Yoksul sadece karnını doyursun mu?

Yoksulu daha yoksul yapmak, onları sosyal yaşamdan soyutlamak, cahil bırakmak hiçbir zaman iyi bir iktidar stratejisi olamamıştır ve olamayacaktır.

Hesapla(yama)dığı enflasyon, işsizlik ve büyüme gibi son derece önemli makroiktisadi göstergelerle sürekli eleştirdiğimiz ve eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK); yayımladığı bazı verilerle de Türkiye’de ortaya çıkan iktisadi, sosyal, siyasi ve kültürel gelişmeleri anlamamıza yardımcı olmaktadır. İşte bu türden diyebileceğimiz verilerden olan ve “Hanehalkı Bütçe Araştırması’na” dayalı, “Hanehalkı Tüketim Harcaması (HTH), 2023” sonuçlarını, 11 Haziran 2024 tarihinde kullanıcıların hizmetine sundu. Bu yazımızda HTH sonuçlarını kullanarak AKP politikalarının toplumun en fakir kesimleri için nasıl bir Türkiye yarattığı ve uygulandığı söylenen ve iktidar çevrelerinin ısrarla dezenflasyon dedikleri enflasyonu düşürme politikalarının neden başarısız olacağı konusunda yeni bir bakış açısı yaratmaya çalışacağız.

Hanehalkı Bütçe Araştırması (HBA):

TÜİK 2002’den başlamak üzere her yıl hanehalkı bütçe anketi yapmaktadır. TÜİK’e göre; “Hanehalkı Bütçe Araştırması, hanelerin sosyo-ekonomik yapıları, yaşam düzeyleri, tüketim kalıpları hakkında bilgi veren ve toplumun ihtiyaçlarının belirlenmesi ve uygulanan sosyo-ekonomik politikaların geçerliliğinin test edilmesi amacıyla kullanılan en önemli veri kaynaklarından biridir.”

Hanehalkı bütçe anketinden tüketim harcamaları ile ilgili önemli bilgiler elde edilebilmektedir. Bu sayede:                       

- “Tüketici fiyat indekslerinde kullanılacak maddelerin seçimi ve ağırlıklarının elde edilmesi,

- Hanelerin tüketim kalıplarında zaman içinde meydana gelen değişikliklerin izlenmesi,

- Milli gelir hesaplamalarında özel nihai tüketim harcamaları tahminlerine yardımcı olacak verilerin derlenmesi,

- Yoksulluk sınırının belirlenmesi vb. diğer sosyo-ekonomik göstergelerin elde edilmesi,

- Asgari ücret tespit çalışmaları için gerekli verilerin derlenmesi amaçlanmaktadır.”[1]

Hanehalkı artık kira derdinde!

İzleyen tabloda son iki yılda hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamaların payları ile hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcamaları miktarları yer almaktadır. Tablodan da görüldüğü gibi hanehalkı tüketim harcamaları 13 harcama türünden oluşmaktadır.

Kaynak: TÜİK verileri kullanılarak yazar tarafından üretilmiştir.

Tabloya göre hanehalkları 2022’de en fazla gıda harcaması yaparken (%22,9) 2023’te konut ve kiraya (%23,9) en fazla para ödemiştir. Hatta hanehalklarının tüketim harcamaları içerisinde gıda harcamaları, konut ve kira ile ulaştırma (%21,9) harcamalarının ardından üçüncü sıraya düşmüştür. Bu sayılar ve tabloda yer alan diğer bilgiler bize hanehalklarının yaşamak için ancak zorunlu harcamalarını yapabildiklerini göstermektedir. Zaten hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması artışına baktığınızda bunu rahatlıkla görebilirsiniz. 2022’de 12 bin 159 TL olan bu tutar, 2023’te 24 bin 383 TL’ye yüzde 100’ün üzerinde artmıştır. Bu aşamada yanıtlanması gereken en önemli soru şudur: Hangi kesim ya da kesimlerin gelirleri 2022’den 2023’e yüzde 100’ün üzerinde artmıştır? Herhalde bu sorunun yanıtı “emekçilerin, ücret ve maaşla çalışanların değil” olacaktır. Ayrıca bu rakamlar son yıllarda neden gıda (halkın enflasyonu), ulaştırma ve konut ve kira enflasyonlarının, manşet (TÜFE) enflasyonu üzerinde gerçekleştiği konusunda da önemli ipuçları sağlamaktadır. Daha doğrusu neden kamuoyunun geniş bir kesiminin manşet enflasyona inanmadığının da bir kanıtıdır. Bu nedenle durumu daha anlaşılır kılmak için AKP dönemi ile AKP’nin iktidara geldiği 2002 rakamlarına birlikte bakmakta yarar vardır. İzleyen grafik 2002-2023 döneminde hanehalklarının gıda, konut ve kira, ulaşım ve giyim harcamalarının toplam tüketim harcamalarındaki paylarının gelişimini göstermektedir.

