Merkez Bankası'ndan hükümete enflasyon mektubu
Merkez Bankası, enflasyon hedeflerinin tutturulamaması nedeniyle hükümete mektup gönderdi.
Merkez Bankası geçen yıl üç kez enflasyon tahmininde bulundu. Merkez Bankası'nın 27 Ocak 2022'deki yüzde 23,2'lik enflasyon tahminine karşılık, TÜİK'in resmi rakamlarına göre yıl sonu enflasyonu yüzde 64,27 oldu. Tahminlerinde yanılan Merkez Bankası, hükümete enflasyon mektubu göndererek, açıklamalarda bulundu.
Merkez Bankası gönderdiği mektupta, liralaşma stratejisine vurgu yaparken, "Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda kademeli bir yavaşlama süreci başladı" yorumunda bulundu. Mevduatta liralaşma oranının yılın ilk yarısı itibarıyla yüzde 60’a çıkarılması ve devamında artış sürecinin devam etmesinin hedeflendiği ifade edildi. Mektupta ayrıca, 2022'de tüm politika araçlarında kapsamlı bir gözden geçirme süreci yürütüldüğü, bütünleşik politika çerçevesi olan liralaşma stratejisinin atılacak adımlara dair etki analizlerine dayalı olarak oluşturulduğu anlatıldı.
'MEVDUATTA TL PAYI ARTTI'
Merkez Bankası'nın hükümete gönderdiği enflasyon mektubu şöyle:
"2022 yılında TCMB’nin tüm politika araçlarında kapsamlı bir gözden geçirme süreci yürütülmüştür. TCMB’nin bütünleşik politika çerçevesi olan Liralaşma Stratejisi atılacak adımlara dair etki analizlerine dayalı olarak oluşturulmaktadır. Uygulanan stratejinin, kalıcı fiyat istikrarı için iki ön koşul olan finansal sistemde Türk lirasının ağırlığının yapısal olarak artırılması ve cari fazla kapasitesi oluşturulması açısından destekleyici etkileri olmuştur. Çeşitlendirilmiş rezerv kaynaklarıyla güçlendirilen TCMB rezervleri, yüksek enerji fiyatları ve finansal oynaklıklar nedeniyle küresel çapta yaşanılan büyük rezerv kayıplarına rağmen artış göstermiştir. Ülke para takası anlaşmalarının etkinleştirilmiş kullanımı sayesinde yerel parayla ticaret yaygınlaşırken, döviz piyasalarının da uzun dönemde daha dengeli bir yapıya kavuşması yönünde önemli gelişmeler gözlenmiştir. Etkin rezerv politikasının liralaşma adımlarıyla desteklenmesi sonucunda mevduattaki Türk lirası payında güçlü bir artış eğilimi gerçekleşmiştir.
Hedefli kredi, likidite, karşılıklar ve teminat politikalarının kredilerin büyüme hızı, kompozisyonu ve iktisadi faaliyetle buluşması açısından önemli etkileri olmuştur. Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında ani artış gösteren kredi büyümesi kontrol altına alınmış, kredilerin kompozisyonunda ticari, KOBİ, yatırım ve ihracat kredilerinin payı tarihsel yüksek seviyelere ulaşmıştır. Küresel iktisadi faaliyetteki zayıflama sürecinin getirdiği risklere karşı finansman maliyetlerinin uygunluğu yoluyla yatırım ve cari fazla kapasitesinin desteklenmesi sağlanmıştır. Savaşın etkisiyle yükselen ticari kredi ve tahvil faizleri, alınan etkin önlemlerle önemli oranda gerilemiştir. Böylelikle parasal aktarımın güçlendirilmesi sağlanmıştır.
'CARİ FAZLA KAPASİTESİ GELİŞTİRİLDİ'
Tüm bunlar sonucunda, enerji fiyatlarının etkileri dışlandığında, 2022 yılında cari fazla kapasitesi geliştirilmiştir. Uygulanan etkin politikalarla kalıcı fiyat istikrarının önündeki yapısal sorunların giderilmesi yönünde önemli kazanımlar elde edilmiştir. Buna ek olarak, söz konusu politikaların olumlu sonuçlarının görülmesi ve küresel enerji fiyatlarının da görece istikrar kazanması ile birlikte yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda kademeli bir yavaşlama süreci başlamıştır. Aylık enflasyon oranlarındaki yavaşlama manşet ve çekirdek enflasyon, enflasyon yayılımı ve beklentileri ile ana eğilim göstergelerinin önemli oranlarda gerilemesine yol açmıştır. TCMB, 2023 yılında Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla veri odaklı ve etki analizlerine dayalı olarak kararlılıkla uygulamaya ve geliştirmeye devam edecektir. Mevduatta liralaşma oranının yılın ilk yarısı itibarıyla yüzde 60’a çıkarılması ve yılın geri kalanında liralaşmadaki artış sürecinin devam etmesi hedeflenmektedir. Bankaların teminat, fonlama ve kredi kanallarını kullanım imkanları liralaşma hedefleri doğrultusunda kalibre edilecektir. Türk lirası likidite yönetiminde Açık Piyasa İşlemleri fonlama kanalının temel unsuru haline getirilerek, bu kanalla yapılan fonlamanın payı kademeli bir şekilde artırılacaktır. Kredilerin büyüme hızı ve kompozisyonunun 2023 yılında öngörülen enflasyon patikasıyla uyumlu olması sağlanacaktır. Kredilerin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayı artıran faaliyetleri destekleyecek şekilde kullanımını öngören hedefli kredi anlayışı güçlendirilerek uygulanacaktır. Rezerv kaynakları çeşitlendirilmeye ve TCMB rezervleri artırılmaya devam edilecektir. Politika çerçevesinin, döviz piyasalarında arz ve talebin sağlıklı ve istikrarlı bir denge içinde serbest piyasa koşullarında oluşumuna katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
TCMB, fiyat istikrarını kalıcı şekilde tesis etme hedefi doğrultusunda geliştirdiği Liralaşma Stratejisi’ni kararlılıkla uygulamaya devam edecektir. Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde oluşturulan yüksek eşgüdümün desteğiyle tüketici fiyatları yıllık artış oranının Enflasyon Raporu öngörüleriyle uyumlu düzeye gerilemesi sağlanacaktır."