Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Bu hafta vitrinimizi beğeneceğinizi umduğumuz kitaplarla donattık, iyi okumalar diliyoruz. 

YENİ BİR GÜNE ŞARKI - SARAH PINSKER
ABD'de terör olayları ve ölümcül virüslerin sebep olduğu salgın bir anda patlak verince hükümet sokağa çıkma yasaklarıyla halkı “evde kalmaya” çağırır. Artık insanlar evlerinden sanal gerçekliğe bağlanarak yeni normallerini yaşar. Eğitim, toplantılar, konserler hatta bar buluşmaları bile “ser-âlem” adlı sanal dünyada gerçekleşir.
Luce bir rock gitaristidir ve son halka açık konseri de o verir. Bir süre kendini yeni normale alıştırmaya çalışsa da müzik ağır basar. Yasaklar nedeniyle yeraltı kulüplerinde çok az kişinin bildiği konserler düzenlenmektedir. Rosemary ise bu gizli konserleri veren grupları StageHolo isimli müzik şirketi için keşfetmekle görevlidir. Rosemary ve Luce'un yolları rock 'n' roll ruhuna sadık bir şekilde kesişecektir.

Yeni Bir Güne Şarkı, hayatı pandemiyle altüst olan bir müzisyenin dünyayı değiştirme hikâyesi.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Yeni Bir Güne Şarkı, Sarah Pinsker, Çev: Sevda Ertaş, İthaki Yayınları, 2021.

BAĞIMLILIĞIN DİYALEKTİĞİ - RUY MAURO MARINI
Marksist bağımlılık kuramının en önemli isimlerinden biri olan Brezilyalı iktisatçı Ruy Mauro Marini, Latin Amerika’da halen önemli bir kuramsal tartışmanın parçası ve bağımlılık kuramının vazgeçilmez bir referans noktasıdır.

Marini’nin çalışmaları dört ana tema altında toplanabilir: 1990’lardan itibaren küreselleşmenin ekonomi politiğine dönüşecek olan ‘bağımlılığın ekonomi politiği’, ‘Latin Amerika’nın kendine özgü siyasal modelinin analizi’, ‘siyasal bir hareket, devlet deneyimi olarak sosyalizm’ ve ‘Latin Amerika düşüncesi’.

Altı kitap, onlarca makale, derlemeler ve sayısız gazete yazısının sahibi Ruy Mauro Marini’nin özellikle küresel kapitalizm ve onun kendine özgü bölgesel birikim modelleri üzerinde yoğunlaştığı çalışmaları bağımlılık kuramı kapsamında hem referans noktası olmaya hem de tartışma yaratmaya devam etmektedir. Bağımlılığın Diyalektiği’nin günümüzde tekrar ilgi çeken bir kaynak olarak karşımıza çıkmasındaki temel sebeplerden biri ise, küresel ekonomik yapının içinde bulunduğu mevcut durum göz önüne alındığında, Marini’nin kapitalizmin küresel doğasına yaptığı vurgunun güncelliğiyle ilintilidir.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Bağımlılığın Diyalektiği, Ruy Muro Marini, Çev: Ertan Erol, Dipnot Yayınları, 2021. 

ONLAR GÖÇTÜ BURADAN - TÜRKİYE'NİN YENİ GÖÇ NESLİ - EVRİM KURAN
Türkiye, son yıllarda tarihinin en büyük beyin göçü dalgasını yaşıyor. Yalnızca geçtiğimiz beş senede, çoğunluğu yükseköğrenim görmüş genç kuşaktan on binlerce kişi yurtdışına yerleşme kararı aldı.
Peki, bu insanları böylesi zor bir kararı vermeye iten sebepler neler?
Ya gittikten sonrası? Aradıklarını bulabildiler mi, dönmeyi düşünüyorlar mı, neleri özlediler, neleri hiç özlemediler?
Evrim Kuran, Onlar Göçtü Buradan’da Türkiye’nin her köşesinden 118 ülke, 728 kente dağılmış 3.253 göçmenle görüşerek yaptığı araştırmanın sonuçlarını anlatıyor ve yorumluyor. Bunu yaparken onların sesini bize duyurmayı ihmal etmediği gibi, kendi tecrübelerini ve duygularını da aktarıyor.
Hem yurtdışına yerleşmeyi aklından geçiren hem de Türkiye’nin yurtdışına verdiği göç olgusunu anlamlandırmak isteyenler için bir başvuru kitabı...
Bir göçmen ve bir kuşak araştırmacısı olarak çıktığım bu yolculukta yüzlerce farklı hikâyeyi doğrudan dinleme fırsatım oldu. Bulguların göçmen dostlarıma yalnız olmadıklarını hatırlatmasını, göçmeyi düşünenleri yargılar ya da yorumlarla değil gerçeklerle buluşturmasını ve en önemlisi de kural koyucunun ülkenin kıymetlerinin ülkede kalmalarını kolaylaştırıcı tedbirler almasını sağlamasını dilerim. Çünkü onlar, o güzelim nesil, göçtü buradan.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Onlar Göçtü Buradan - Türkiye'nin Yeni Göç Nesli, Mundi Kitap, 2021. 

KADIN KURTULUŞ HAREKETİ - ÜTOPYALAR VE DEVRİMLER  - EBRU PEKTAŞ
Kadının kurtuluşu adına elimizde nasıl bir stratejiler bütünü, ne tip deneyimler vardır? Aydınlanma ile açılan büyük tarihsel dönemeç kadınlara neler vadetmiştir? Önceki yüzyılda Avrupa devrimlerle çalkalanırken, hak taleplerinden özgürlük arayışlarına kadınlar hangi konumda yer almıştır? Bu tabloda Paris’in komünar kadınları ne tip çözümler üretmiştir? 20. yüzyıla damgasını vuran “reel sosyalizm” deneyimleri, “kadının kurtuluşu” başlığında, ne tür vaatler, mevziler ve hayal kırıklıkları ile ayrıştırılabilir? Tüm bu tarihsel izlek ile günümüzün komünalist yaklaşımları, müşterekler perspektifi ve “feminist grev” gibi örnekleri nasıl ilişkilendirilebilir?

Ebru Pektaş, Kadın Kurtuluş Hareketi’nde bu gibi soruların ışığında, kadınların ezilmişliği ve baskının nedenleri hakkında süren uçsuz bucaksız kuramsal arayışların dışına çıkarak “kurtuluş fikri”ni dünyevi ve gündelik olanla, somut ve yaşamsal konularla ilişkilendiriyor. Kadın ütopyalarından burjuva devrimlerine, Komün deneyiminden “reel sosyalizm” pratiklerine ve nihayet günümüzün komünalist reçetelerine uzanan bir hatta “kadının devrime hükmetmesi”nin yollarını araştırıyor.

“Bu kitapta temel tez olarak ‘hâlâ’, kadının kurtuluşunun ön koşulunun sosyalizm olduğunu savunuyorum. Ancak bu ön koşulun, kadın mücadelesine içerilmesi gereken bir ‘iktidar perspektifi’ ile birlikte düşünülmesi zorunludur. Zira sosyalizm ön koşulunu, tüm mahiyeti ile gerçek kılacak şey, ‘kadının devrime hükmetmesi’dir.”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kadın Kurtuluş Hareketi, Ebru Pektaş, Yordam Kitap, 2021.

BAYAĞI KALABALIĞIZ - ÜNİVERSİTELİ İŞSİZLİĞİ - ESRA KAYA ERDOĞAN 
“Diplomalı işsizliğinin küresel bir sorun olduğu ve hatta gelecekte dünyanın gündemini daha fazla meşgul edeceği aşikâr. Ancak diplomalı işsizliğini bir politik kavrayış olarak sadece ‘küresel’ ve ‘kaçınılmaz’ sorun alanları torbasına atmak, yaşanan tahribatın toplumsal ve politik sorumluluğunu örtmek anlamına da gelir. Meselenin sadece yapısallığını ve ölçeğini öne çıkaran bu nevi yaklaşımlar sonuç olarak işsizliğin tekil olarak diplomalıların sorunu olduğu kanaatini yeniden üretir.”

İşsizlik 21. yüzyılın ilk çeyreğinde istikrarlı biçimde artarken, “diplomalı işsizliği” de kitlesel bir olgu olarak yerleşik hale geldi. Esra Kaya, diplomalı işsizliğini bir toplumsal deneyim olarak bütün yönleriyle mercek altına alıyor. Bu deneyimin yaşa ve toplumsal cinsiyete göre nasıl yapılandığına da bakarak, geçim sorununun ötesinde çok yönlü bir tahribata yol açtığını gösteriyor. Derinlemesine görüşme ve gözlemlere dayanan çalışma, işsizlik deneyiminin birçok cephesini veya aşamasını canlı bir şekilde tasvir ediyor: “Sallantılı işlerde” çalışmanın gerginliği, işten çıkarılma, iş arama ve iş görüşmesi tecrübeleri, işsiz geçen zamanın “ölü zamana” dönüşmesi...

“Muhtaç ve mahçup” bir ruh haline giren işsizin fiilen ergenleştirilmesi... Sorunun yakıcı bir noktası, özellikle diplomalı işsizlerin, kendi işsiz oluşlarının suçlusu olarak görülmesi, kendilerini öyle hissetmeleri. Oysa, hiç de istisnai, bireysel bir durum değil bu. Kitabın adı, işte onların bunun bilincine varmasının ifadesi: “Bayağı Kalabalığız.”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Bayağı Kalabalığız - Üniversiteli İşsizliği, Esra Kaya Erdoğan, İletişim Yayınları, 2021.

DAHA FAZLA