Türkiye'de,  "terör örgütü propagandası yapmak" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlamaları 6 Mayıs tarihinde tutuklanan  Alman vatandaşı gazeteci Meşale Tolu’nun ilk duruşması bugün İstanbul 29’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 18 sanıklı davada, 15 yıla kadar hapsi istenen Tolu ile birlikte tutuklu olarak yargılanan 14 kişiden 8’i tahliye edilirken; Meşale Tolu'yla birlikte 6 kişinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 

Duruşma öncesi Neues Deutschland gazetesinden Kevin Hoffmann’ın sorularını yanıtlayan, gazeteci Meşale Tolu’nun avukatı Kader Tonç “Bu davanın temelinde siyasi muhaliflik ve muhalif habercilikten intikam almak var. Bundan hareketle dava süresince adil ve hukuki bir yargılama için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Umudumuzu hiçbir zaman yitirmeyeceğiz” dedi

Tonç’un Alman gazeteye verdiği yanıtlar şöyle:

Sayın Kader Tonç, 11 Ekim’de müvekkiliniz Meşale Tolu’nun ve diğer 17 sanığın Türkiye’de davası başlıyor. Yöneltilen suçlamar nelerdir?

Müvekkilim Meşale Tolu’ya çeşitli eylemlere katılmasının yanında “bir terör organizasyonuna üye olduğu” ve “terör propagandası yaptığı" iddiasıyla suçlamalar yöneltildi. Kendisine yöneltilen asılsız suçlar bizim görüşümüze göre uluslar arası çerçevede belirlenmiş olan düşünce özgürlüğünün kapsamına girmektedir. Hatta Tolu’nun katıldığı eylemlerin bazıları IŞİD’e karşı savaşırken ölmüş insanların anma etkinlikleriydi.

Bu kısmı biraz daha açar mısınız?

Örneğin bu etkinliklerden biri Mart 2015’de Suriye’de vurulan Duisburg’lu Ivana Hoffmann’ı anma gösterisiydi. Ancak Meşale Tolu’ya yöneltilen en yeni suçlama iki yıl öncesine gidiyor. Buna göre Tolu İstanbul’da 2015’de polis tarafından vurularak öldürülen Şirin Öter ve Yeliz Erbayın’ın cenazesine katıldığı için suçlanıyor. Söz konusu cenaze polis gözetiminde düzenlenmiş olan tümüyle yasal bir eylemdi.

Meşale Tolu oğluyla beraber tutuklu. Sağlıkları nasıl, iyi mi?

Hem sağlıkları hem de moralleri iyi, ama sonuçta tutuklular ve özgürlüklerinden yoksunlar.

Müvekkilinizin serbest bırakılacağına dair bir umudunuz var mı?

Tutuklandığı günden beri Tolu’nun serbest kalacağına dair umudumuzu yitirmedik. Ancak müvekkilimin tutuklanması yasal olmadığı gibi hukuki ilkelerin göz ardı edildiği siyasi bir karardı. Bu nedenle serbest bırakılması da hukuki değil siyasi olacak. Olağanüstü halin ilanından önce bu tarz suçlamalarla birini tutuklamak mümkün değildi. Şimdi ise bu haliyle binlerce insan gözaltına alınıp tutuklanıyor.

“SERBEST BIRAKILAMALARINI TALEP EDECEĞİZ”

Duruşmanın ilk iki gününden ne bekliyorsunuz?

Meşale Tolu ve diğer sanıklar 164 gündür özgürlüklerinden yoksun olarak yargılanmadan hapiste tutuluyor. Bu nedenle davanın ilk günleri kendilerine yöneltilen suçlamalar için ilk kez savunma yapabileceğimiz günler olacak. Savunmamızda oldukça kendimizden emin bir biçimde detaylı olarak suçlamaların asılsız ve temelsiz olduklarını belirtip kendisinin ve oğlunun serbest bırakılmalarını talep edeceğiz.

“SAYISIZ HAK İHLALİ SÖZ KONUSU”

Hukuk devleti ilkelerine bağlı adil bir yargı sürecine dair bir olasılık mevcut mu?

Dava başlarken bile yasal ve hukuki değildi. Basın ve düşünce özgürlüğü bu dava ile kriminalize edildi. Müvekkilimin gözaltına alındığı ve tutuklandığı şartlar asgari hukuk ilkelerinin sınırlarını zorlayacak nitelikte. Daha şimdiden sayısız hak ihlali söz konusudur.

MUHALİF HABERCİLİKTEN İNTİKAM

Bu tam olarak ne anlama geliyor?

Öncelikle adil bir dava için hâkimlerin hukuk ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olmaları gerekmektedir ki, hâkimler hukuka bağlı değiller. Bu davanın temelinde siyasi muhaliflik ve muhalif habercilikten intikam almak var. Bundan hareketle dava süresince adil ve hukuki bir yargılama için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Umudumuzu hiçbir zaman yitirmeyeceğiz ve hem Meşale Tolu hem de diğer tutsaklar için mücadele etmeye devam edeceğiz.