İzel Sezer - @izelsezer

Samsun’un Atakum ilçesinde bulunan ve 20 yıldır özel eğitim gereksinimli çocukların eğitim ve öğretim gördüğü Zafer Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi’nin, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından alınan şehir merkezine yaklaşık 20 km uzaklıktaki Taflan’a taşınması kararına tepkiler sürerken, veliler de okullarını ve çocuklarının haklarını savunmak için mücadele ediyor.

Zafer Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi’nde okuyan ve hafif mental yetersizlik ile ileri derecede bedensel engeli bulunan bir öğrencinin velisi olan Çiğdem Demir, okulun taşınma kararını İleri’ye değerlendirdi. ‘’Yetkililerin, benim çocuğumun toplumla kaynaşması gerekirken ve toplumun da özel çocuklarımızı benimsemesi gerekirken bizi başka bir yere taşıyarak ‘Siz orada kumdan kale yapın’ deme lüksü yok’’ diyen Demir, okulun taşınmasıyla öğrencilerin gideceği yolun 1 saate çıkacağını ve bu süreçte birçok problemin de beraberinde geleceğini aktardı.

‘1 SAATLİK YOLDA NÖBET GEÇİRME İHTİMALİ OLAN ÇOCUKLAR VAR’

‘’Okulumuz 20 senedir kemikleşmiş bir yapıda. İçine yapılan yatırımlar tamamen engelli çocuklara yönelik. Okul sadece bir engeli bulunan değil, çoklu engeli bulunan çocuklara yönelik dizayn edilmiş. Benim çocuğumda çoklu engel var, bütün bireysel ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Ben de bilfiil onunla okula gitmek durumundayım’’ şeklinde konuşan Çiğdem Demir, ‘’İlaç kullanan öğrenciler de var. Atakum merkezinden toplanıp gitmek istediğimizde mesafemiz 1 saate çıkıyor. 1 saat içerisinde kimi hiperaktifliği olan, ilaç kullanan, nöbet geçirme durumu olan çocuklarımız var. İlaç aldığı için sürekli tuvalet ihtiyacı olan çocuklarımız oluyor, mesane kontrolü ister istemez olamıyor. 1 saatlik yolda çocuğun üstünü değiştirmek nasıl mümkün olacak?’’ diye sordu.

‘METHETTİKLERİ OKULDA ASANSÖR BİLE YOK’

Okuldaki çocukların, bireysel olarak kendi hayatlarını idame edebilecek statüdeki, engelliler için yapılan KPSS sınavlarına girip engelli kadrosunda çalışabilecek çocuklar olduğunu ve hayattan izole edilmemeleri, topluma kazandırılması gerektiğini belirten Demir, ‘’Bizi göndermek istedikleri okulu çok methediyorlar ama okulda bir asansör bile yok. Şu an bulunduğumuz okulda bizim çocuklarımız için özel olarak yapılmış atölye ve alanlar var. Bilim ve Sanat Merkezi’nde (BİLSEM) okuyacak üstün zekalı çocuklar içinse ayrı alanların yapılması gerekecek ve 20 yılda yapılan her şey yıkılmak zorunda kalınacak. Bu kamu bütçesine de zarar’’ ifadelerini kullandı.

‘TAŞINMAK İSTENEN OKULA ANCA 3 VASITA KULLANARAK GİDEBİLİRİZ’

Bazen öğretmenlerin müdahale edemediği, 6 öğretmenin dahi yetemediği durumlar olduğunu ve bu noktada öğrencilerin ailelerinden destek alındığını aktaran öğrenci velisi, ‘’Taşınmak istenen okula bir veli, anca 3 vasıta kullanarak ulaşabilir. Ulaşım sebebiyle hâlihazırda dahi çocuğunu okula gönderemeyenler veya çok zor koşullarda gönderenler var, mesela Canik Merkez’de yaşayanlar… Onları susturmak için de o bölgeye yeni bir okul yapılacağı söyleniyor’’ şeklinde konuştu.

‘YETKİLİLERİN ‘SİZ ORADA KUMDAN KALE YAPIN’ DEME LÜKSÜ YOK’

‘’Bu taşınma konusu 4 yıldır gündemde olan bir şeymiş fakat pandamı sürecinde harekete geçilmesinin sebebinin, ülkenin içinde bulunduğu koşullar sebebiyle ailelerin ses çıkaramayacağının zannedilmesi diye düşünüyorum’’ diyen Çiğdem Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’İlçeye bir proje okulu olan BİLSEM’in yapılması, il ve ilçe milli eğitim müdürlüğüne artı puan olarak yansıyacak. Yetkililerin, benim çocuğumun toplumla kaynaşması gerekirken ve toplumun da özel çocuklarımızı benimsemesi gerekirken bizi başka bir yere taşıyarak ‘Siz orada kumdan kale yapın’ deme lüksü yok. 

Okulumuzun şu anki konumunun çevresinde, çocuklarımızın kendi gelişimlerini tamamlamaları için de birçok olanak var. Merkezde, bovling salonu ve tramvay gibi ulaşım araçları çok yakın. Atletizmde üstün derecede derece yapan çocuklarımız da var. Okulun taşınması demek, bu olanakların tamamının bıçakla kesilip atılması anlamına geliyor’’ 

‘BİZE FETÖCÜ DİYENLER ÖNCE KENDİ YAPTIKLARINA BAKSIN’

AKP iktidarına yakın bir yerel gazete olan Akasyam Haber’de okulun taşınmasını istemeyen velilerin Gezici ve ‘FETÖ’cü olarak nitelendirilmesine de tepki gösteren Çiğdem Demir, ‘’Bizim hiçbir rengimiz yok, biz rengârengiz. Bize yardımcı olabilecek herkesin desteğine açığız. Korku dalgası yaratmak için bize attıkları bir suçlama bu. Bize ‘FETÖ’cü diyerek suçlamada bulunanlar, önce kendi yaptıklarına bakmalı. Kendi yaptıklarını, hakkını aramaya kalkan insanları suçlamak için kullanamazlar. Hukuki olarak mücadele verecek maddi gücüm olsa, bu suçlamanın peşine sonuna kadar düşerdim’’ dedi ve sözlerini ‘’Ben sadece çocuğumun hayatını kolaylaştırmaya ve çocuğum için varolmaya çalışıyorum’’ diyerek sonlandırdı.