TİP'ten zeytinlik alan yönetmeliğine karşı dava

TİP'ten zeytinlik alan yönetmeliğine karşı dava

İptal talebiyle açılan davada, yürütmenin durdurulması da talep edildi.

İleri Haber

Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin yapılmasına izin veren yönetmelik değişikliğine karşı TİP, Danıştay'da dava açtı. Yönetmeliğin iptali talep edilirken, yargılama sonuçlanana dek yürütmenin durdurulması da talep edildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) 1 Mart tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile zeytinlik alanların madencilik faaliyetleri kapsamında rant ve talana açılmasına imkan veren yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay'da dava açtı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na karşı açılan davada söz konusu yönetmelik değişikliğinin uluslararası sözleşmelere, Anayasa'nın 6 farklı maddesine, 3573 Sayılı Kanun'a ve daha önce alınmış yargı kararlarına aykırı olduğu belirtildi. 

'GIDA YETERLİLİĞİ' VURGUSU

TİP tarafından yapılan başvuruda iklim krizinin yaşandığı ve ekolojik dengenin hızla bozulduğu bir dönemden geçildiği ve insanlık için en can alıcı konulardan birinin gıda yeterliliği olacağı belirtilirken, "Eskiden ülkemiz bu yeterliliğe sahipken, özellikle son yirmi yıldır uygulanan tarım ve ticaret politikaları gereği bu özelliği kaybetmiş durumdayız. Türkiye, son yıllarda artan bir oranda tarım ithalatçısı bir ülke konumuna gelmiş, başta tahıl ürünleri olmak üzere çok sayıda ürün ithalatçısı durumundayız. Hal böyle iken, zeytin ve zeytinyağı gibi çok önemli bir tarım maddesinin kaynağı olan zeytinlik sahaların, enerji üretimi adı altında, madencilik sektörüne devredilmesinin önünün açılması kabul edilemez" ifadelerine yer verildi. 

Başvuruda zeytin ağacının tarihsel kökenlerine ve anlatısına yer verilirken, pek çok medeniyette kendine yer bulduğu vurgulandı ve insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hatırlatıldı. 

'HERKESİN YAŞAMINI VE VARLIĞINI DOĞRUDAN ETKİLEMEKTEDİR'

Anayasa, Çevre Kanunu ve Anayasa Mahkemesi'nin geçmiş ilamlarında yer alan "çevre sağlığı" vurgularına da atıf yapılan başvuruda, "Zeytinlik sahalarının maden sektörüne devredilmesi girişimine karşı her tüzel ve gerçek kişinin dava açmakta güncel menfaati vardır. İnsanlığın ortak mücadelesiyle elde edilmiş temel hak ve özgürlüklerin kanunsuzca kamunun elinden alınması anlamına gelen dava konusu işlem ve düzenlemeler bu ülkedeki herkesin yaşamını ve varlığını doğrudan etkilemektedir" ifadeleriyle tüm yurttaş ve kurumların dava ehliyetine sahip olduğu belirtildi.

'ANAYASA VE ULUSLARARASI ANLAŞMAYA AYKIRI'

İptal talebinde zeytinlik yönetmeliğinin "Anayasa'nın 2., 45., 56. ve 63., 90. ve 124. maddelerine; ayrıca 3573 sayılı yasaya ve Uluslararası Sofralık Zeytin Anlaşması'na aykırı" olduğu vurgulandı. 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ

Ayrıca, Anayasası’nın 125. maddesinde yer alan "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır …İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir…." hükmü hatırlatılarak, yargılama sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması talep edildi.