Türkiye’de gençler cumhurbaşkanına güvenmiyor
Gençlerin yüzde 62,8'i Türkiye'nin geleceğini iyi görmediklerini belirtirken, yüzde 72‘si başka ülkede yaşamak istiyor.
Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği “Z Kuşağı” (1997-2005) olarak adlandırılan ve “Y Kuşağı”nın (1981-1996) genç kısmını da içeren bir araştırmaya imza attı.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarını Dünya yazarı Zeynep Gürcanlı köşesinde aktardı.
20 Mayıs-10 Eylül 2021 tarihleri arasında, 28 ilde ve 3243 kişiyle yüz yüze görüşme-anket tekniğiyle gerçekleştirilen ve 100 sorudan oluşan Türkiye Gençlik Araştırması 2021’den elde edilen verilerin öne çıkanları Gürcanlı'nın kaleminden şöyle aktarılıyor:
"Anket sonuçları Türkiye’deki gençlerin çoğunun ülke geleceğine karamsar baktığını gösteriyor. Ankete katılanların %62,8’i Türkiye’nin geleceğini iyi görmediklerini belirtirken, “Türkiye’nin geleceğinden tamamen umutsuz olduklarını” söyleyenlerin oranı ise %35,2 çıktı.
Karamsarlığın önde gelen nedeni ise Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum. Gençler en çok yaşanan sorunları sırasıyla; ekonomik durumun kötü olması (%17,8), işsizlik (%16,1), kalitesiz eğitim sistemi (%15,8), adam kayırma, yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olması (%15,4) olarak dile getirdiler.
Bu çerçevede katılımcıların önemli kısmı da (%72,9) fırsat verildiği takdirde başka bir ülkede yaşamak istediklerini belirtmişler.
Anket sonuçlarında gençlerin siyasetçilere yönelik güvensizlikleri de öne çıktı. Ankete katılan gençler en güvendikleri kişiler konusunda bilim insanlarını işaret ederken (%70,3), ordu da gençlerin çoğunluğu tarafından güvenilir bulunuyor (%61,8).
‘CUMHURBAŞKANLIĞINA GÜVEN YÜZDE 19,4’
Politikacılara, siyasi partilere ve gazetecilere beyan edilen güven oranları sırasıyla %3,7, %4,4 ve %6,9 oldu. Gençlerin Cumhurbaşkanlığı’na güveni ise %19,4’da kalırken, yargıya güven ise %11,9 çıktı.
Araştırma, Türkiye’deki 18-25 yaş arasındaki gençlerin “milliyetçi” bir profile sahip olduklarını da ortaya koydu. Sonuçlar Türk Bayrağı (%89,7), kurum olarak Türkiye Cumhuriyeti (%87,4) ve Türk olmak (%71,6) gibi ulusal sembolleri son derece önemli olarak gören milliyetçi genç bir topluma işaret ediyor.
DİNDARIM DİYENLERİN ORANI DÜŞÜK
Araştırma sonuçları, Türkiye’deki genç nüfusun Müslüman olmaya büyük önem verdiğini ortaya koydu. Bu çerçevede gençlerin %70,5’i “Müslüman olmaya önem veriyorum” şeklinde görüş beyan etti. Ancak iş dindar olmaya geldiğinde durum değişti; Allah’a inandığını söyleyip, kendini “dindar” olarak nitelendirenlerin oranı yüzde %29,8’da kalırken, Allah’a inandığını söyleyip kendini “pek dindar olmayan” olarak tanımlayanların oranı %56,9 oldu. Kendisini deist olarak tanımlayanlar %7,3, ateist ve agnostik olanlar ise %4,6 olarak ortaya çıktı.
Ankete katılanların tamamına yakını (%92,3), evlilik öncesi kız-erkek arkadaşlığını normal görüyor. Çoğunluk (%80), kadın ve erkeğin eşit olduğuna inanıyor, %10,6’sı ise kadınların daha üstün olduğunu düşünüyor. Erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu düşünenlerin oranı ise sadece %9,4.
