Şırnak’taki ağaç katliamı İstanbul’da protesto edildi
Şırnak Barosu'nun girişimleriyle açığa çıkan ağaç katliamına tepkiler sürüyor.
Ersan Kınık/İstanbul
Şırnak’ta süren ağaç katliamı, 8 kurum tarafından İstanbul Kadıköy’de protesto edildi. Burada yapılan açıklamada, “Savaşın kaybedeninin çok olduğunu bu doğa katliamıyla bir kez daha görmüş olduk. Bunun için geleceğimize, toprağa, suya, ormanlara sahip çıkmanın insanlık mücadelesinin parçası olduğunu düşünüyoruz. Birlikte mücadele ederek değiştireceğiz” denildi.
Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucu, bölgede korucuların desteği ve "askeri operasyonlar" gerekçesiyle iki yıla yakın bir süredir ağaçların kesildiği ortaya çıkmış; kesilen ağaçlar tır ve kamyonlarla farklı kentlere taşındığı kaydedilmişti.
Rapor haline getirilen incelemelerde, resmi olarak ağaçsızlandırma oranının 7 ayda yüzde 7 olduğu belirtilmiş ancak bu yıkımın çok daha büyüğünün yaşandığının düşünüldüğü eklenmişti.
DOĞA KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ
Bu doğa katliamı bugün İstanbul’un Kadıköy ilçesinde Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi Ekoloji Komisyonu (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi Kent ve Ekoloji Çalışmaları (TİP Ekoloji), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) tarafından protesto edildi.
Eminönü İskelesi önündeki eylemde ortak açıklama yapıldı. Açıklamayı, Seçil Sinanoğlu okudu.
‘ŞIRNAK BAROSU’NUN YAPTIĞI BAŞVURULAR REDDEDİLDİ’
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Türkiye’nin her bölgesinde çok yaygın olarak devam eden ekolojik talan Şırnak başta olmak üzere Kürdistan'ın birçok ilinde daha katmerli bir şekilde sürüyor. Geçtiğimiz günlerde Şırnak Barosu'nun yapmış olduğu bir çalışma ile ortaya çıkan ağaç kesimleri, talanın kabul edilemez boyutlarda olduğunu gösteriyor. Şırnak’ın Besta, Cudi ve Gabar bölgelerinde iki yılı aşkın süredir “güvenlik” gerekçesiyle askerlerin gözetiminde korucular tarafından ağaç kesimleri devam ediyor. Şırnak Barosu’nun yaptığı açıklamaya göre 2021 yılında yalnızca şubat ayından eylül ayına kadarki 7 aylık bir sürede Şırnak’ın tüm ormanlarının yüzde 7’si yok edildi.
İçerisinde asırlık ağaçların da bulunduğu ormanlarda süren bu katliama dur demek için Şırnak Barosu’nun yaptığı başvurular da sonuçsuz kalırken bölgeden gelen görüntülerde ormanlık alanın tamamen çoraklaştığı ve tek bir ağacın bile kalmadığı görülüyor. Burada kesilen ağaçlar büyük bir rant kapısına dönüşüyor. Bölgeden her gün ortalama 20-25 kamyon ağaç çıkarılırken bu orman varlığının tamamı piyasaya kereste olarak sürülmek üzere Urfa’nın Haliliye ilçesindeki Keresteciler Çarşısı’na ve diğer illere götürülüyor.
‘YARGILANMALARI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’
Batı'da adrese teslim yakılan ormanlarla, asırlardır yaşayan zeytin ağaçlarının enerji şirketleri tarafından kesilmesine izin veren yasalarla, Kürdistan'da ise “terör” bahane edilerek talan politikalarıyla koca bir ekosistem ağır tahribata uğratılmaktadır. Kesilen ormanları sadece odun ve para olarak görenler bölgenin tüm ekolojik yapısını altüst etmektedir. Kürdistan’da ilan edilen ‘güvenli bölgeler' tüm yasaların yok sayılıdığı ve oradaki yetkili kişilerin istedikleri her şeyi yapabildikleri alanlar haline geldi. Atanmış vali, kaymakam, polis ve jandarmanın bu alanlarda sonsuz yetkisi oluştu. Bu yetkili kişi ve kurumlar doğayı ve hayatı umursamadan her türlü talancı ve rantçı politikaları bu alanlarda rahatlıkla hayata geçiriyorlar. Ellerindeki sınırsız yetkilerle basını ve kamuoyunu oraya sokmayarak işledikleri talanı herkesten gizleyebileceklerini düşünüyorlar. Sadece ağaçları talan etmiyorlar, bölgenin tarihine, geleceğine ve yaşamın her türlü çeşitliliğine de onulmaz zararlar veriyorlar. Bu talan ve savaş siyaseti birbirini besliyor. Bizler bu suçları işleyenlerin peşinde olacak ve yargılanmaları için elimizden geleni yapacağız.
Dünya ezilenleri, devlet ve şirketlerin yol açtığı iklim kriziyle boğuşurken her gün Kürdistan coğrafyasına düşen tonlarca bomba ve kimyasal, bu ağaç kıyımları, ormanların imara açılması, yeni termik santral ve petrol/gaz çıkarma çalışmaları sadece Kürdistan halklarını değil, tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Tıpkı soykırım gibi bir savaş suçu olarak kabul edilmesi için mücadele edilen eko-kırım suçu, Türk yetkili makamları tarafından bu bölgede her gün sistematik bir şekilde işleniyor. Güvenlik bahanesi ile meşrulaştırılmak istenen bu kıyımlara sessiz kalan herkes de suçta pay sahibidir ve asgari demokratik anlayıştan dahi yoksundur.
‘EKOLOJİK SUÇLARINIZA BİR AN ÖNCE SON VERİN’
Şırnak’ta süren orman katliamını ve ülkenin dört bir yanında savaş, rant, yağma ve talan politikalarınız için sürdürdüğünüz ekolojik suçlarınıza bir an önce son verin!
Doğal varlıkları ve yaşamı birer rant kapısı olarak gören anlayışlara karşı hep beraber sesimizi yükseltiyoruz ve Şırnak başta olmak üzere coğrafyanın dört bir yanındaki doğa talanının karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Savaşın kaybedeninin çok olduğunu bu doğa katliamıyla bir kez daha görmüş olduk. Bunun için geleceğimize, toprağa, suya, ormanlara sahip çıkmanın insanlık mücadelesinin parçası olduğunu düşünüyoruz. Birlikte mücadele ederek değiştireceğiz.