Milli Eğitim'de Hizbullah kadrolaşması: 'AKP yanlısı sendikada kitleselleşiyorlar'
Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde “Dersimiz domuzbağı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Saymaz yazısında Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki Hizbullah örgütlenmesiyle ilgili bazı iddialara yer verdi.
İleri Haber
Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Diyarbakır Millî Eğitim Müdürlüğü’nde Hizbullah kadrolaşması olduğunu iddia etti. Saymaz yazısında "Yasadışı örgüt, yasal parti ve dini cemaat şeklinde üçlü bir görünüm arz eden bu yapı, AK Parti yanlısı Memur-Sen Konfederasyonu'nda memurlar arasında kitleselleşiyor” ifadelerini kullandı.
Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde “Dersimiz domuzbağı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki Hizbullah örgütlenmesiyle ilgili bazı iddialara yer veren Saymaz’ın yazısında ilgili kısım şöyle:
İddiaya göre Hüda-Parlı öğretmenler, Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir-Sen'de faaliyet gösteriyor. İmamlıklarını, şube başkan yardımcı olan Y.Ö. yürütüyor.
Y.Ö., bir imam hatip lisesinde İngilizce öğretmeni.
Hüda-Parlı bir diğer başkan yardımcısı ise, beden eğitimi öğretmeni K.A.
K.A.'nın ağabeyi Y., polis Mehmet Zengin'i şehit etmekten ceza almıştı.
Şube Başkan Yardımcısı R.G.'nin ağabeyi R.'nin de Hizbullah'tan hüküm giydiği ifade ediliyor.
Diyarbakır'daki en az 20 imam-hatip lisesi ve ortaokulunun müdürü ve yardımcısının bu parti ile bağlantılı oldukları, bazılarının geçmişte Hizbullah'tan tutuklandığı kaydediliyor. Örneğin, Bağlar'daki bir müdürün 5.5 yıl, aynı okulda görevli öğretmenin iki cinayetten ötürü 12 yıl hapis yattığı ifade ediliyor.
Hüda-Par'lılar Eğitim-Bir-Sen'in Çınar, Çermik, Bismil, Hazro, Ergani ve Hani şubelerinde de yöneticilik yapıyor.
İlim Yayma Cemiyeti ya da TÜGVA'ya bile sızdıkları anlatılıyor.
İddialara göre Diyarbakır'daki okul aile birlikleri de gelir kaynağı olarak kullanılıyor.
En az 200 okul kantinini onlar işletiyor. Kantin ihalelerine müdahale ederek, hile yoluyla onda biri oranında kira ödedikleri ileri sürülüyor.
Görünen o ki…
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullar, bu parti-örgüt ve cemaatin sempatizanlarına terk ediliyor.
Yazının tamamı için tıklayın.
MECLİS GÜNDEMİNDE
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi de konuyu Meclis gündemine taşıdı. Hakverdi, verdiği soru önergesiyle iddiaları Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a sordu.
Hakverdi, önergesinde şu ifadeleri kullandı:
“Hizbullah örgütü, kamuoyunda satır ve domuz bağı ile işlediği vahşi cinayetlerle ve yaptıkları suikastlerle biliniyor. Hizbullah örgütünün legal siyasi uzantısı olarak faaliyet yürüten yapılara üye öğretmenlerin, Diyarbakır'daki okullarda kadrolaştığı bugün gazeteci İsmail Saymaz tarafından köşesinde gündeme taşındı. Daha önce de Hizbullah üyeliğinden hüküm giymiş ve cinse taciz suçlaması ile yargılanırken suçunu itiraf eden öğretmenin, Diyarbakır'da mesleğe devam ettiği gündeme gelmişti. Bu örgütle iştirakli kişilerin 20'den fazla okulda idareci ve öğretmen olarak kadrolaştığı iddiası mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır.
Kantin ihalelerine müdahale edilerek 200'e yakın okul kantininin işletmesinin alındığı ve kantin kiralarının ise onda bir oranda olduğu basında gündeme geldi. Bu yapının öğrenciler ve veliler arasında örgütlenmesini ise okul aile birliği kanalları ile yaptığı iddialar arasında.”
Hakverdi, Bakan Selçuk’a şu soruları yöneltti:
1. Hizbullah örgütünün legal yapıları veya siyasal uzantılarıyla iştirakli öğretmenlerin Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü içerisinde kadrolaştıkları doğru mudur? Bu konuya dair bakanlığınızca başlatılmış bir soruşturma var mıdır?
2. Hizbullah örgütlenmesinden sorumlu imamların Diyarbakır'da bulunan imam hatip liselerinde öğretmen olarak faaliyet yürüttükleri doğru mudur? Bu imamların Eğitim-Bir-Sen şube yönetiminde de görev aldıkları iddiası doğru mudur?
3. Diyarbakır'da 20'den fazla İmam Hatip Lisesinde Hizbullah örgütünün legal yapılanmalarıyla iştirakli müdür ve müdür yardımcılarının olduğu bunlardan bazılarının daha önce Hizbullah'tan tutuklandığı iddiaları doğru mudur?
4. Bağlar'daki bir müdürün 5.5 yıl, aynı okulda görevli öğretmenin iki cinayetten dolayı 12 yıl hapis yattığı iddiası doğru mudur?
5. Hizbullah'ın legal uzantılarıyla iştirakli kişilerin Diyarbakır'daki 200'e yakın okulun kantinini işlettiği ve bu kantin ihalelerine müdahale edildiği ve kiraların 10'da bir oranında ödendiği iddiaları doğru mudur? Bu konuda bakanlığınızca bir soruşturma başlatılmış mıdır?
6. Sadece Diyarbakır değil yurt genelinde yasadışı dışı örgütlerle iştirakli olduğu, okullarda bu örgütler adına faaliyet yürüttüğü gerekçesiyle hakkında soruşturma açtığınız idareci ya da öğretmen var mıdır? Varsa kaç kişidir?
7. Bu vahim iddialar karşısında ülkemiz ve çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak ve yeni 15 Temmuz'lar yaşamamak adına İçişleri Bakanlığı ile birlikte koordineli bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?