"Usulsüz yıkımlar durdurulsun"
Atatürk Havalimanı’na iş makineleri girmiş ve pistlerin kırılmasına başlanmıştı. Bu girişim kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.
İleri Haber
TMMOB HKMO İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “Atatürk Havalimanı'nın tasfiyesini sadece kendi alanıyla sınırlı bir dönüşüm olarak görmüyor, kenti yeni açmazlara sürükleyecek ve imar yoğunluğunu artıracak bir olumsuzluk olarak görüyoruz. Bu nedenle usulsüz yıkımların bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz” denildi.
Millet Bahçesi yapımı için ihale açılan Atatürk Havalimanı’na, geçen günlerde iş makineleri girmiş ve pistlerin kırılmasına başlanmıştı. Bu girişim kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) İstanbul Şubesi, konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
‘TASFİYE SÜRECİ SÜRÜYOR’
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
Atatürk Havalimanı, 1985 yılında bu ismi alsa da Yeşilköy semti 1912'den bugüne havacılığın merkezi olmuştur. Türk havacılık tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olan bu merkez, kent ve ulaştırma açısından da önemli bir konumda yer almıştır. Bugün bölgenin bu niteliğinin tasfiyesi amaçlanmakta olup bu durum üçüncü havalimanı tartışmaları ekseninde ortaya çıkmıştır.
İstanbul'a üçüncü bir havalimanı yapılmasına ilişkin tartışmalar İstanbul'un 1/100.000 ölçekli nazım imar planlarının hazırlandığı döneme dek uzanmaktadır. Planların hazırlandığı dönemde üçüncü havalimanı için belirlenen yer olarak Silivri düşünülmüştür. Hatta o dönemde Atatürk Havalimanı'nın modernizasyonu gerçekleştirilmiş, ek pist inşaatı bölge halkının itirazlarına neden olmuştur. Ancak tüm bu gelişmelerin ardından AKP iktidarı bütün itirazlara rağmen üçüncü havalimanının şu an faaliyette bulunduğu alanda inşa edilmesinde ısrar etmiş, medyada yer alan haberlerden öğrenildiği kadarıyla buna koşut olarak Atatürk Havalimanı'nın tasfiyesini gündemine almıştır. Bu tasfiye süreci bugün pistlerin yıkılması ile devam etmektedir.
29 Ekim 2018'de İstanbul Havalimanı`nın açılmasının ardından, Atatürk Havalimanı 7 Nisan 2019`da sivil uçuşlara, 05 Şubat 2022 itibariyle de kargo uçuşlarına kapatıldı. Covid-19 salgın koşulları bahane edilerek 17/35 numaralı pisti kırılarak sahra hastanesine dönüştürülen havalimanı, 29 Nisan 2022 tarihinde Millet Bahçesi yapılmasına ilişkin olarak davet usulü ile ihale edilmişti. Geçtiğimiz günlerde ise Atatürk Havalimanı'na iş makinelerinin girdiğini öğrendik.
‘KAYGILIYIZ’
Atatürk Havalimanı, yüz yılı aşkın süredir kentleşme ve ulaşımın omurgasını oluşturmuştur. Bu nedenle hakkında tasarrufta bulunulacak bu alanın, salt kendi başına mekânsal bir tasarrufta bulunulmayarak bütün kenti etkileyeceği dikkat edilmesi gereken bir konudur. Atatürk Havalimanı'nın 'yeşil alan' ve 'hastane' gibi kamusal hizmetler adı altında niteliğinin dönüştürülmesi, Harita Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak bizleri kaygılandırmaktadır. Bunun dışında üzerinde düşünülmesi gereken bir konuyu da kamuoyunun takdirine sunmak istiyoruz:
‘BÖLGESEL RANTIN ARTMASI OLASI’
İmar planlarında herhangi bir değişikliğe gidilmeden, şirkete özel olarak verilen bir ihale ile başlayan inşaat çalışmaları kamuoyunun tepkisini çekmektedir. Hukuksuz bir şekilde yürüyen bu gelişmelerin yanı sıra havalimanının tasfiyesinin yaratacağı sonuçlardan birisi de bölgesel rantın artması olasılığıdır. Havalimanı arazisinin tasfiyesi, çevreleyen alanlarda uçuş engeli ya da mania kapsamında uygulanan imar kısıtlarının gevşemesi olasılığını barındırmaktadır.
‘RANT ODAKLI PROJELER ORTAYA ÇIKACAK MI?’
Son günlerde pistlerin tasfiyesine dönük olarak iş makinelerinin sahaya girmesi neticesinde alevlenen tartışmalar sonucunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un açıklamaları neticesinde Kuzey-Güney pistinin işlevini kaybedeceği anlaşılmaktadır. Bu pistin işlevini kaybetmesi Kuzey-Güney hattındaki mania planında değişikliği gündeme getirebilecek, bu değişiklik ise plan kapsamındaki alanlarda yeni imar uygulamalarına yol açabilecektir. O nedenle sormak ve tarihe not düşmek istiyoruz: Kuzey-Güney hattındaki pistin tasfiye edilmesi ile olası mania planı değişiklikleri bölgesel ölçekte kentsel rantların artmasına ve rant odaklı projelerin ortaya çıkmasına neden olacak mıdır? Söz konusu pistin tasfiyesi, gelecekte imar planları değişikliklerini gündeme getirecek midir?
Aynı zamanda yine kamuoyunda gündeme gelen, Galatasaray Spor Kulübüne ait Florya'daki Metin Oktay Tesisleri'nin olası bir imar planı değişikliği ile değer kazanarak kulüp için bir gelir oluşturacağı yönündeki iddialarının gerçekliği ne boyuttadır?
‘USULSÜZ YIKIMLAR DURDURULSUN’
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, Atatürk Havalimanı'nın tasfiyesini sadece kendi alanıyla sınırlı bir dönüşüm olarak görmüyor, kenti yeni açmazlara sürükleyecek ve imar yoğunluğunu artıracak bir olumsuzluk olarak görüyoruz.
Bu nedenle usulsüz yıkımların bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz.