Tecavüz iddiaları araştırılmadı, mahkeme zanlının beyanını esas aldı
Uzman çavuş Ömer Ayas tarafından tecavüz edildiğini iddia eden kadının beyanı ‘soyut’ görüldü.
Fotoğraf: İzel Sezer / csgorselarsiv.org
Mardin’de bir kadına 6 ay boyunca sistematik olarak tecavüz ettiği iddia edilen uzman çavuş Ömer Ayas’ın beraat ettiği davanın gerekçeli kararında, sanığa itibar edildi, kadının beyanı ise “hayatın olağan akışına aykırı” bulundu.
Mardin’de, 19 yaşındaki kadını 2018 Aralık ayından 2019 Haziran ayına kadar tehdit ederek, sistematik bir şekilde tecavüz ettiği iddia edilen 70’nci Mekanize Alay Komutanlığı’nda görevli uzman çavuş Ömer Ayas hakkında, “Tehdit, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ile “Nitelikli cinsel istismar” suçundan açılan davada beraat kararı verilmişti. Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, kararın gerekçesini açıkladı.
FAİL TANIK OLARAK DİNLENDİ
Kararda, kadının kendisine tecavüz ettiğini beyan ettiği ve hakkında dava açılan Muhammet Toprak’ın da tanık olarak dinlendiği belirtilirken, “(..)dosya kapsamında dinlenen tanıkların katılan ile sanık arasında gönül ilişkisi olduğu yönündeki beyanına sanık müdafi tarafından sunulan belgelerde katılanın tecavüze uğradığından bahisle başka şahıslarla ilgili de şikayette bulunduğunun görüldüğü, bu şahıslarla ilgili yargılamanın devam ettiğinin anlaşıldığı, bu şahıslardan birinin dosyamız kapsamında tanık olarak dinlenen Muhammet T. olduğu, yargılamasının Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği” ifadelerine yer verildi.
SANIĞA İTİBAR EDİLDİ
Uzman çavuş Ayas’ın savunmasında sarf ettiği “rıza” beyanlarına dikkat çeken gerekçeli kararda, “(…) sanığın katılan ile rızası dahilinde cinsel birliktelik yaşadıklarına ilişkin savunmalarının yargılamanın başından itibaren tutarlı olduğu, mahkememizce sanığın savunmalarına itibar edildiği” belirtildi.
KADININ BEYANI ‘SOYUT’ GÖRÜLDÜ!
Kadının olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra şikayetçi olmasını “hayatın olağan akışına aykırı” bulan mahkeme, “(…) katılanın rızası dışında sanığın katılana cinsel saldırıda bulunduğuna ve katılanı rızası dışında zorla hürriyetinden yoksun kıldığına dair katılanın hayatın olağan akışına uymayan beyanları dışında delil bulunmadığı, bu durumda sanığın katılan ile zorla ilişkiye girdiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği” kararına vardı. (MA)