Kaynak: TÜİK verileri kullanılarak yazar tarafından üretilmiştir.

Grafikten de görüldüğü gibi ulaştırma harcamalarının oranı sürekli artmıştır. 2002’de %6 olan oran, 2023’te %21,9’a yükselmiştir. Yani anlayacağınız; gerçekte, “Avrupa’nın en ucuz benzin ve motorinini ” kullanmıyormuşuz! Ayrıca son yıllarda gıda harcamalarının payının düşmesi de hayra alamet değildir: Hanehalklarının  satın alma güçleri o kadar düşürüldü ki, ne yazık ki, artık aynı miktarda gıda bile tüketemiyorlar. En acı olanı da inşaatla büyüyeceğini zanneden bir iktidarın, hanehalklarına sürekli daha fazla konut ve kira harcaması yaptırmasıdır.

Yoksulun hali harap!

HBA’da harcamaların dağılımı gelir gruplarına göre de verilmektedir. Bu sayede en yoksul hanehalklarından en zengin hanehalklarına kadar hanehalklarının ne kadar tükettiğini görebiliyoruz. Gelir grupları 5 tane yüzde 20’lik gelir dilimlerinden oluşmaktadır. En yoksul grup 1. yüzde 20 gelir grubu iken, en zengin grup, 5. yüzde 20 gelir grubudur. İzleyen grafik en yoksul ve en zengin grupların gıda harcama payındaki gelişmeleri göstermektedir.

Kaynak: TÜİK verileri kullanılarak yazar tarafından üretilmiştir.

Grafikten de görüldüğü gibi toplumun en zengin kesimi (sarı çizgi) ile en yoksul kesiminin (kırmızı çizgi) yaptığı gıda harcamalarının toplam tüketim harcamaları oranlarında çok ciddi fark vardır. Burada vurgulamamız gereken ilk önemli gelişme en yoksul kesimin gıda harcama payının 2018’den itibaren sürekli artmasıdır. Burada artan enflasyonun önemli rol oynadığını söylemek gerekir. İkinci gelişme en yoksul ile en zengin arasındaki gıda harcama payı farkının son yıllarda önemli ölçüde arttığı gerçeğidir. 2002’de en yoksul kesimin gıdaya harcadığı pay en zengin kesimin payının yaklaşık 2 katı iken, 2023’te 2,5 katına çıkmıştır. Bu gelişme ise ülkede gelir dağılımındaki bozulmanın ne boyutlara geldiğinin önemli bir göstergesidir. Nitekim gelir dağılımındaki bozulma da gıda enflasyonunu tetikleyici bir unsurdur. Ayrıca en zengin  (%14,5) ve en yoksul (%36,6) kesimlerin gıda harcama paylarındaki bu önemli farka rağmen, TÜİK’in enflasyon hesaplamasında gıda harcamalarının ağırlığını 2024 için 24.9806 alması da enflasyonun özellikle maaş ve ücret artışlarında esas alınmasının ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir. Nihayet toplumun en yoksul kesiminin gıda, konut ve kira ile ulaştırma harcamaları payları toplamına baktığımızda AKP iktidarının yoksulları sadece belli bir tüketim harcama kalıbına hapsettiğini de rahatlıkla görebiliriz. 2023’te bu üç temel harcama grubuna en yoksulların yaptığı harcamaların payı toplamı %74.6’dır. Bu harcama yapısına sahip bir yoksul hanehalkı hangi arada çocuğunu okutacak, hangi arada giyinip kuşanacak ve hangi arada gezecek ve tozacaktır?

