TİP'ten iş cinayetlerine karşı eylem: 'Bu kadar ölüm ancak savaşta olur'

TİP'ten iş cinayetlerine karşı eylem: 'Bu kadar ölüm ancak savaşta olur'

TİP İstanbul İl Örgütü tarafından son günlerde yaşanan iş cinayetleri bugün yapılan eylemle protesto edildi.

İleri Haber

TİP İstanbul İl Örgütü tarafından son günlerdeki iş cinayetlerine ilişkin yapılan açıklamada, “Yılda 2 bin işçinin ölümü anlamına gelen bu toplu katliam, sermaye sınıfı için hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu kadar ölüm sadece bir savaşta gerçekleşebilir. Salt bu rakamlar bile tüm yaşananların kaza değil sistematik bir katliam olduğunu ortaya koymaya yeterlidir” denildi. Açıklamada ayrıca işçiler bu cinayetlere karşı örgütlenmeye çağırıldı.

Emlak Konut Kartal şantiyesinde Görgülü firmasında çalışan Arif Atmaca dün çalışırken üzerine kalas düşmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Yine Dün bu iş cinayetiyle eş zamanlı olarak Tuzla Tersanesinde çalışan Mehmet İncetepe ismindeki işçi yüksekten düşerek yaşamını hayatını kaybetti.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul İl Örgütü tarafından yaşanan bu iş cinayetleri bugün Kartal Neyzen Tevfik Meydanı’nda yapılan eylemle protesto edildi.

TİP İstanbul İl Örgütü adına buradaki açıklamayı Anıl Pekseren okudu.

‘BU KADAR ÖLÜM SADECE BİR SAVAŞTA GERÇEKLEŞEBİLİR’

Açıklamada şunlar kaydedildi:

Türkiye kapitalizmi seri katil gibi zincirleme cinayetler işlemeye devam ediyor. Türkiye burjuvazisi ülkeyi devasa bir işçi mezarlığına çevirdi. Türkiye'de her ay ortalama 150 iş cinayeti yaşanıyor. Sadece Tuzla Tersanesi’nde son 2 ayda 8 iş cinayeti işlendi. Holding medyasında, sermaye güdümlü basın kurumlarında tek bir satır haber değeri görmedi bu cinayetler. Yılda 2 bin işçinin ölümü anlamına gelen bu toplu katliam, sermaye sınıfı için hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu kadar ölüm sadece bir savaşta gerçekleşebilir. Salt bu rakamlar bile tüm yaşananların kaza değil sistematik bir katliam olduğunu ortaya koymaya yeterlidir.

Bu yaşananların hepsi katliam zincirinin birer halkasıdır. Kaza veya ihmal diye açıklanamayacak olaylar silsilesidir. Bunların hepsi bilinçli birer tercihin sonucudur.

Çünkü sermaye sınıfı bunu tercih etmektedir. Daha fazla para kazanmak, daha fazla kâr yutmak için, işçilerin ölümüne yol açacak çalışma koşulları yaratmak ancak iktisadi ve siyasi bir tercih sonucu olabilir.

Sermaye sınıfı daha çok para kazanmak için işçilerin can güvenliğini ve yaşam haklarını, üzerinde tasarruf edilmesi gerek birer gider kalemi olarak görmektedir. Bu sadece ekonomik değil aynı zamanda politik bir tercihtir.

Az önce bu kadar insanın ancak bir savaşta ölebileceğini söylemiştik.  Bu savaşın adı sınıf savaşıdır. Sermaye sınıfı işçi sınıfına savaş açmıştır.

Sermaye sınıfının daha fazla büyümesi daha fazla zenginleşmesi için işçi sınıfının daha fazla yoksullaşması, daha fazla ölmesi gerekmektedir. Bu düzenin adı kapitalizmdir.

Kapitalizm, yasalarını sermaye sınıfının yaptığı, kurallarını sermaye sınıfının koyduğu bir savaş oyunudur. Bu oyunun sonu sermaye sınıfı için daha fazla kâr, daha fazla zenginlik olurken bu oyunu oynayan işçi sınıfı oynadıkça yoksullaşıyor, oynadıkça sefalet içine düşüyor ve oyunun sonu işçi sınıfı için ölüm anlamına geliyor. Burjuvazi bu ölüm oyununun adını "özgür dünya", "neoliberalizm" "küreselleşme" gibi yaldızlı isimlerle süslemeye çalışıyor. Bu oyunu bilincini çarptığı kitlelere ulaşılması gereken bir ütopya gibi sunuyor. Oysa bu oyun işçi ve emekçi yığınlar, ezilen halklar için bir ütopya değil distopyadır.

İşçilerin, emekçilerin, ezilen yığınların bu oyunu bozmasının tek yolu vardır. Bu yolun adı devrim ve sosyalizmdir.

Sosyalizm kurallarını ve yasalarını işçilerin koyduğu, üretenlerin yönettiği bir düzenin adıdır.

İşçiler ve emekçiler kendilerine ütopya olarak sunulan bu sömürü çarkını, bu ölüm oyununu yok etmek için sosyalizme ulaşmalıdır. İşçiler için sömürülmeden, gelecek kaygısı gütmeden, kendi için çalıştığı, toplum için ürettiği bir düzen ütopya olabilir.

ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ÇAĞRISI

İşçi kardeşim; sana ölüm ve yoksulluk reva gören bu düzeni sadece örgütlenerek yok edebilirsin. Seni özgürleştirecek, seni sömürü çarkından kurtaracak düzen olan sosyalizme sadece örgütlü bir mücadele sonucunda ulaşabilirsin.

Unutma seni bu düzene mahkum eden, seni köleleştiren sermaye sınıfı tepeden tırnağa örgütlüdür. Bu örgütlü gücü sayesinde seni vahşice sömürebiliyor.

Senin bunlarla baş edebilmen için senin de örgütlü bir mücadele yürütmen gereklidir.

İşte işçi ve emekçi sınıfların partisi, Türkiye İşçi Partisi bu yüzden var.

Bu düzene son vermek için seni Türkiye İşçi Partisi saflarına davet ediyoruz.

Kurtuluşun kendi kollarındadır.

Türkiye İşçi Partisi işçilerin çalışırken ölmediği, insanca yaşadığı bir düzeni kurmak için sonuna kadar mücadele edecektir.