TİP Kent ve Ekoloji Bürosu: Boğazlarda endüstriyel balıkçılığı durdurun

TİP Kent ve Ekoloji Bürosu: Boğazlarda endüstriyel balıkçılığı durdurun

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'nın 6 Kasım 2022 tarihinde endüstriyel balıkçılık faaliyetlerine açılması kararı alınmıştı.

İleri Haber

Tarım ve Orman Bakanlığının boğazların endüstriyel balıkçılığa açılması kararına ilişkin TİP Kent ve Ekoloji Bürosu tarafından yapılan açıklamada, bu kararın yaratacağı tahribata dikkat çekildi. Açıklamada, “Kararın ivedilikle gözden geçirilmesi, iptal edilmesi ve ülkemiz yaban hayatının korunmasını talep ediyoruz” denildi.

Poyrazköy Örnek Su Ürünleri Kooperatifi'nin talebi üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'nın 6 Kasım 2022 tarihinde endüstriyel balıkçılık faaliyetlerine açılması kararı alındı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kent ve Ekoloji Bürosu tarafından yapılan açıklamada, bu karara tepki gösterildi.

‘BOĞAZLARDA ENDÜSTRİYEL BALIKÇILIĞI DURDURUN’

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

Ekim 2021 tarihinde Uluslararası Doğayı Koruma Birliği Deniz Memelileri Koruma Alanları Görev Gücü (IUCN SSC-WCPA) tarafından Marmara Denizi, Çanakkale ve İstanbul Boğazları’nın tamamı olmak üzere Türk Boğazlar Sistemi ve Karadeniz'in bazı bölgelerine resmi olarak Önemli Deniz Memelileri Alanları (IMMA) statüsü verilmiştir.

Boğazlar ve Karadeniz’deki 11 alanda yaşayan üç yunus alt türü IUCN kırmızı listesinde yer almakta, Afalina ve mutur türleri “nesli tehlike altında”, tırtak türü ise “hassas” olarak değerlendirilmektedir.

Türk Denizcilik Vakfı uzmanlarının da yer aldığı bilimsel çalışmalar neticesinde Karadeniz yunuslarının nesillerini tehdit eden en büyük sorunun başta endüstriyel balıkçılık olmak üzere balıkçılık faaliyetleri sonucu tesadüfi ağa yakalanmaları olduğu; tüm Karadeniz’de yılda 11 bin ile 20 bin muturun özellikle dip uzatma ağları ile yapılan avcılık faaliyetlerinde öldüğü tahmin edilmektedir.

Bununla birlikte, Marmara Denizi, Karadeniz ile Ege Denizi arasında geçiş denizi olan İstanbul Boğazı birçok balık türünün yaşam alanıdır. Bilimsel açıdan biyolojik göç koridoru olma özelliği taşımaktadır. Bazı türler beslenme, üreme ya da kışlama için Marmara Denizi’ni tercih eder. Marmara’dan Karadeniz’e giden balıklar vücut sistemlerinin az tuzlu Karadeniz’e göre ayarlanması için bir süre İstanbul Boğazı’nda beklerler. Ege Denizi’nden Marmara Denizi’ne girecek lüferler ise vücut iyon dengeleri için Çanakkale Boğazı’nda vakit geçirirler.

Boğazlardaki endüstriyel balıkçılığın denizel ekosisteme verdiği zararlar bilinirken, boğazlardaki avlanma alanlarının göç döneminde genişletilmesi kararı bilimsellikten uzak ve endüstriyel balıkçılık lobisinin ihtiyaçları doğrultusunda alınmış bir karardır. Bu karardan vazgeçilerek balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması gerekmektedir.

Kamuoyunun tepkileri sonrası Bakanlık tarafından yapılan açıklamada gırgır ve küçük balıkçı teknelerinin avlanacağı ve troller için yasağın sürdüğü belirtilmiştir. Ancak yapılan araştırmalarda Boğazlardaki denizel ekosisteme en fazla zarar veren faaliyetin halihazırda izin verilen gırgır teknelerin faaliyeti olduğu bilinmektedir.

Ayrıca İstanbul Boğazının bioçeşitliliğinin azalmasının yıkıcı etkisi müsilaj ile gözler önüne serilmiştir. Marmara Denizi'nin bioçeşitliliğinin onarımı ve korunması için endüstriyel balıkçılığa izin verilmemelidir.

Tüm bu sebeplerle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'nın 6 Kasım 2022 tarihinde endüstriyel balıkçılık faaliyetlerine açılması kararının kararın ivedilikle gözden geçirilmesi, kararın iptal edilmesi ve ülkemiz yaban hayatının korunmasını talep ediyoruz.

DAHA FAZLA