Vitrin: Yeni Çıkanlar
Haftanın öne çıkan kitapları arasından sizlere özel bir derleme yaptık. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.
Hazırlayan: Deniz Burak Bayrak
SOVYETLER BİRLİĞİ’NDE KOMÜNİST KADIN HAREKETİ (1919-1930) – BURCU ÖZDEMİR
Ekim Devrimi’nden sonra kurulan Jenotdel (1919-1930), Komünist Partisi’nin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmalarını örgütleyen birimdi. Sovyetler Birliği coğrafyasında faaliyet göstermekle birlikte, hiç kuşkusuz tüm dünyadaki kadın hareketinin yıllar süren mücadelesinin bir sonucuydu. Burcu Özdemir’in Sovyet arşivlerinden de yararlanarak kaleme aldığı bu kitap, Jenotdel konusunda Türkiye’de yayınlanan ilk bağımsız ve geniş kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor. İnessa Armand, Aleksandra Kollontay, Nadejda Krupskaya gibi isimlerin önderliğinde kurulan Jenotdel’in öncelikli hedefi, kadınların toplumun eşit birer üyesi haline getirilmesi ve politik açıdan eğitilmesiydi. Bunun için komünal tesisler (kreşler, yemekhaneler) açtı; okuma yazma kursları, mitingler, konferanslar düzenledi; dergiler çıkardı. Yanı sıra, ekonomik açıdan zor durumdaki yalnız, evsiz ve küçük çocuklu kadınlara verilen toplumsal desteği güçlendirdi. Jenotdel, partiye bağlı bir birim olmakla birlikte geniş yetkilerle donatılmış bir karar merkeziydi.
Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi, kadınları özgürleştiren devrimci reformların özellikle Doğu Cumhuriyetlerinde ne büyük tepkiler yarattığını belgelerle ortaya döküyor. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, başlık parası, poligami ve çarşafa karşı Jenotdel’in Azerbaycan’da verdiği zorlu mücadele, bu kitabın en dikkat çekici ve ilgiyle okunacak bölümlerinden birini oluşturuyor.
KÜNYE: Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi(1919-1930), Burcu Özdemir, Yordam Kitap, 2022, 144 sayfa.
PSİKANALİZ DEFTERLERİ 9: ÇOCUK, ERGEN VE BEDENİ – KOLEKTİF
Yerli ve yabancı psikanalistlerin yazılarının yer aldığı bu sayıda bedenin ruhsallıkla ilişkisi, ergenlikte psikosomatik hastalıklar, kanserin çocuk ve ergen ruhsallığına özgü etkileri, bedensel ve ruhsal kapsanma eksikliği olarak hiperaktivite, çocukluktan ergenliğe mastürbasyon, ergenin kendi bedeni ve giysi arasında kurduğu ilişki gibi konular ele alınıyor.
KÜNYE: Psikanaliz Defterleri 9: Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Çocuk, Ergen ve Bedeni, Kolektif, Yapı Kredi Yayınları, 2022, 184 sayfa.
GALÁPAGOS – KURT VONNEGUT
Çivisi çıkmış dünyabir milyon yıldadüzelir mi? Doğal Seçilim Yasası’nın henüz tedavi edemediği bir insan kusuru daha var. Günümüz insanları, karınlarını tıka basa doyurdukları zaman tıpkı bir milyon yıl önce yaşamış atalarına benziyorlar: Başlarının fena halde dertte olabileceğini idrak etmekte gecikiyorlar. Bu durum genellikle köpekbalıklarına ve balinalara karşı tetikte durmayı unuttukları zaman yaşanıyor. Vonnegut, Galápagos’ta o eşsiz mizah anlayışıyla yörüngesini şaşırmış dünyayı masaya yatırıyor ve bizlere felaket ânında ilk kurtarılacakların neler olduğunu hatırlatıyor.
KÜNYE: Galápagos, Kurt Vonnegut, çeviren: Handan Balkara, Can Yayınları, 2022, 312 sayfa.
