinde belirgin bir artış vardır.

Gini katsayısı ve P80/P20 oranlarının yansıttığı, gelir eşitsizliğinde gördüğümüz bu bölgesel artışı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 20'lik gruplar itibarıyla yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin dağılımı ile de görebiliriz. İzleyen iki tablo, İBBS 1. Düzey ve 2. Düzey sonuçlarını özetlemektedir. Tablolar oluşturulurken, fertler eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirlerine göre küçükten büyüğe doğru sıralanarak 5 gruba ayrılmış;  bu nedenle, “İlk yüzde 20'lik grup”  geliri en düşük olan grubu, “Son yüzde 20'lik grup” ise geliri en yüksek olan grubu tanımlamaktadır.

Kaynak: TÜİK

Kaynak: TÜİK

İBBS 1. Düzey sonuçları, Doğu Marmara ve Doğu Karadeniz dışında, diğer bölgelerde, en zengin kesimlerin daha zenginleştiğini; en fakir kesimlerin ise daha da fakirleştiğini göstermektedir. Benzer eğilimleri İBBS 2. Düzey sonuçlarında da gözlemek mümkündür.

DERİN BİR BÖLGESEL YOKSULLAŞMA VAR!

Gelir dağılımı eşitsizliğinde görülen bölgesel artış yanında yoksullaşmada da ciddi biçimde bir artış var. 2019 ve 2020 yılları için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre hesaplanan bölgesel yoksul sayıları ve yoksulluk oranları izleyen iki tabloda verilmektedir. Tablolarda yer alan yoksulluk sınırı[iii] verileri hesaplanırken, her bölge için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin medyan değeri kullanılmıştır.

Kaynak: TÜİK

Kaynak: TÜİK

İBBS 1. Düzey sonuçları sadece Güneydoğu Anadolu bölgesinde yoksulluk oranında bir azalmayı gösterirken; İBBS 2. Düzey sonuçları, değişik bölgelerde düşüş olduğunu göstermektedir. Yoksulluk oranında en fazla düşüş yaşanan bölge Tekirdağ, Edirne, Kırklareli illerinin yer aldığı ve geleneksel olarak CHP’nin yerel iktidarının olduğu TR21 bölgesidir. En enteresan sonuç ise Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinin yer aldığı TRC2 bölgesinde görülen düşüştür.

Bütün bu sonuçlar bize Türkiye genelinde olduğu gibi bölgeler arasında da gelir eşitsizliğindeki artışla birlikte, yoksulluğun da ciddi bir artış eğiliminde olduğunu göstermektedir. Gelir giderek en zenginlerin elinde yoğunlaşırken, geniş halk kesimleri daha yoksul hale gelmektedir. Bu eğilim, geleneksel olarak “sağ siyasetin” egemen olduğu bölgelerde daha da güçlü bir biçimde karşımıza çıkmaktadır. Sosyal demokratların yerel iktidarlarının, gelir dağılımında düzelmeye katkı sağladığını söylemek de mümkündür. Bu göstergelerin  pandeminin esas etkilerini gösterdiği 2020 yılı için çok daha vahim bir tabloyu önümüze koyacağı gün gibi ortadadır. Buna rağmen, ülkeyi yönetmeye talip olanların seçmen nezdinde yeterince kabul görmemesi ve iktidarın da bu ürkütücü tablodan yeterince nasibini alamaması açıklanması gereken bir olgu. Ben muhalefetin yerinde olsam, “biz nerede yanlış yapıyoruz” diye kendime sorardım! 

 


[i] Yayım tarihi: 22 Haziran 2021. Türkiye ortalamasını yansıtan açıklama ise 15 Haziran 2021 tarihinde yapılmıştı.

[ii] “Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri: Hanedeki birey sayısı dikkate alınarak birey başına düşen gelirler arasındaki farklardan yola çıkılarak ölçülmektedir. Bu nedenle, hanehalkı düzeyinde toplanan gelirlerin birey başına düşen gelirlere dönüştürülmesi gerekmektedir. Hanelerarası doğru karşılaştırma yapabilmek için, bu hesaplamada, hanelerin yetişkin-çocuk bileşimlerindeki farklılıkları dikkate almak gerekmektedir. Bunun için, eşdeğerlik ölçeği olarak adlandırılan katsayılar kullanılarak, her bir hanehalkı büyüklüğünün kaç yetişkine (eşdeğer ferde) denk olduğu hesaplanmaktadır. Hanehalkı toplam kullanılabilir geliri eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünerek, o hanehalkı için eşdeğer fert başına düşen gelir diğer ifadeyle eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri hesaplanmaktadır. Referans kişi için ‘1’, 14 ve daha yukarı yaştaki fertler için ‘0,5’ ve 14 yaşın altındaki fertler için ise ‘0,3’ katsayısının kullanıldığı OECD eşdeğerlik ölçeği kullanılmıştır.”

[iii] TÜİK kaynakları yoksulluk sınırını, Eşdeğer fert başına hesaplanan medyan gelirin (bireysel eşdeğer medyan gelirin) belirli bir oranı (%40, %50, %60 veya %70) kullanılarak oluşturulan sınırdır” biçiminde tanımlamaktadır.