Onur Yürüyüşü davası ertelendi
Onur Yürüyüşü’nde işkenceyle gözaltına alınan 19 kişinin yargılandığı dava ertelendi.
İleri Haber
Geçen yıl 19. kez düzenlenen İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü kapsamında Mis Sokak’ta yürüyüş yapmak isteyenlere polis saldırmıştı ve çok sayıda kişiyi darbederek gözaltına almıştı.
Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 39 kişiye ve Maçka’da yasaklanan piknikte gözaltına alınan bir kişiye açılan 6 ayrı dava arasında yer alan Mis Sokak’ta işkenceyle gözaltına alınan 19 kişiye açılan davanın ilk duruşması ise bugün görüldü.
Bugünkü duruşma öncesi aralarında yargılanan 19 kişinin de olduğu LGBTİ+’lar ve LGBTİ+ hak savunucuları Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması okumak istedi. Polis, basın açıklamasına izin vermedi. LGBTİ+’lar, polisin engeline karşı sloganlarla adliyeye giriş yaptı.
KADIGİL: LGBTİ+’LAR VARDIR, SİZ GİTTİKTEN SONRA DA BURADA OLACAKLARDIR
Davaya Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’de katıldı. Dava öncesi adliye önünde açıklama yapan Kadıgil, şu sözlere yer verdi:
“Bir gün daha Çağlayan Adliyesi’ndeyiz. 2021 Haziran’ın da Onur Yürüyüşü için Mis Sokakta toplanmışken. Çok sert bir polis müdahalesiyle darp edilerek adeta işkenceyle gözaltına alınmalarına rağmen bir de dönüp üstüne 2911’e mukavemetten dava açtıkları ve LGBTİ+ arkadaşlarımıza destek vermek için buradayız.
Hatırlarsanız geçen sene haziran ayında çok sert bir müdahale edilmişti, hatta ben de oradaydım beni de darp etti memurlar. Böyle bir düzlemde onların davacı olması gerekirken ne yazık ki burada bu insanlar yargılanıyor.
Hep bir arada barış ve huzur içinde yaşamamız gereken herkesin de burada olması, burada olamıyorsa bile bu davanın takipçisi olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu saray rejiminin faşizmine kaptıracak tek bir arkadaşımız dahi yok bizim. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyoruz. LGBTİ+’lar vardır, siz gittikten sonra da burada olacaklardır.”
SANIKLAR ŞİDDETİ HER AYRINTISINA KADAR ANLATTI
Adliye önünde yaptırılmayan basın açıklaması sonrası güvenliğin engellemelerine rağmen tüm katılımcılar salona girdi. Duruşma kimlik tespitleri ile başladı.
Avukatlar "iddianamenin kolluk fezlekesinden kopyala yapıştır yapıldığını, kaymakamlık yasak kararının 17:00'den itibaren olmasına rağmen gözaltıların 15:00'de polis işkencesiyle yapıldığını" beyan ederek derhal beraat talebinde bulundu. Talep reddedildi.
Sanıklar Türkiye'de LGBTİ+'lar, yaşam koşulları, uğradıkları ayrımcılıklar ve Onur Yürüyüşü tarihi üzerinden savunmalarına başladı. Gözaltı otobüsünde şiddete uğradıklarını, küfür ve hakaret edildiğini, ters kelepçe işkencesi uygulandığını, fiziksel şiddete maruz bırakıldıklarını, pandemiye rağmen otobüste maske verilmediğini, hastanede ve Vatan Emniyet'te de sözlü ve fiziksel şiddetin devam edildiği anlatıldı.
Sanıklar savunmalarını her şeye rağmen bu sene de sokaklarda olacaklarını, Onur Yürüyüşünün anayasal hakları olduğunu ve yürüyüşe katılacaklarını söyleyerek sonlandırdı.
Sanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından tekrar başlayan duruşmada avukatların salonda polis olup olmadığının tespit edilmesini talep etmesiyle salondaki polis duruşma salonunu hızla terk etti.
HAKİM AVUKATLARIN TALEPLERİNİ DİKKATE ALMADI
Avukat savunmaları tamamlanmasının ardından, iddia makamı eksik hususların giderilmesini istedi. Avukatlar söz isteyerek dosyada herhangi bir eksiklik bulunmadığını, şu aşamada toplanabilecek başkaca delil kalmadığını ve beraat kadarı verilebileceğini belirtti.
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun mağdurlarının tespit edilmesi için müzekkere yazılmasına karar verildi. Avukatlar suçun mağdurlarının şikayetçi olma hakkının bulunduğunu ama dosyada bir şikayet olmadığı gerekçesiyle ara karardan rücu talep etti. Hakim talebi dikkate almadı.
DAVA ERTELENDİ
Olaya ilişkin görüntü kayıtlarının dosyaya gönderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verilerek bir sonraki duruşma 23 Aralık saat 10:00'a ertelendi.