DOKTOR SHIMAMURA’NIN TİLKİLERİ – CHRISTINE WUNNICKE
Genç doktorun bu görevi, onu histeri çalışmaları yapan diğer bilim insanlarına götürür ve hayatına damga vuran bir tecrübeye dönüşür. Doğu ile Batı’yı, deha ile deliliği, bilim ile batıl inancı buluşturan Doktor Shimamura’nın Tilkileri, nörolog Dr. Shimamura’nın dolambaçlı hikâyesini ele alıyor ve onun Japonya’nın farklı inanışlarla bezeli yörelerinden Avrupa’ya uzanan yolunu izliyor. Paris’teki amfilerden Viyana’nın balo salonlarına, tilkilerden kadınlara, histeriden amneziye sıçrayan bu romanda Christine Wunnicke, tarihsel bir figürü kurmaca gerçekliği içerisinde yaşama döndürüyor.
Charcot’dan Breuer’e, Freud’dan Tourette’e ve Babinski’ye varana değin psikiyatriye yön vermiş pek çok tarihsel figürü içeren anlatısıyla Doktor Shimamura’nın Tilkileri, kadınlara atfedilen arazlara, kültürel benzerliklere ve ayrılıklara, en çok da modern psikiyatrinin başlangıç günlerine dair zekice kurgulanmış, oyuncaklı ve esprili bir metin.
KÜNYE: Doktor Shimamura’nın Tilkileri, Christine Wunnicke, çeviren: Zehra Kurttekin, Siren Yayınları, 2022, 136 sayfa.
KIŞ ASKERİ – DANIEL MASON
Viyana, 1914. I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Lucius, yirmi iki yaşında bir tıp öğrencisidir. Cerrahlık yeteneklerini geliştirmek için savaş doktoru sıfatıyla gönüllü olarak askere yazılır. Yüksek donanımlı bir hastanede görev yapmaktır hayali. Ancak Karpat Dağları’nın uzak bir vadisindeki görev yeri tifüs salgınından harap olmuş, kiliseden devşirilmiş derme çatma bir hastanedir. Kendisinden önceki doktorlar kaçmış ve orada bir tek rahibe hemşire Margarete kalmıştır. Hayatı boyunca eline neşter almamış Lucius cepheden getirilen yaralıların uvuzlarını kesip biçerken yardımcısı genç rahibeye âşık olur. Sonra bir gün kışın ortasında baygın bir asker getirilir hastaneye. Görünürde bir yarası olmayan askerin asıl sorunu aklıyladır.
Viyana’nın yaldızlı balo salonlarından Doğu Cephesi`nin donmuş ormanlarına; ameliyathanelerden Kazak süvarileriyle gürleyen savaş alanlarına kadar Kış Askeri; savaşın, tıbbın, ailenin, tarihin büyük gelgitlerinde aşkı bulmanın, hataların ve telafi fırsatlarının hikâyesidir.
KÜNYE: Kış Askeri, Daniel Mason, çeviren: Seda Çıngay Mellor, Holden Kitap, 2022, 352 sayfa.
BULUTUN İÇİNDEN BİR SES – DENTON WELCH
Genç bir adam yortu tatilini geçirmek üzere kaldığı pansiyondan çıkar, bisikletine atlar, bir yerde mola verir, ardından korkunç bir trafik kazası geçirir. Bulutun İçinden Bir Ses harikulade bir biçimde edebiyatta eşine az rastlanan bir şeyi, roman kahramanının bedeniyle aniden ve iradesi dışında değişen ilişkisini konu edinir. Uzun ve acılı iyileşme dönemi onu sadece bedenini değil, çevresindeki insanları, tabiatı, nesneleri, manzaralarla olan ilişkisini de sınamaya, yeniden tarif etmeye götürecektir. Her acı bedensel acıların keskinliğiyle anlatılabilir, anlatılmalıdır.
KÜNYE: Bulutun İçinden Bir Ses, Denton Welch, çeviren: Fatih Özgüven, Metis Yayınları, 2022, 280 sayfa.
FÖTR ŞAPKALI ŞIH: CUMHURİYET SEKÜLERLEŞMESİ VE TAŞRA – İLBEY C.N. ÖZDEMİRCİ
Kitap adını, erken Cumhuriyet döneminde tekkesine “karışılmaması” için şapkayla gezen bir şıhtan alıyor: Fötr Şapkalı Şıh. Bu, o dönemde resmen yasaklı olan dinî pratiklerin, muhtelif taktiklerle pekâlâ sürdürülmüş olduğuna da işaret ediyor. İlbey C.N. Özdemirci, çalışmasında, Cumhuriyet’in sekülerleşme siyasetinin hem örgütsel yetersizliği bakımından hayata geçirilemediğini; hem de asıl önemlisi, taşrada çeşitli uyarlama, oyalama veya deyim yerindeyse “çalıyı dolanma” taktikleriyle geçiştirildiğini anlatıyor. Özdemirci, erken Cumhuriyet’in sekülerleşme deneyiminin, “Kemalist iktidar” ile “dindar halk kesimleri” arasında, veya “merkez” ile “çevre” arasında uzlaşmaz bir çelişki kalıbıyla anlaşılamayacağı kanısında.
Fötr Şapkalı Şıh, devlet-toplum ilişkilerine taşradan bakmanın analitik olanaklarını ortaya koyması bakımından da önemli. Taşrayı tamamen tabii konumda, taşradaki aktörleri tamamen pasif ve güçsüz olarak tasavvur etmenin yanlışlığını gösteriyor. Keza, sekülerleşme bağlamının dışında, genel olarak, popüler gündelik direniş stratejilerine dair değerli bir malzeme sunuyor.
KÜNYE: Fötr Şapkalı Şıh: Cumhuriyet Sekülerleşmesi ve Taşra, İlbey C.N. Özdemirci, İletişim Yayınları, 2022, 264 sayfa.
MANYETİK ALANLAR - ANDRÉ BRETON, PHILIPPE SOUPAULT
Tzara 1920’de Zürih’i kapatıp Paris’e geldiğinde, Breton ve arkadaşları, adı konmamış olsa da, Paris Dada’yı çoktan başlatmışlardı. Lautréamont, Roussel ve Vaché’nin büyük etkisi altındaydılar, önlerine çıkanı yazı aracılığıyla yıkıp geçmekten başka bir şey yoktu akıllarında. Manyetik Alanlar 1919 yılında André Breton ve Philippe Soupault tarafından otomatik yazı tekniğiyle yazıldı. O an kafalarından ne geçiyorsa onu sözcüklere dökmekten hiç çekinmediler, bilinçdışının herkese açık, ortaklaşa kullanılan bir mecra olduğunu ilan ederek.
KÜNYE: Manyetik Alanlar, André Breton, Philippe Soupault, çeviren: Ayberk Erkay, Norgunk, 2022, 183 sayfa.
İYİ KALPLİ CADI ÇİKİ: YILBAŞI SÜRPRİZİ – CEYLAN IŞIN KORYÜREK
Yeni yıl yaklaşıyor, dışarıda lapa lapa kar yağıyordu. Cadı Çiki ve kedisi Piki, şöminenin yanındaki yılbaşı ağacını süslüyordu. Ancak Piki bir türlü hediyesini seçemiyordu. Her gün fikri değişiyordu. Yılbaşı geldiğinde süpürgeye binip çıktılar yola. Cadı Çiki’nin bir sürprizi vardı, çok iyi tanıdığı küçük dostuna!
KÜNYE: İyi Kalpli Cadı Çiki, Ceylan Işın Koryürek, resimleyen: Burcu Yıldız, İthaki Çocuk, 2022, 40 sayfa.
ARKADAŞIM İÇİN – IRMAK ZİLELİ
Yaralı bir gencin hayata tutunma ve ailesini arama serüvenini iki arkadaşın ağzından anlatan roman, birbirini dinlemenin ve anlamaya çalışmanın değerini duyumsatıyor, büyüme sancılarını dillendiriyor. Önyargıların ve kuşkuların dünyasında, gençliği ayakta tutan en güçlü dayanak olan arkadaşlığı, bambaşka yaşamlardan çıkıp gelen iki gencin bakış açısından yorumluyor.
KÜNYE: Arkadaşım İçin, Irmak Zileli, Günışığı Kitaplığı, 2022, 188 sayfa.