Yandaş Sabah yazarı: 4 kardeşin yoksulluktan intihar ettiği yönünde algı oluşturuldu, birileri bir şeyleri kaşımaya çalışıyor
Yandaş Sabah yazarı, ekonomik nedenler dolayısıyla intihar eden 4 kardeşle ilgili "Bana kalırsa, toplumda infial yaratmak için her yol deneniyor!" diyerek, hayatını kaybeden yurttaşların yoksulluktan hayatlarına son vermediğini iddia etti.
Yandaş Sabah yazarı Dilek Güngör, İstanbul Fatih’te ekonomik nedenler dolayısıyla intihar eden 4 kardeş ile ilgili “Belli ki, birileri bir şeyleri kaşımaya çalışıyor” dedi.
Güngör, bugünkü yazısında kapısına “Dikkat siyanür var, içeri girmeyin” notu asılan evde ölen 4 kardeş için, “Hem olay, hem veriliş şekli kafamı kurcalıyor” ifadelerini kullandı. SGK verilerine ulaştığını iddia eden Güngör, "O bilgiler, 4 kardeşi intihara sürükleyen nedenin yoksulluktan öte bir durum olduğunu gösteriyor. Zira, Oya Yetişkin'in Temmuz 2019 itibarıyla Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki prime dayalı esas kazancı 5.800 TL (yani net maaşı 4.000 TL'nin üzerinde) Kamuran Yetişkin de her ay devletten 800 TL yetim aylığı alıyor. Yaşar Yetişkin'in 1.5 yıl önce SGK kaydı var. Ondan sonra part time işlerde çalıştığı için sosyal güvenlik kaydı bulunmuyor. Ama ne hikmetse, Oya Yetişkin 2 ay önce üniversiteden kendi isteğiyle ücretsiz izne ayrılıyor" dedi.
Güngör ayrıca, olayın başından itibaren ‘algı oluşturulduğunu’ da iddia ederken, “İşin başını BBC Türkçe çekti. Daha intiharın nasıl olduğu bile bilinmezken, mahalle bakkalına borçlarını ve BEDAŞ'a elektrik faturalarını ödeyemediklerini belirterek, 4 kardeşin yoksulluktan öldüğüne dair haberler servis ettiler” şeklinde medya kuruluşlarını suçladı.
Güngör yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Tabii, BBC topa girer de Cumhuriyet'i Birgün'ü durur mu! Sosyal medyadaki 'etki ajanları' devreye sokulmaz mı?
Hemen 'Susmayın' hasthagleri açıldı. İyi Parti, CHP üzerine atladı. Halkevleri eyleme çıktı.
Belli ki, birileri bir şeyleri kaşımaya çalışıyor.
Hatırlayın… Mayıs ayında köprüde arabasını yakıp denize atlayan adamın da maddi sıkıntıdan intihar ettiğini yaydılar.
Sonra adamın eşiyle sorunları olduğu ortaya çıktı. Bana kalırsa, toplumda infial yaratmak için her yol deneniyor!”
AİLE YAKINI: BİR EKMEĞE MUHTAÇ DURUMDALARDI
İntihar eden kardeşlerin aile dostu Serpil Alkan geçim sıkıntısı çeken, elektrik borcunu ödeyemeyen, bankalara borçlu olan kardeşlerin hikayesini şöyle anlatmıştı:
"Annesi vefat ettikten sonra bayağı bir borçlanmıştı. Annesinin de borçları vardı. 'Kredi çektim Serpil. Ama bayağı bir ödedim, 3-4 sene kaldı emekliliğime' demişti. Durumları çok kötüydü. Kız kardeşi bayağı bir kiloluydu, 130 kilo falandı. Abla kardeş bunlar devamlı depresyon ilacı içiyorlardı. İnsanlardan nefret ediyorlardı. En son konuştuğumuzda, 'İnsanlar çok hain Serpil, insanlardan nefret ediyorum. Hayvanlar daha iyi. Keşke benim kardeşim sen olsaydın' demişti. Oya, 'Ben ölsem bu kardeşlerim ne yapar? Abim çalışmıyor, kardeşlerim de öyle. Ben ölürsem onlar da ölecek' demişti bir sene evvel. Yani böyle bir şey tasarlandığının jetonu sonradan düştü bana. 'Ben ölürsem onları da öldürürüm' demişti bir sene evvel. 'Günah, bunların ne günahı var? Öleceksen bunları neden götürüyorsun? 'dedim. Kızdım hatta ona yapma öyle şeyler dedim. Ev sahibi çıkarmak istiyordu, kirayı artırmışlar. Bir ekmeğe bile muhtaç durumdalardı. Ben elimden gelen her şeyi yapıyordum. En son dün duydum 600 lira elektrik parası gelmiş, kesmişler. Çok acı bir şey."