Vitrin: Yeni çıkanlar
Haftanın yeni çıkan kitapları arasından sizler için derledik. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.
KARSAMBAÇ - ZAFER DORUK
Düğünlerde damat tıraşını yaptıktan sonra alnına koyduğu rakı bardağından damla dökmeden Çukurova çiftetellisi oynayan Berber Kemal; karısı elli yıl sonra yataklarını ayırınca hayatın anlamını ölümden kurtardığı yenik dövüş horozunda bulan Tahir Bey; güvercin kraliçesi Düztaban Zöhre'ye yanık Süslü Yakup; vitesi attı mı durdurulması zaman alan, genelev sokağının kıdemli Abla'sı Kocavezirli Yırtık Sabahat.
Orhan Kemal Öykü Ödüllü yazar Zafer Doruk yeni kitabı Karsambaç'ta bizi peşine takıp Adana'nın arka sokaklarında gezdiriyor. Kâh damda güvercinlerin ortasına kurulmuş bir âlem sofrasına oturuyoruz, kâh yoksulluğun kol gezdiği kanal boyunda bir gece vakti kurbağa sesleriyle çocuk, sonra evden kaçıp duvarın üzerinde sinema kuşu oluyoruz. Adana'nın rengârenk, hüzünlü karnavalına hoşgeldiniz!
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Karsambaç, Yazar: Zafer Doruk, Sel Yayıncılık, 2021, 71 Sayfa
HEVESİN KAÇIŞ YÖNÜ - GÖKHAN YILMAZ
Gökhan Yılmaz üçüncü öykü kitabında akışkan, kıvrak, kırılmayan ama büküle büküle büyüyen ilişkilenmeleri dillendiriyor.
Birbirine bakan aileler, bıçak kesiğiyle tutturulmuş ölümler, zamanla geçmesi beklenen hayatlar, içeride bir kör kuyuya dönüşen günler, dışarıda kanatları akılda büyüyen bir gökyüzü, ekmek yutan ve ekmek kusan bir fırının ağzında hikâyeler...
“Günler geçtikçe başka ayrıntıları hatırladık. Yanımıza kolonya ile gönderirlerdi. Sokağa. Hem saçında hem cebinde. Koruyacağına inanırlardı belki, kim bilir. Kendini ayıltsın diye ihtimal. Aniden. Saçının önü burnuna doğru düşük. Bakışında yasa duran bir koyuluk. Sanılır ki bir karga.”
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Hevesin Kaçış Yönü, Yazar: Gökhan Yılmaz, Yapı Kredi Yayınları, 2021, 88 Sayfa
MİLİTAN İYİMSERLİK: SOSYAL BİLİMLER İÇİN BİR EPİSTEMOLOJİ - GÖKSEL AYMAZ
21. yüzyılın ağır ve çetin sorunlarını, onlarla başa çıkmaya hiç uygun olmayan kurumlar, yapılar ve ilişkilerle karşılıyoruz. Düşünme mekanizmalarımız da aynı durumda. Umutsuzluk ne kadar nadir olması gerekirse, sosyal teoride umut bugün o kadar nadirdir.
Etkin biçimde kuşkunun kurumsallaşmasını içeren modernlik eleştirileri geleceğin ufkunu bulanıklaştırmıştır. Kimsenin bir kenarda durma lüksünün olmadığı böyle bir dünyada sosyal bilimciye de bazı görevler düşmektedir. Ne var ki düşünceye gerçek kuvvetini veren değiştirme arzusu sosyal bilimlerden kaygısızca sökülüp atılmıştır.
Bu kitapta sosyal bilimler için, Militan İyimserlik adı altında, değiştirme arzusuyla yüklü bir epistemoloji önerilmektedir. Kavram, "iyimserliğin filozofu" Ernst Bloch'a aittir. Bloch bu kavramı, kendi düşüncesinin felsefi temeli olan "umut ilkesi"nin ütopik olanı gerçekleştirebilme stratejisi olarak dile getirir. Militan İyimserlik, bu çalışmada, Hali Hazırda Olmuş Olan (yani nesnel gerçeklik) içerisinde, Henüz Olmamış Olan (yani reel mümkün) olarak duranın, belirsizin, muğlak olanın bilgisine erişmenin bir yolu olarak konumlandırılmıştır. Bilgi iddiasıyla ortaya çıkmış hiçbir yönlendirmeyi kabul etmeyen geç kapitalizmin kültürel mantığında ütopyaların bugündeki imkânlarını araştırmayı önermektedir.
Militan İyimserlik, insanın dünyayı eylem halinde bilmesidir. Harekete geçirmeyen hamlesiz ve kötürüm iyimserliğin, gerçek bir kötümserlikten daha kötü olduğu inancıyla, insanı dünyada iyi ve güzel olanı yaratmaya teşvik eder. Çünkü: "Gelecek kısmet olarak gelmez insanın ayağına."
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Militan İyimserlik - Sosyal Bilimler İçin Bir Epistemoloji, Yazar: Göksel Aymaz, Yordam Kitap, 2021, 192 Sayfa
SIKILDIM İKİ HAFTA YOKUM - PELİN GÜNEŞ
Yakınlaşmak için, bazen uzaklaşmak gerekir...
Pelin Güneş'in kaleme aldığı Sıkıldım, İki Hafta Yokum, kitaplardaki kurmaca ile gerçek dünya arasında sıkışıp kalmış 14 yaşındaki Tuana'nın benlik arayışlarına ışık tutan, sürükleyici bir ilkgençlik romanı.
Kanıksanmış bazı tutumlar nedeniyle ebeveyn-çocuk ilişkisinde meydana gelebilecek ani iniş çıkışları gerçekçi bir yaklaşımla ele alan yazar; gençlerin sürekli değişen duygu dalgalanmalarına odaklanıyor, toplumun dayattığı “normallik” algısı üzerine farklı bakış açıları getiriyor.
Büyüyebilmek ve daha da önemlisi olgunlaşabilmek için bazen sevdiklerimizden uzaklaşmamız gerekebileceğini anımsatan kitap; kurulan yeni dostlukların hayatın getirdiği dayatmalardan ve zorlamalardan bir nebze de olsa sıyrılabilmek için iyi bir fırsat yaratabileceğini vurguluyor.
Çocukluğu, annesinin zihnindeki “ideal çocuk” tanımına uyum sağlama çabaları yüzünden yorgun ve biraz da buruk geçen Tuana, ergenliğe girdiğinde ailesinin ve okul çevresinin direttiği ısrarcı ve tektipleşmeye dayalı tutumlara karşı kendince bir kalkan geliştirir. En yakınlarının bile renksiz ve hatta “sorunlu” saydığı genç kızın tek gayesi, kendisine “normal” olarak kabul ettirilmek istenen şeyleri bertaraf edip kendi doğrularından yürümektir. Bu uğurda ailesini ve arkadaşlarını dahi karşısına almayı göze alan Tuana, yaşadıklarının yorgunluğunu hafifletmenin yollarını düşsel bir dünyada arar. Kitaplara, özellikle de fantastik edebiyatın kültleşmiş “Orta Dünya”sına dalarak sistemin dayattığı kalıplar üzerine düşünmeye koyulur. İlkgençlik gelgitleri nedeniyle yine annesiyle tartıştığı bir gün, karşısına çıkan bir yolculuk teklifi tatsız hayatından uzaklaşması ve özgüvenini kazanması için kaçırılmayacak bir fırsattır...
Gençlerin ruhunda kopan fırtınaları özdeşlik yoluyla daha iyi anlama ve anlatma çabası güden bu katmanlı roman; dağılan aile, ebeveyn tükenmişliği, akran zorbalığı gibi özellikle ergenlik çağındakilerin duygusal dünyalarında açmazlara neden olabilecek hassas konulara temas ediyor.
Farklılıkları nedeniyle eleştirilen, ötekileştirilen genç bir kızın hayatını, farklılıklarını bir yaşam biçimine dönüştüren “aykırı” insanların hayatlarıyla kesiştiren Sıkıldım, İki Hafta Yokum, okurları değişen dünya ve bundan nasibini alan gençlik hâlleri üzerine düşünmeye davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Sıkıldım İki Hafta Yokum, Yazar: Pelin Güneş, Tudem Yayınları, 2021, 160 Sayfa
JÜPİTER’İN MİRASI: CİLT 2 - MARK MILLAR , WILFREDO TORRES , CHRIS SPROUSE
İhanete uğradığını düşünen göktilkisi, birlik'ten ayrılmış ve gözden kaybolmuştu. Sheldon, europa'dayken bulduğu terk edilmiş şehrin ve vericinin gizemini çözmeye çalışırken los angeles'tan yayılan halk isyanları büyüyordu. Başkan yardımcısı kaçırıldığı zaman ise ütopyacı ile arkadaşlarının eski dostları ve yeni düşmanlarının peşine düşmeleri gerekecekti.
Kick-Ass ve Marvel/iç savaş'ın yaratıcısı mark millar'ın yazdığı ve wilfredo torres (black panther ile chris sprouse'un (thors) çizdiği jüpiter'in mirası cilt 2, süperkahramanların gizli kapaklı, problemli yaşamlarına yakından bakan, mad men ve the boys sevenlerin bayılacağı bir çizgi roman.
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Jüpiter’in Mirası - Cilt 2, Yazar: Mark Millar, Wilfredo Torres, Chris Sprouse, Çevirmen: Ömer Ezer, İthaki Yayınları, 2021, 152 Sayfa
KUYRUKLU YALAN - ÇİLEM DİLBER
Her insanın bir kuyruğu olduğu rivayet edilir, görünmese de sezilir, sezilmese de sanılırmış. Bu kuyruk kişinin peşi sıra sürüklenip dururmuş. Kimi insan bu var-yok hale dayanamaz, kimseler görmeden kökünden keser kurtulurmuş ondan. Kimisi de durumu kabullenir, yaşam boyu ayaklarına dolaşıp durmasına izin verirmiş bu kuyruğun. Ya da tüm bunlar kuyruklu yalanmış. İnsan çıkıntılı değil eksikli bir varlıkmış.
Çilem Dilber kuyruğun varlığına inananlardan. Öykülerini sanki ona bakıp yazıyor. Görünür kılmak istiyor görünmeyeni. Kuyruk, taşralı, kentli, kadın, erkek, çocuk, büyük demeden herkesi herkese eşitliyor; seslerin karışmasını göze alarak, düşünceyi konuşmaya, iç dünyayı dış dünyaya denk getiriyor. Görünmeyen, saklanan, kaybolan ne varsa ortaya çıkıyor. Hayal gerçekle, karanlık ışıkla, yok var’la, olmaz mümkün’le buluşuyor. Kuyruklu Yalan, doğrudan dokunmak yerine etrafı dolaşmayı tercih ediyor:
“Gerçekliğin çerçevelerini kırmak” için…
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Kuyruklu Yalan, Yazar: Çilem Dilber, Nota Bene Yayınları, 2021, 88 Sayfa