Okullar alarm veriyor!

Okullar alarm veriyor!

Veli-Der tarafından yeni Covid-19 salgını nedeniyle ara verilen ve 6 Eylül’de yeniden başlatılan yüz yüze eğitime ilişkin 2. hafta raporu yayımlandı.

İleri Haber

Veli-Der tarafından hazırlanan raporda, yüz yüze eğitimin 2. haftasında Türkiye’deki okullarda en az 611 sınıfın karantinaya alındığı belirtildi. Rapora ilişkin açıklamada, “Yeterli önlemlerin alınmamasından kaynaklı, bu koşulların düzeltilmediği ortamda okulların açık tutulamayacağı herkesin bildiği bir gerçektir” denildi.

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) tarafından yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle ara verilen ve 6 Eylül’de yeniden başlatılan yüz yüze eğitime ilişkin 2. hafta raporu yayımlandı.

Raporda, salgının 2. haftasında en az 611 sınıfın karantinaya alındığı, Ordu  Aybastı Fen Lisesi’nin bütün sınıflarının karantina nedeni ile kapatıldığı belirtildi.

Raporda şu tespitler yer aldı:

‘PERSONEL GÖREVLENDİRME TAKVİMİ BAŞLATILMALI’

- İŞKUR—MEB protokolü çerçevesinde, TYP (Toplum Yararına Program) kapsamında; Milli Eğitim Bakanlığı’nda ve farklı kurumlarda istihdam edilecek temizlik, güvenlik görevlilerinin görevlendirilmeleri her yılın Ekim ayı içersinde başlatılmakta ve Haziran ayında işten çıkarılmaktadırlar.

Takvim salgına rağmen, 6 Eylül’ den önce, işe alımlar başlatılmadığı için, okulların büyük çoğunluğunda yeterli temizlik ve güvenlik görevlisi hala işe başlatılmamıştır. TYP (Toplum Yararına Program) kapsamında görevlendirilenler, aynı zamanda farklı kurumlarda da görevlendirildiği için, okullarda görevlendirilecek olanlar ihtiyacı karşılamaktan oldukça uzaktır.

Buradan uyarıyoruz; bu mantık ile Ekim ayı ile birlikte yapılacak görevlendirmeler de ihtiyacı karşılamayacaktır.

Görevlendirilecek eğitim emekçilerinin, çalışma usul ve esaslarında; temizlik görevlileri 8 derslikten, işlikten sorumludur. Görevlendirme sayıları da bu usul ve esaslar üzerinden belirlenmelidir. Salgında ciddi sağlık riski ile karşı karşıya kalan eğitim emekçileri esnek çalışmaya zorlanamaz.

TYP’ li (Toplum Yararına Programlı) personel görevlendirme takvimi, bir an önce başlatılmalıdır. Tüm okulların ihtiyacını karşılayacak sayıda görevlendirme acilen yapılmalıdır.

‘ATAMA SAYILARI YETERSİZ’

- 15 bin öğretmenin atamasının gerçekleştirileceği açıklandı. MEB’ in verileri ile dahi en, az 170 bin öğretmen ataması ihtiyacı varken, bu sayı ihtiyacı karşılamaktan oldukça uzaktır. Açıklanan öğretmen atama takvimi ile de görüyoruz ki; öğretmenlerin ataması şubat ayında gerçekleşecektir. 2022 atamalarını, şu anda göreve başlatacaklarmış gibi bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Söz konusu olan, çocuklarımızın eğitim hakkı, çocuklarımızın, biz velilerin, eğitim emekçilerinin sağlık hakkıdır. Yaratılmaya çalışılan bu algıyı reddediyoruz.

MEB’ in 6 Eylül’ de ücretli öğretmen görevlendirmesi duyurusunun yapılması bile, öğretmen atama ihtiyacının ne denli acil ve önemli olduğunun önemli bir kanıtıdır.

15 bin öğretmen atamasının Şubat ayında değil, bir an önce yapılarak, öğretmenler göreve başlatılmalıdır. Ücretli, sözleşmeli değil, kadrolu ve yeterli sayıda öğretmen ataması acilen yapılmalıdır.

‘OKUL TERKLERİ ARTIYOR’

- Yüz yüze eğitimin başlaması ile birlikte, okullardan gelen bilgiler ve açıklanan raporlarla, okul terkinin arttığını öğreniyoruz. İşte bu yüzden, örgün eğitimden kopuşlar hızlanıyor. MEB 2020-2021 istatistikleri ile gördük ki, en az 155.938 öğrenci örgün eğitim dışına çıkmıştır.

Gerçek tablo ise, bu verilerden çok daha vahimdir. Örneğin; Diyarbakır Eğil’de, bir okulda 205 öğrenci örgün eğitimde kayıtlı görünüyor iken, yalnızca 140 öğrenci okula devam etmektedir.

MEB; 6 Eylül’ den bugüne, yüz yüze eğitime devam etmeyen çocuklara ilişkin, güncel verileri bir an önce açıklamalı, örgün eğitime devam etmeyen çocuklarımızın durumu araştırılmalı, ihtiyacı olan çocuklarımıza maddi destek sağlanmalı, örgün eğitimden kopuşla ilgili önlemler bir an önce alınmalıdır.

Telafi programı için, acilen yeterli bütçe ayrılmalı, hazırlıklar bir an önce yapılmalıdır.