Tam iktidarın istediği gibi bir nesil gelebilir:

Hani hepimizin anımsayacağı gibi o zamanlar bir özel üniversitede rektör yardımcılığı makamında olan (şimdi yapıp yapmadığını bilmiyorum) “anlı, şanlı” bir profesörümüz katıldığı bir TV programında:[1]Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır.”[2] demişti. Valla ne yalan söyleyeyim, “Hanehalkı tipinin hanehalkı tüketim harcamasının türlerine göre dağılımı”na baktığımızda bunun çok da hayal olmadığını görebiliriz. İzleyen tablo “eşler ve çocuklardan oluşan çekirdek aile”nin eğlence ve kültür ile eğitim harcama paylarını göstermektedir. Bu aileyi seçmemizin nedeni, bu aile tipinin eğitim harcamaları en yüksek seyretmesi beklenen aile olmasıdır. 

Anket yılı

Harcama türleri

Eşler ve çocuklardan oluşan çekirdek aile

2002

Eğlence ve kültür

3.2

 

Eğitim hizmetleri

1.7

2003

Eğlence ve kültür

2.5

 

Eğitim hizmetleri

2.9

2010

Eğlence ve kültür

2.9

 

Eğitim hizmetleri

2.6

2018

Eğlence ve kültür

2.8

 

Eğitim hizmetleri

3.0

2019

Eğlence ve kültür

2.9

 

Eğitim hizmetleri

3.6

2021

Eğlence ve kültür

2.7

 

Eğitim hizmetleri

1.7

2022

Eğlence ve kültür

2.1

 

Eğitim hizmetleri

1.6

2023

Eğlence ve kültür

2.0

 

Eğitim hizmetleri

1.4

 Kaynak: TÜİK verileri kullanılarak yazar tarafından üretilmiştir.

Eğitim harcamaları en yüksek seyretmesi beklenen aile tipinin eğitim harcamaları payı 2002’de %1,7 iken 2023’te %1,4’e düşmüştür. Üstelik aynı oran en yoksul hanehalklarında neredeyse sıfır olmuş (%0,2). Benzer biçimde eğlence ve kültür harcamalarının payı da %3,2’den %2,0’a gerilemiştir. Neredeyse bütün harcamaları temel gereksinimlerden oluşan hanehalkları, özellikle yoksul kesim, doğal olarak eğitim, eğlence, spor ve kültür gibi faaliyetler için yapılan harcamalarını önemli ölçüde kısmak zorunda kalmış. Tam da profesörün, hatta iktidarın, istediği gibi olmuş. Eğitimin beşeri sermayeyi geliştirmek için en önemli girdi olduğunu, beşeri sermaye kalitesinin de büyüme ve kalkınma için en önemli göstergelerden birisi olduğu gerçeğini anımsadığımızda, fakir-fukaranın çocuğunun okuyamaması, hem gelir dağılımında adaletin sağlanması, hem yoksulluğun azaltılması hem de Türkiye’nin kalkınma hedefleri açısından son derece olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca bu harcama kalıpları ve oranları var iken enflasyonla mücadele adına büyük oranda en yoksul kesimlerin harcamalarını azaltmaya yönelik önlemler de hüsrana uğrayacak ve uğramaktadır. Ekonomi yönetimi öncelikle; esas iç talebi canlı tutanların bu yoksul, emekçi halk kesimleri olmadığını; önce konut, sonra otomobil piyasalarında oluşturulan balonlarla ve arkasında da KKM ile zenginleştirdikleri ve sadece gösteriş tüketimini bilen 8-10 milyonluk kitlenin olduğunu öğrenmelidir. Yaşamı sadece gösteriş tüketimi olarak algılayan bu “çoğu sonradan görmeler” ya ithal ya da ithal içeriği yüksek yerli tüketim malları tüketerek hem iç talebi canlı tutmakta hem de cari açığı artırmaktadırlar. Yoksulu daha yoksul yapmak, onları sosyal yaşamdan soyutlamak, cahil bırakmak hiçbir zaman iyi bir iktidar stratejisi olamamıştır ve olamayacaktır.

 

[1] Daha fazla bilgiye https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Hanehalki-Tuketim-Harcamasi-2023-53801 linkinden ulaşılabilinir.

[3] Program kaydına bu linkten ulaşılabilir: https://www.milliyet.com.tr/milliyet-tv/rektor-yardimcisi-bulent-ari-dan-skandal-sozler-cahil-nesil-lazim-video-4618896

[2] Daha fazla bilgi için bkz. https://www.sozcu.com.tr/rektor-yardimcisi-bulent-aridan-skandal-sozler-ulkeyi-ayakta-tutmak-icin-cahil-nesil-lazim-wp1147218.