Mata’da direniş sürüyor: ‘Biz de çocuklarımıza oyuncak alabilmek istiyoruz’
Mata Otomotiv’de yüzde 25’lik ek zam ve iş güvenliğindeki şartların iyileştirilmesi talebiyle başlayan direniş 8’inci günü geride bıraktı.
Ersan Kınık
İş sağlığı ve güvenliğindeki şartların iyileştirilmesi ve ek zam talebiyle iş bırakan İstanbul Tuzla’daki Mata Otomotiv işçilerinin direnişi devam ediyor. Birleşik Metal – İş üyesi işçiler, direnişlerinde 8’nci gününü geride bırakırken, yüzde 25’lik ek zam taleplerinin karşılanmasını istiyor.
Mata yönetimi tarafından fabrika önüne gelmeleri engellenen Mata işçileri, Tuzla Organize Serbest Bölge önünde eylemlerine devam ediyor.
Türkiye İşçi Partisi üyeleri de Mata Otomotiv'deki direnişe destek ziyaretinde bulundu.
Direniş sürecine dair İleri Haber’e konuşan Birleşik Metal – İş İstanbul 1 No’lu Şube Mali Sekreteri Can Emrah Ülgü, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri başta olmak üzere iş yerinde uygulanan mobbing, taciz, tehdit ve şantajlar sebebiyle 26 Şubat’ta 6331 sayılı yasa uyarınca işçilerin, işten kaçınma haklarını kullanarak iş bıraktıklarını söyledi.
‘MATA İŞVERENİ YANILGI İÇERİSİNDE’
Mata işvereninden geride bırakılan 8 günde taleplerine yönelik olumlu bir karşılık alamadıklarını ifade eden Ülgü, “Tam tersine işçilere sürekli tehdit, şantaj içeren mesajlar gönderildi” dedi.
Mata işvereninin “yanılgı” içerisinde olduğunun altını çizen Ülgü, şöyle konuştu:
“Mata işvereni şöyle bir yanılgının içerisinde; baskıyla, zorla, şantajla ve özellikle işten atma tehdidiyle Mata işçisinin geri adım atacağını, taleplerinden vazgeçeceğini düşündü. Fakat bunun böyle olmadığını, direnişimizin 8’inci gününde sizler de görüyorsunuz.”
İş bırakma eylemlerinin mücadele boyutunun yanı sıra bir de müzakere boyutu olduğuna dikkat çeken Ülgü, “Mata işvereninin müzakere boyutunu yaşamak ve yaşatmak istemediği yönünde bir tutumu var” dedi. Ülgü, şöyle devam etti:
‘TALEPLERİMİZ KARŞILANMADAN ASLA FABRİKAYA DÖNMEYECEĞİZ’
“Eğer bu şekilde devam ederlerse şu bilinmelidir ki işçiler direnişi azimli bir şekilde büyüterek devam ettirecek. Burada sayımız her geçen gün artıyor. İyi bir organizasyonumuz var. Temsilcilerimiz başta olmak üzere komitemizdeki arkadaşlar ve tüm işçilerimiz bu dayanışmayı bu direnişi destekliyorlar. Tekrar söylüyorum işten atılma mesajı gelen arkadaşlarımız da dahil burada bir tek arkadaşımızı geri bırakmadan, ekonomik olarak taleplerimiz yerine getirilmeden ve işçi sağlığı, iş güvenliği tedbirleri alınmadan asla fabrikaya dönüş yapmayacağız.”
‘BİZ DE ÇOCUKLARIMIZA OYUNCAK ALABİLMEK İSTİYORUZ’
Ülgü’nün ardından İleri Haber’e konuşan Mata işçisi Mustafa Saygın ise şunları söyledi:
“İçeride mobbing, baskı nedeniyle tabiri caizse insanların artık bıçak kemiğine dayandı, hatta içine kadar girdi. Sabır kalmadı, bu yüzden buradayız. Yüzde 25 ek zam talebimiz ve iş güvenliği konusunda iyileştirmeler istiyoruz.
İşten çıkarılan arkadaşlarımız var. İşten çıkarılma sebepleri çok komik, kendi kendilerini küçük duruma düşürüyorlar. Yok hırsızlıkla suçluyorlar, yok patronu rencide ediyorlar… Siz de buradasınız, görüyorsunuz, kimseyi rencide etmeden hakkımızı arıyoruz.
Aldığımız maaşlarla geçinemiyoruz. Faturalarımız üst üste biniyor, ödeyemiyoruz. Kredi kartlarıyla geçiniyorduk onlar da bitti tükendi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Biz de çocuklarımıza oyuncak alabilelim, faturalarımızı ödeyelim, rahat geçinelim istiyoruz. O, istediği gibi çocuklarına ev, araba alabiliyorsa biz de bir oyuncak alabilelim. İstediğimiz sadece bu yani.”
‘SOLUNUM SIKINTISI YAŞAYAN ARKADAŞLARIMIZ VAR’
Saygın’ın ardından konuşan bir başka Mata işçisi Eray Yıldız ise 30 arkadaşının işten çıkarıldığını ve onlar işlerine dönene kadar talep ettikleri zamları alsalar dahi eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti. Yıldız şu sözleri kaydetti:
“Mevzu nihayetinde paraydı ama şu andan itibaren gurur meselesine döndü. Parayı alıp da içeriye girmemiz bu saatten sonra olmaz. Arkadaşlarımızın da işe dönmesini bekleyeceğiz.”
İş güvenliği konusunda fabrika içerisinde önemli sağlık sorunlarının yaşandığına dikkat çeken Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:
“Ben preste ayırıcı su kullandığı için ciğeri patlayan insan gördüm. Karbon kullanımı nedeniyle solunum sıkıntısı yaşayan insanlar var, ben şahsi olarak yaşadım, çok yaşayan insan da var. Avrupa’da kullanımı yasakmış bu maddenin. Biz buna rağmen dişimizi sıkıyoruz ama patron, sadece yüzde 25 – 30’luk zammı bize çok gördü.”
‘İNSANİ OLARAK DEĞER GÖRMÜYORMUŞUZ’
İnsani olarak değer göremediklerine dikkat çeken Yıldız son olarak şunları söyledi:
“Maddiyatı da bıraktık insani olarak değerimiz yokmuş. Bir arkadaşımızın babası vefat etmişti. Ona 10 bin lira destek vermişlerdi yola gidip gelsin diye. Maaşından da her ay 2 bin TL keseceklerdi. Bugün bütün parasını kestiklerini öğrendik, hesabına 1500 TL para yatırılmış. Çocuğu var, kirada oturuyor ne yapacak bilmiyoruz.”