İleri Görüş

Cem Koro yazdı | Türkiye hangi blokta: Avrasya mı Atlantik mi?

Ergenekon ve Balyoz Davaları ulusalcı damarı etkisizleştirmeye yönelik en güçlü vuruşlardı. Fakat bu dönem Fethullahçıların da orantısız bir şekilde güçlenişine sahne oldu.

Volkan Şahin yazdı | Emekçilerle sanat yapmak üzerine

Açlık ve bağımlılık

"Aslında amacımız kendi geliştirdiğimiz farklı davranış şekilleriyle kapitalist sistemin bize dayattığı yaşamı kendimizce en acısız yaşamaya çalışıyoruz. Aslında anoreksiyalı bir hastanın ya da madde bağımlılığı olan bir hastanın yaşam deneyimlerini hepimiz spektrumun farklı yerlerinde farklı şekillerde yaşıyoruz."

Ferman padişahın dağlar bizimdir

"Kaz Dağları’nda ve diğer alanlardaki tahribatı önleyebilecek güç, öznesini yöre halkının oluşturduğu direniştir. Bu konuda son kararı halkın örgütlü mücadelesi belirleyecektir."

Umut Şahverdi yazdı | Almanya Sol Parti’si Die Linke quo vadis?

Sol Parti’nin oy kaybı, (aynı zamanda AfD‘nin oylarının yükselmesi) Sol Parti seçmeninin en az yarısının ideolojik saikler ile değil de daha çok tepkisel oy kullandığını gösteriyor. Popülist oyların kayması ile birlikte, parti içi çatışmaların da artması doğal. Zira popülist veya “Realo” kanat bu strateji ile özellikle Almanya’nın doğusunda partiye seçimler kazandırmış, sol popülizmi Sol Parti içerİsinde yerleştirmişti.

Serhat Özcan 'Dünya Tiyatrolar Günü' için yazdı: 'Saray dalkavukluğu yapmak değildir tiyatro...'

Hayattır tiyatro. Gezi’dir, Berkin'dir, Ali İsmail'dir, Nazım ustadır, şiddete maruz kalan kadındır, tecavüze uğrayan evladımız, ülkemin yoksulluğu, dünya kardeşliği, en sağlam muhalefet, dik duruştur tiyatro. Bu yüzden sadece bir tek omurgalılar taşıyabilir ağırlığını.

Çiğdem Gelegen yazdı | Kot ürünleri ile gelen ağır hastalıklar ve kirlenen ırmaklarda yıkanan çocuklar…

"Kayıt dışı olan bu “merdiven altı atölyelerin” kaçak çalışmalarından dolayı adresleri bulunamıyor ve dolayısıyla bu kaçak işyerlerinin çalışma koşulları denetlenemiyor, işçiler bu hastalığa yakalanmaya ve ölmeye devam ediyor."

Onur Bütün yazdı | Metaları fetiş olmaktan çıkarmak: Bakım Manifestosu

Bakım emeğinin kadınlar nezdinde çocukluktan itibaren kurulan şefkatli ve fedakâr olmak gibi nitelikler sebebiyle ve ilerleyen yaşlara hazırlanırken “kadınlık rolleri” kapsamına alınan en doğal yöntem ve işlevlere sahip, aynı zamanda “üstün yetenekli bakıcılar” a dönüştüğünü söylemek için uzun uzadıya araştırmalara en azından bu yazı açısından gerek yok.

Fırat Kurtal yazdı | Siz olsanız aşıyı pazarlık için kullanır mıydınız? Kullananlar var çünkü…

İnsanlar, İngiltere ile AB arasındaki ticaret restleşmesi nedeniyle aşıdan mahrum kalıyor. Halk sağlığı, ticaretteki pazarlık unsuru olarak hiçe sayılıyor. Kapitalizmin pandemi karşısında insanlığı nasıl çaresiz bıraktığına dair çarpıcı bir örnek yaşıyoruz.

ABD'de sendikalaşmanın önü mü açılıyor?

ABD’de neredeyse 1970’lerin sonundan beri baskılanan sendikal mücadelenin önünü açacak Pro Act yasası emeğin ve işin değişken esneklik adı altında daha az görünür olan sömürü ilişkisini de engelleyecek gibi duruyor. Ama öncelikle Senato’da demokrat çoğunluğun Filibuster kuralını kaldırarak bu yasayı nihai olarak onaylamaları şart.