Salgın koşullarında, eşitsizlikler her geçen gün derinleşmesine rağmen, salgın hiç yaşanmamış gibi müfredatta seyreltilme yapılmamıştır. Bir an önce müfredatın seyreltilmesi noktasında çalışma yapılmalıdır.

‘KALABALIK SINIF SORUNU DEVAM EDİYOR’

- Kalabalık okullar, sınıflar sorunu devam ediyor. MEB hiçbir önlem almadan, tam zamanlı tüm kademelerde, yüz yüze eğitimi başlattı. Yüz yüze eğitim 30-40-50-60 kişilik sınıflarda, fiziki mesafe mümkün olmadan sürdürülüyor. Bu koşullarda okullarda salgın yayılımı, daha da artacak.

Salgınla birlikte, özel okullar ile kamu okulları arasında yaşanılan eşitsizlik, hem eğitim hakkı, hem de sağlık hakkı açısından daha da derinleşmiştir. MEB 2020-2021 istatistiklerine göre özel okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı 9,4 iken, kamu okullarında 26’ dır.

Eğitim ayrıcalık değil, bir haktır. Kamusal eğitim hakkından, tüm çocuklarımızın, biz velilerin ve eğitim emekçilerinin sağlık hakkından MEB sorumludur.

20 Eylül’ den itibaren acilen;

Okullardaki sınıf mevcutları seyreltilmelidir. Ek derslik sağlanmalıdır.  Ders saati sayısı, ders süreleri, okulda bulunan süre azaltılmalıdır. Gerekli yerlerde ikili eğitime acilen geçilmelidir.

Öğretmenler ekonomik olarak desteklenmelidir. Ek ders ücreti artırımlı ve ödenmeli, yapılacak bir düzenleme ile 30 saatin üzerinde görevlendirmelerde, her ders saati için ücret en az %100 artırılmalıdır. Gerekli yerlerde seyreltilmiş ve aşamalı eğitim tekrar hayata geçirilmelidir.

‘ULAŞIM SORUNLARI DEVAM EDİYOR’

- Ulaşımla ilgili sağlık, güvenlik sorunları devam ediyor. Veli-Der olarak başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere, okulların açık kaldığı süre boyunca, toplu ulaşımın öğrenciler ve öğretmenler için ücretsiz sağlanması noktasında gerekli görüşmeleri ve çalışmaları yürüteceğimizi buradan duyurmak istiyoruz.

Tüm öğrenciler ve öğretmenler için yüz yüze eğitim süresince toplu ulaşım ücretsiz sağlanmalıdır.

‘TÜM ÖNLEMLER HAYATA GEÇİRİLMELİ’

- Aşı, hijyen, havalandırma, fiziki mesafe tüm önlemler, bütünlüklü olarak hayata geçirilmelidir.

‘ÇOCUKLARIMIZ GÜVENLİK RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA’

- Pansiyonlu okullarda da, önlemlerin alınmaması sonucunda vakalar artmaktadır. Temizlik görevlisi sayısı buralarda da yetersizdir. Çok sayıda pansiyonlu okulda, güvenlik görevlisi bulunmamaktadır. Örneğin; Edirne Sosyal Bilimler Lisesi’nin yatılı pansiyonunda hem yemek, hem de temizlikten sorumlu yalnızca 2 kişi bulunmaktadır. Öğrenciler odalarını temizlemek zorunda kalmakta, etütler yeterli temizlik görevlisi olmadığı için, toplu halde yemekhanede yapılmaktadır. Güvenlik görevlisi olmadığı için de, akşam 20:00’de kapılar kilitlenmekte, sabah 06:00’da açılmaktadır. Çocuklarımız sağlık riskinin yanında, güvenlik riskiyle de karşı karşıya kalmaktadır.

‘ÖZEL OKULLARDA 12 BİN 500 ÖĞRETMEN İŞSİZ KALDI’

- İşten çıkarma yasağına rağmen özel öğretim kurumlarında 12.535 öğretmen işini kaybetmiştir.

MEB; tüm eğitim emekçilerinin haklarını korumak için gereğini yapmalıdır. Kamu kaynakları, özel okul sahiplerinin ihtiyaçları için değil; kamusal eğitim için, çocuklarımızın, eğitim emekçilerimizin hakları için kullanılmalıdır.

‘HER VAKADAN VE KARANTİNADAN SORUMLUSUNUZ’

Raporun değerlendirme kısmında ise “Salgında çocuklarımız, biz veliler, öğretmenler, okul idarecileri ve tüm eğitim emekçileri, okullarda sağlık riskiyle ve sorunlarla baş başa bırakılmıştır” ifadeleri yer alırken, MEB’in hiç gecikmeden; il il, okul okul, karantinaya alınan okulların, pozitif tanısı konulan öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin sayısını  acilen açıklaması gerektiği vurgulandı.

Değerlendirmede, şunlar kaydedildi:

“Yeterli önlemlerin alınmamasından kaynaklı, bu koşulların düzeltilmediği ortamda okulların açık tutulamayacağı herkesin bildiği bir gerçektir. Ve bu gerçeklikten uzaklaşarak, okulları hiçbir önlem almadan açtınız. Salgında çocuklarımızın, biz velilerin ve eğitim emekçilerinin sağlığını bir kez daha riske attınız. Yaşanılan her vakadan, her karantinadan siz sorumlusunuz.”

DAHA FAZLA