TELE1’de geçen haftalarda yayımlanan programındaki açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Merdan Yanardağ, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturması Bürosu savcılarından Ebru Baran Celep tarafından sorgulanarak tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmiş, İstanbul 7’nci Sulh Ceza Hâkimliği’nde Ramazan Çiçek’e verdiği ifadenin ardından ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla tutuklanmıştı. Yanardağ, tutuklandığı davada ilk duruşmaya 4 Ekim’de çıkacak.

RTÜK 7 GÜN YAYIN DURDURMA CEZASI VERDİ

Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’nin haberine göre; Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Merdan Yanardağ’ın 4 Soru 4 Yanıt programı ardından Tele1’e üst sınırdan idari para cezası ve 7 gün yayın durdurma cezası verdi. Cezasının gerekçesi “toplumu kin ve düşmanlığa tahrik” ve “terörü övmek” olarak ifade edildi.

6 Temmuz’da verilen RTÜK Kurul Kararı, 12 Temmuz’da kanala tebliğ edildi. TELE 1 avukatları, işlemin yürütmesinin durdurulması ve yapılacak yargılama neticesinde iptaline karar verilmesi talebiyle Ankara 4. İdare Mahkemesi nezdinde dava açtı. Eğer Ankara 4. İdare Mahkemesi, Pazartesi günü mesai sonuna kadar ‘yayın durdurma’ konusunda bir karar vermez ise kanalın yayınları Salı sabahı durdurulacak.

Tebligat Kanunu’na göre bir karar tebliğ edildikten 5 gün sonra okunmuş sayılıyor. Pazartesi akşamına kadar, yürütmeyi durdurma konusunda karar çıkmazsa TELE1’in yayını bir hafta boyunca duracak.

İNAL: MAHKEMENİN VERDİĞİ BİR KARAR HENÜZ YOK

TELE 1’in avukatı Evrim İnal, “Davamızı açtık. Salı sabahına kadar Ankara 4. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı vermezse yayın durdurulacak. Şu dakika itibari ile henüz verilmiş bir karar yok ama böyle bir karar bekliyoruz. Yaptırım uygulanırken yürütmeyi durdurma verilirse TELE 1 yayına tekrar girebilecek” dedi.

NE OLMUŞTU?

Yanardağ, TELE 1’de yayınlanan 4 Soru 4 Yanıt programında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Abdullah Öcalan ile yeni bir çözüm sürecine hazırlandığına dair görüşlerini paylaştığı bir program yapmış ve bu programda ‘Öcalan’a uygulanan tecride’ dair değerlendirmede bulunmuştu.

Program kaydından seçilen ifadeler, bağlamından kopuk bir şekilde medyaya servis edildikten sonra Yanardağ’a “suçu ve suçluyu övmek” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla soruşturma açıldı. 26 Haziran’da gözaltına alınan Yanardağ, Savcılık ifadesinin ardından “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla mahkemeye sevk edilerek tutuklanmıştı.

Mahkeme, Yanardağ’ın sözlerini Öcalan’ı övme olarak nitelendirerek, Anayasa'nın 26. maddesindeki "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" başlığı altında yer alan "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyet'in temel nitelikleri ve Devlet'in ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir." hükmü ile düşünce özgürlüğüne getirilebilecek sınırlamalardan bahsetti.