GENÇLERİN YÜZDE 20’Sİ HİÇBİR SİYASETÇİYE GÜVENMİYOR
Ankette siyasi açıdan en büyük sürpriz ise takdir edilen siyasetçilere ilişkin sorulara verilen yanıtlarda ortaya çıktı. Ankete katılanlara tüm siyasi partilerin liderlerinin adları verilerek, en çok hangisine hayran oldukları soruldu. Ayrıca isterlerse, siyasi parti liderleri dışında kendi istedikleri bir siyasetçinin ismini de verebilecekleri söylendi.
Yanıtlarda, “hiçbir siyasetçi” şıkkı %20,1 ile birinci sırada gelirken, ikinci sırada ise %16,8’lik bir oranla Recep Tayyip Erdoğan’ın adı yer aldı. Soru listesinde adı yer almayan kişiler için konulan “Diğer” seçeneğine katılımcıların %16,3’ü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adını yazdı.
YAŞANAN SORUNLARIN İKİNCİ SORUMLUSU CUMHURBAŞKANI
Anket sonuçlarına göre gençler, Türkiye’de yaşanan sorunların sorumlusu olarak, iktidar ve muhalefet ile birlikte “tüm politikacılar” (%38,9) olarak gördüklerini ortaya koymuşlar. “Yaşanan sorunların sorumlusu” olarak ikinci sırada Cumhurbaşkanı (%34,6) gösterilmiş, küçük bir grup ise (%5,7) Türkiye’de yaşanan sorunların sorumlusu olarak muhalefeti gördüklerini ifade etmiş. Gençlerin, neden muhalefeti sorumlu tuttukları sorusuna verdikleri yanıt da ilginç; “olması gereken muhalefeti yapmayarak Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli iktidarda kalmasını sağlıyorlar, bu nedenle esas sorumlu onlardır” diye görüş belirtmiş gençler.
Ankete katılan gençlerden 18-19 yaş grubu dışında kalanlar (katılımcıların %87,9’u) daha önceki seçimlerde oy kullanmışlar. Buna göre, son seçimlerde (31 Mart 2019) %28,2’si CHP’ye ve %20,1’i AK Parti’ye oy verdiği ifade etmiş.
Mayıs-Eylül 2021 arasında yapılan ankette katılımcılara “yarın bir seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusu yöneltildiğinde ise oranlar, %23,9 ile CHP ve %10,0 ile AK Parti olarak ortaya çıkmış. Çoğunluk ise ya “oy vermeyeceğim” ya da “kararsızım” diye yanıt vermiş (%44,8).
Ankete katılan gençlere ideolojik duruşları sorulduğunda ise kendilerini “Atatürkçü ve Kemalist” olarak nitelendirenlerin sayısı yüzde 20,5 ile diğer yanıtların açık ara önünde yer alıyor. İkinci sırada ise kendini apolitik-ideolojim yok olarak tanımlayanlar bulunuyor. (%18,8).
GENÇLERE GÖRE EN BÜYÜK SORUN KÜRESEL ISINMA
Gençlere göre yakın gelecekte dünyayı bekleyen en önemli sorun küresel ısınma, iklim değişikliği ve kuraklık (%28,3). Bunu savaşlar-ülkeler arası anlaşmazlık ve çatışmalar (%26,3) ile ekonomik krizler izliyor (%23,1).
Ankete katılan Türk gençlerinin büyük çoğunluğu (%80,4) hükümetin mülteci politikasının doğru olmadığını ve değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Gençler, Suriye’de barış olduğunda Suriyelilerin kendi ülkelerine gönderilmelerini (%56,8) de istiyorlar. Suriyelilerin Türkiye dışında başka ülkelere gönderilmelerini isteyenlerin oranı ise %19,9.
Suriyelilere sağlık ve beslenme konusunda yardım edilmeli diyenlerin oranı %26,6 olurken, Türk vatandaşlarının yardıma daha çok ihtiyaç duyduklarını vurgulayanların oranı ise %41,7 olarak ortaya çıkıyor. Suriyelilerin Türkiye’de kalmaları durumunda, Türkiye’ye uyum sağlayamayacaklarını düşünüyor gençler (%75,8). Buna gerekçe olarak da kültür ve yaşam biçimini gösteriyorlar."