Kuşatma altında kültür ve sanat (2)

Siyasal özne, neoliberalizmin yarattığı depolitizasyonu aşmaya çalışırken kitlelere sinmiş her türlü gerici kültürle de mücadele etmek durumundadır. Burjuva ideolojisiyle mücadele salt entelektüel çabaya indirgenemez. Merkezi yayın organlarında yayınlanan makaleler kadar sanatsal çalışmalar da insanların kendi gerçeklikleriyle yüzleşmelerini sağlar.

Av. Sevgi Evren yazdı | 'Her imzanın bir sorumlusu vardır, Çorlu'da kimlerin imzası var?'

Özlem Yıldırım yazdı | Beden ve Ruh filminin incelemesi

"Beden ve Ruh, yapaylıkla, şiddetin normalleştirilmesiyle çevrili günlük yaşamlarında kendilerine ve insanlara yabancılaşmış, yalnız iki karakter olan Maria ve Endre’yi merkezine almıştır. Bu karakterler yine yapay kurallarla çevrilmiş günlük yaşamlarında birbirine yaklaşamamış önce rüyalarında, günlük yaşamlarındaki ortamın zıttı bir ortamda buluşmuşlardır. Bu buluşma onları birbirine yaklaştırmıştır."

Mehmet Torun yazdı | HOD mu yakın Toronto mu?

"HOD köyü; Çoruh vadisinde ılıman iklimi gereği zeytin, nar, incir, üzüm, kızılcık vb. meyvelerin ve türlü sebzelerin yetiştiği şirin bir köyümüzdür. Doğanın bahşettiği madenlerin köy ve yöre için şans mı yoksa sorun mu olduğu önümüzdeki süreçte görülecektir. Ancak, bugüne kadar izlenen politikalar ve uygulamalar izlendiğinde sonuç belli gibidir. Şirket, doğası gereği maksimum kazanç elde etmek için her türlü yola başvuracak, işletme dönemi sonunda yaklaşık 12 milyon tonluk bir kirli atığı bırakıp gidecektir. Her ne kadar yasada işletme sonunda sahada rehabilitasyon zorunluluğu konulmuşsa da bunun pratikte nasıl yapılacağı tartışma konusudur."

Onur Bütün yazdı | Egemen erkekliğin mühim teçhizatı: Psikolojik şiddet

"Türkiye’de psikolojik şiddet romantik ilişkilerden aileye, çalışma yaşamından bakımevlerine kadar görülen yaygın bir şiddet türü olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda standart ölçüm araçları yerine, o çalışmaya ait öznel ölçüm araçlarına ihtiyaç duyan, pozitivist yaklaşımın yanı sıra, ilişkisellik ve disiplinlerarası yaklaşımlara da ihtiyaç duyulan bir çerçevede ele alınması gereken özellikler de taşıyor."

Muzaffer İlhan Erdost'u andık...

Evet, Mamak’ta çığlıklar yükseliyordu. Aynı çığlıklar dalga dalga dağları tepeleri aşarak tüm ülkeye yayılıyordu. Bu çığlıklar kardeşin kardeşe değil, kardeşlerin tüm insanlığa duyurmak istediği çığlıklardı.

Volkan Şahin yazdı | Kuşatma altında kültür ve sanat

Pandemiyle birlikte ne yazık ki gerçek hayattaki olanaklarımız da ortadan kalktı. İnsanlar kabuklarına daha da çekildiler. Pandemi sonrasında kültür ve sanat hayatı nasıl şekillenecek, insanlar eski hayatlarına dönme arzusuna sahip olacaklar mı? Şimdilik bilemiyoruz.

Mehmet Torun yazdı | ‘Zonguldak Büyük Madenci Grevi ve Yürüyüşü’ 30. yılında

Engin Deniz yazdı | Gare 'başarısı'

Dışarıda dayak yiyip eve dönünce sağı solu yumruklayan çocuk gibi operasyondan sonra hemen HDP’ye saldırılması sadece öfkeyle açıklanabilir mi peki? Ama HDP’ye saldırmak, seçilmiş Kürtlere hukuksuzluk yapmak için bir bahaneye ihtiyaçları yoktu ki! 

Oktay Işıklar yazdı | Boğaziçi Direnişi bize ne anlatıyor?