Umut Dağlar

Bazen güzel bir güne uyanmayabiliriz. Hatta o günlerin sayısı birden fazla da olabilir. O günler bitmek bilmeyebilir, bizlere oldukça acı veren zaman dilimlerine dönüşebilir ve hatta bizi ağlatabilir bile. Fakat tüm bunlar hayatlarımızın bi parçası. Hissedebilen varlıklar olduğumuzun en net kanıtlarından biri. Bizleri biraz zorlasa da deneyimlenmesi gereken duygular... Kötü hissettiğimiz zamanlardan bir umudun peşine takılıp çıkıyoruz çoğu zaman. Bazen bir haberin, bazen neden olduğunu anlayamadığımız içten gelen bir neşenin... 

Birçok olumsuz duygu sarsa da içimizi o yolun sonundaki ışığı biliriz; zaman zaman da hissederiz.

"Kızıl Ağaç" ise tam da bu duygular üzerine ele alınmış bir kitap. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz duyguları sadece biz ebeveynler yaşamıyoruz. Çok benzerlerini, hatta belki daha yoğunlaşmış halini çocuklar da yaşıyor. Onlar da zaman zaman içlerinde kötü bir hisle uyanıyor, içlerindeki sıkıntıdan bunalıyor... İşin biraz can sıkıcı tarafı ise bu duyguları bazı çocuklar anlamlandıramayabiliyor.  Hayatta somut karşılığını bulamıyor, içindeki duyguya isim koyamıyor belki de. 

"Kızıl Ağaç" bu ismi konulması ve yaşanması zor olan duyguları, zaman zaman içine düştüğümüz umutsuzluğu ve tünelin sonundaki umudu birtakim soyut görsellerle çocuklarımıza aktarıyor. 

Kızıl saçlı kahramanımızın odasında başlayan hikaye,yine onun odasında son bulmasıyla bizlere ve çocuklara birçok şeyin mesajını da beraberinde veriyor. Aynı zamanda 'umut' gibi soyut bir duyguyu bir kızıl ağaç şeklinde metaforlaştırmak da yine aynı şekilde üstüne çocuk veya yetişkin herkesin düşünmesi gereken mesajlardan biri.

"Kızıl Ağaç" hiç umut getirmeyen bir sabahın sonunda, kocaman bir günün tam tersine  çocuklarımızı umutla sarmak için bekliyor. Kızıl Ağaç, aslında günün başladığı yerde, o umutsuz sabahın doğduğu odada dallarıyla bizleri sarıyor...

KÜNYE: Kızıl Ağaç, Shaun Tan, İthaki Yayınları, 2012, 32 Sayfa.