Avrupalı taraftarlar arasında yapılan bir araştırmanın sonuçları Galler'in başkenti Cardiff'teki final maçı öncesi açıklandı.

Bu araştırmaya göre, İngilizler, "takımları için göze alabildikleri" bağlamında "en tutkulu taraftarlar" seçildi. Listede İngilizler'in ardından İspanyollar, onların ardından İtalyanlar gelirken, Türkiye taraftarı, Almanlar'ın üzerinde 4'ncü sırada yer aldı.

BBCTürkçe'nin haberine göre; "en tutkulu taraftar" sıralaması, bir karşılaşma için harcanan para, yapılan mesafenin yanı sıra "bir karşılaşma için ilişkiyi feda etmek" gibi sosyal faktörler göz önünde tutularak da oluşturuldu.

"12. Adam" isimli araştırmanın sonuçlarına göre beş Türkiye taraftarından biri, "Şampiyonlar Ligi maç bileti için balayını iptal etmeye hazır olduğunu" açıkladı. Toplam 10 bin 500 kişinin verdiği cevaplardan yola çıkılarak yapılan araştırmaya göre Türkiye taraftarı, "bir karşılaşma için harcanan en yüksek meblağ" başlığında ortalama 608 sterlin ile, ortalama 343 sterlin harcayan İngilizler'in epey önünde yer aldı.

Araştırma, Avrupa genelinde taraftarlık bilincinin oluşma yaşının ortalama 13 olduğunu ancak İngiltere'de bu bilincin 10 yaşında oluştuğu sonucunu da ortaya koydu.

16 ülkede yapılan araştırmanın bazı sonuçları şunlar:

Hollandalı taraftarlar, yüzde 41'lik bir oranla takımlarının maçını stadyum yerine televizyonda izlemeyi tercih eden tek taraftar grubu.

İtalyan taraftarlar ise yüzde 46'lık bir oranla "doğdukları şehrin takımının taraftarı olma" başlığında açık ara öndeler.

Başarı endeksli taraftarlık başlığında ise Romenler öne çıkıyor. Bu ülkenin taraftarlarının yüzde 26'sı takımlarını başarılı olmaları durumunda destekleyeceklerini söylüyor.

Ukraynalı taraftarların yüzde 66'sı ise takımlarını Şampiyonlar Ligi finalinde görmeyi piyango kazanmaya tercih edeceklerini söylüyor.

'EZELİ RAKİBİN' TARAFTARI İLE BİRLİKTELİK

Futbol ve özel hayat ilişkisi başlığında İngilizler'in verdiği yanıtlar da dikkat çekici.
Buna göre, İngiliz taraftarların yüzde 11'i ezeli rakibin taraftarı ile bir ilişkiyi "kesinlikle yürümez" olarak değerlendiriyor.

Yüzde 15'lik bir dilim böyle bir ilişkiyi deneyebileceklerini ama problemler yaşanacağını düşündüklerini açıklıyor. Daha iyimser olan yüzde 25'lik bir kesim ise bunun "sinir bozucu ama başa çıkılabilir" bir durum olduğunu düşünüyor.