Bu yılın ilk sekiz ayında en az 1250 işçi yaşamını yitirdi. Geçen yıl ilk sekiz ayda 1138, 2014 yılının ilk 8 ayında ise 1270 işçi yaşamını yitirmişti. Bir başka ifadeyle iyiye doğru giden bir şey yok işçiler açısından. Ama OHAL ile birlikte Bireysel Emeklilik Yasası, Varlık Yasası, özelleştirme kararları hızla alınırken, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında frene bir kez daha basıldı. Kamu kurumları ve 50’den az işçisi olan az tehlikeli işyerlerinde uzman ve hekim çalıştırma zorunluluğu 1 Temmuz 2017 tarihine ertelendi. Bu ertelenmese de çok şey değişmeyecek diyebiliriz o ayrı, ama bakış açısını sunmak açısından son derece anlamlı değil mi?
O yüzden bir araya gelmek, tartışma, ölümleri durdurmak için adım atmak gerekiyor. Bunun için “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mücadelesi…Atılması Gereken Adımlar…” başlığıylı, 1 Ekim Cumartesi Saat: 13.00’te İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi bir toplantı, daha da fazlası bir forum düzenliyor. Bu forum birilerinin bir şeyler anlatacağı, birilerinin de dinleyip not alacağı bir forum olmayacak, zaten olmamalı. Bu köşeyi okuyan herkesi şimdiden davet ediyorum. Gelin ki şunları tartışalım:
Yapılan yasal düzenlemeler yeterli mi?
Tüm yasal düzenlemelere karşın ölümler neden azalmıyor, aksine artıyor?
İş cinayeti diyerek abartmış mı oluyoruz?
Meslek hastalığından ölenler neden bu kadar az (!)
Sorularımızı daha da genişletebiliriz, bu toplantı yetmezse dahasını yaparız ve şunları da sorabiliriz:
Madem bu kadar ölümden söz ediyoruz, esas sorun nerede?
Acaba yapım yöntemi, kullanılan araç, gereç ve aletler tercih edilirken neler göz önüne alınmaktadır?
Bir yapım yöntemi tercihi, kullanılan araç, gereç ve alet tercihi, üretim araçlarına sahip olan sınıftan bağımsız mıdır?
Herhangi bir yapım yöntemini değiştirmeden, yerine başkasını koymadan “sağlık ve güvenlik” önlemleri alarak o yapım yöntemini sıfır “iş kazası” sıfır “meslek hastalığı” noktasına getirmek mümkün müdür?
Aynı şekilde kullanılan alet, edevat, makina, her türlü alet daha ergonomik, daha güvenli hale getirilerek, kullanan kişiye koruyucu donanım vererek o alet, edevat, makina… güvenli ve sağlıklı üretim yapar hale getirilebilir mi?
Var olan yapım yöntemlerini, alet, edevat, makinayı… değiştirmeden, işçilerin denetimi ile (işçi sağlığı ve iş güvenliği kurulları, sendikalar, işçiden yana bir kamu denetimi vs. vs. ) ile güvenli ve sağlıklı bir üretim gerçekleştirilebilir, ölüm ve yaralanmalar önlenebilir mi?
Tüm bunları sorulam tartışalım ama yeterli mi, bence değil.
Bunları sorduk, tartıştık ama peki pratiğe nasıl geçirebiliriz diye, nasıl mücadele edebiliriz diye, işçilerin gündelik yaşamının bir parçası haline nasıl getirebiliriz diye sormak zorundayız.
Sormak, tartışmak ve ortak mücadele etmek için 1 Ekim’de bir araya gelmek üzere:
"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mücadelesi…Atılması Gereken Adımlar…"
İş Başmüfettişi Şeref Özcan’ın sunumu ve kolaylaştırıcılığıyla…
Tarih: 1 Ekim Cumartesi
Saat: 13.00
Yer: İstanbul Tabip Odası Merkez Büro
Adres: Türkocağı Cad.No:9 Cağaloğlu
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi