Vitrin: Yeni çıkanlar
Haftanın öne çıkan kitapları arasından sizler için derleme yaptık. Keyifli okumalar ve iyi bir hafta sonu dileriz.
BEN BULDUM - SÜLEYMAN BULUT
Bilim Tarihinin “Ben Buldum!” Anıları:
100 Buluş, 100 Öykü!
Arşimet’in, suyun kaldırma kuvvetini bulduğunda, hamamdan fırlayıp, “Evreka! Evreka!” diye kendini sokağa atmasının öyküsünü duymayan yoktur. Böyle “Evreka!” anları pek çok buluşta yaşanmıştır aslında.
Telefonun bulunuş öyküsü sözgelimi; çoğumuz biliriz, ama cep telefonunun bulunuş öyküsünü hiç duyduk mu acaba? Buna bilgisayarın, internetin, e-postanın, Facebook’un, WhatsApp’ın bulunuş öykülerini de ekleyebiliriz; elektriğin, oksijenin, DNA’nın, aspirinin, röntgenin bulunuş öykülerini de… Dünya’mızın yuvarlak olduğunu, döndüğünü ilk kim, nasıl buldu? Yaşını kim, çevresini kim hesapladı? Yine Dünya’mızın ilk oluşumu, yani doğuşu nasıl oldu? Ya küresel ısınmanın, sera gazlarının, ilk hava tahmininin öyküleri?..
Gündelik hayatımızı kolaylaştıran buluşlardan sonra buzdolabının, klimanın, tükenmezkalemin, blucinin, trafik ışıklarının, kedi kumunun “Ben Buldum!” anları nasıldı? Birbirinden ilginç araştırma ve derlemelerinden tanıdığımız Süleyman Bulut, merak radarlarını bu kez bilim ve buluşlar tarihine çevirdi… Pek çoğunu ilk kez okuyacağınız 100 buluşun 100 kısa öyküsü Ben Buldum!’da.
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Ben Buldum, Yazar: Süleyman Bulut, Can Yayınları, 2020, 232 Sayfa.
BİR ERKEK OLARAK YAŞAMIM - PHİLİP ROTH
Peter ve Maureen’in bir sahtekârlığın üzerine inşa edilmiş tekinsiz evlilikleri çıkışı mümkün olmayan bir bataklığa dönüşür. Maureen, yetenekli bir yazar olan Peter’ın ilham perisi olmak ister ve bu durum saplantılı bir hal alır. Bu saplantının sapkınlığa dönüşmesiyle Peter kendini cehennemin tam ortasında bulur. Öyle ki Peter, Maureen’in ölümünden çok sonra dahi kendisine yeni bir yol çizemez çünkü saplandığı batak onun yeni hayatı olmuştur.
Kurgu içinde kurgu tekniğiyle ilerleyen roman okuru yine ikilemde bırakıyor: Gerçeğin başladığı ve kurgunun bittiği yer neresi?
Philip Roth’dan Portnoy’un Feryadı’ndan izler taşıyan bir günah çıkarma metni, bir itirafname.
Bir Erkek Olarak Yaşamım okuru baskı altına alan üslubuna ve metin boyunca süregiden büyük sefalete rağmen mizahi yönü çok kuvvetli bir kitap olarak da okunabilir.
-The New York Times
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Bir Erkek Olarak Yaşamım, Yazar: Philip Roth, Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları, 2020, 296 Sayfa.
NÜKLEER KIŞ - CARL SAGAN
Bugün devletler doğrudan çatışmak yerine “vekiller” kullanarak örtülü şekilde savaşıyorlar. İki devlet bir çatışma bölgesinde “dost” gibi davranırken bir başka çatışma bölgesinde “düşman” gibi davranabiliyor. Dost ile düşmanın böyle birbirine karışmasına büyük ölçüde nükleer silahların caydırıcılığı yol açtı. Ama nükleer silahların asıl caydırıcılığı bilginlerin siyasetçileri nükleer silahların dönüp dolaşıp kendi halklarını vuracağına ikna etmesinden ileri geliyor. Sagan ve Turco’ya göre büyük bir nükleer savaş sonrasında, patlamalar ve yangınlardan çıkan devasa miktarda duman, is ve kurum gökyüzünde uzun süre kalarak dünyanın soğumasına sebep olacak. Tarımsal üretim çökecek, bombalardan ve radyasyondan kurtulan insanlar açlıktan, susuzluktan ve salgın hastalıklardan ölecek. Belki insan türü yok olmayacak ama modern uygarlık yıkılacak. Savaşın galibi olmayacak. Onlar bu felakete “nükleer kış” diyorlar.
Carl Sagan, okurlarını bilim-siyaset-askerlik üçgeninde zihinsel bir şölene davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Nükleer Kış, Yazar: Carl Sagan, Çevirmen: Volkan Yazman, Say Yayınları, 2020, 416 Sayfa.
BU ŞEHRİN MUTFAKLARINDA BIÇAK YOK - HALİD HALİFE
''Şehirler de ölür, tıpkı insanlar gibi.''
Arapça edebiyatın güçlü temsilcilerinden Halid Halife, Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok kitabıyla politik, dinî ve cinsel zorbalığın gölgesi altında yaşayan Suriyeli bir ailenin üç nesle yayılan, ''utanç'' duygusuyla kuşatılmış hikâyesini anlatıyor.
Türkiyeli okurların ilk kez okuma fırsatı bulacakları Halife'nin, 2013 Necib Mahfuz Kitap Ödülü'ne değer görülen romanı, yanı başımızdaki komşu bir ülkenin pek de bilmediğimiz tarihine ve siyasi dalgalanmalarına dair geniş bir vizyon sunuyor.
Özgün dili olan Arapçadan titizlikle çevrilen eser; bireysel ve toplumsal düzeydeki çöküşü, sözünü sakınmayan bir gerçekçilikle ve etkileyici metaforlarla anlatıyor.
Yıllar içinde yıkıcı bir dönüşüme maruz kalan, çoğu kişinin eski günlerini özlemle andığı Halep şehrinin başlı başına bir karakter olarak yer aldığı roman; elli yılı aşkın bir dönemde Suriye'de yaşanan toplumsal parçalanmayı, yıkılan hayalleri, şiddeti, bastırılan acı ve korkuyu sosyal ve psikolojik derinlikle yarattığı çok sayıda karakter aracılığıyla gözler önüne seriyor. Halife, bu şiirsel yapıtında, doğduğu şehrin ruhunu etkileyici bir gözlem gücü ve açıksözlülükle yansıtıyor.
Suriye'deki çatışmanın kökenini daha ''derinden'' anlamak isteyenlerin mutlaka okuma listelerine almaları gereken Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok; sokakları, kokuları, yemekleri, müziğiyle Halep'in kapalı kapılar ardına hapsedilişini ''şaşırtıcı'' yaşam manzaraları üzerinden paylaşıyor.
''Halep, korkunun meşrulaştırıldığı bir şehre dönüştürülmüş, resmen cezalandırılıyordu. Tasmalarını tutanlara karşı sadakatleri dışında hiçbir şeyi doğru düzgün yapamayan bozguncu istihbarat görevlilerinin keyfî istekleri altında ezilen bir şehirdi artık Halep.''
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok, Yazar: Halid Halife, Çevirmen: Hümeyra Rızvanoğlu Süzen, DeliDolu Yayınları, 2020, 256 Sayfa.
İDEALİN DİYALEKTİĞİ ETKİNLİK VE ZİHNİN KURULUŞU - EVALD VASİLYEVİÇ İLYENKOV
1979’da yaşamına son verene dek kendisini Marksist materyalist diyalektiği geliştirmeye yönelik çalışmalara adayan Evald Vasilyeviç İlyenkov, diyalektik mantıktan felsefi psikolojiye, bilim ve bilgi kuramı eleştirisinden zihin felsefesine, çocuk gelişiminden eğitim kuramına kadar pek çok alanda çalışmalarda bulundu.
İdealin Diyalektiği, Etkinlik ve Zihnin Kuruluşu, İlyenkov’un Marksist felsefi düşünüşünün çekirdeğini ortaya koyan bir seçkidir. Seçkideki metinler bir bütünlük oluştururken, İlyenkov’un düşünüşündeki şaşırtıcı inceliği, ussallığı, özgünlüğü ve derinliği gözler önüne serer. İlyenkov, kitabın odağını oluşturan kavramların “oluşumsal köklerini” ve kavramsal düşünmenin somut gerçekliğini Marx’ın insan etkinliği kavramını merkeze alarak gösterir. Buna göre “evrensel”, bir kümenin üyeleri arasındaki ortak bir özelliği veya birbirlerinden bağımsız oldukları varsayılan tekilliklerin benzerlik veya özdeşliklerini imleyen bir şey değil, “ortak oluşumsal kökün” dışavurumu, farklı hatta karşıt öğelerin birliğidir. “İdeal” ise kafanın veya beynin dışındaki şeyin biçimiyle uyumlu gerçek, nesne-güdümlü insan etkinliğinin nesnelleşen biçimidir. “Kavram” ise kişinin zihinsel imgesi değil, gerçek insanların toplumsal doğadaki etkinlik biçimi; düşünme ile gerçeklik arasında varsayılan bütün yarıkları dolduran insan etkinliğinin özgül, tarihsel bir aracıdır.
Kavram ve görüngülerin ortak insani özünü ve Marksist materyalist diyalektiğin yöntemsel değerini ortaya koyan bu önemli çalışma, felsefeyle ilgilenen okurlar için keşfedilmeyi bekleyen yeni bir hazine...
(Tanıtım Bülteninden)
KÜNYE: İdealin Diyalektiği Etkinlik ve Zihnin Kuruluşu, Yazar: Evald Vasilyeviç İlyenkov, Çevirmen: Siyaveş Azeri, Yordam Kitap, 2020, 320 Sayfa.