LGBTİ+’lara polis işkencesi
Polis işkencesine uğrayan LGBTİ+’lar ve kadınlar tarafından açıklama yapıldı.
Hak savunucuları, geçtiğimiz hafta İstanbul Kadıköy’de LGBTİ+’lara ve kadınlara taciz, karakolda polis işkencesi ve süregiden şiddete karşı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı yaptı.
İşkenceye maruz bırakılanlardan Ameda Karakuzu, 12 Ekim’i 13 Ekim’e bağlayan gece Kadıköy’de iki erkek tarafından uğradıkları tacizi müteakip süreci şu ifadelerle aktardı: “Kadın ve LGBTİ+ arkadaşlarımız maruz bırakıldıkları tacizin ardından evlerine doğru ilerlemek isterken, kendilerini taciz eden erkeklerden biriyle bir polisin koştuğunu görmüşlerdir. Aynı zamanda arkadaşlarımızın olduğu noktaya üç-dört polis aracı gelmiştir. Kim olduğu belirsiz olan, sivil kıyafetli bir kişinin arkadaşlarımızdan birinin kafasına yumruk atması ve birkaç polisin diğer bir arkadaşımıza ters kelepçe yapması ile şiddet başlamıştır. Polisler arkadaşlarımızı tekme ve yumruklarla, yakın mesafeden sıktıkları biber gazıyla ve ters kelepçeyle işkencede bulunarak gözaltına almışlardır.”
‘BİR MÜVEKKİLİN BİLEĞİ KIRILMIŞTI’
Kaos GL’nin haberine göre, işkence esnasında memeleri açılan kadınlara kıyafetlerini düzelten, biber gazından fenalaşan astım hastasına çantasındaki ilacını almasına izin vermeyen polisler olayın üstünü örtmeye, her şey normalmiş gibi göstermeye çalıştı. Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) Av. Düşün Altuntaş, “Müvekkillerin vücutlarında çok net darp izleri vardı” diyerek olayın hukuki boyutunu şöyle aktardı: “Polislerin nöbet değişimi beklendi. Diğer ekip geldiğinde sanki saatlerce işkence yapılmamış, amirlik tuvaletinde biber gazı sıkılmamış gibi bir ortam yaratmaya çalıştılar. Ancak müvekkillerin vücutlarında çok net darp izleri vardı. İki müvekkilin ayaklarında ayakkabıları yoktu. Bir müvekkilin bileği kırılmıştı.”
‘TÜM LGBTİ+’LARA YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR’
Sosyal Politika Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nden (SPoD) Oğulcan Yediveren ise konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu: “Bu saldırı tüm LGBTİ+’lara yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırıya hep beraber karşı duracağımızı da herkesin bilmesini isteriz. Bu koşullar altında bu saldırının yeni anlamları da var. 2015’ten beri hükümetin sürdürdüğü düşmanlık siyasetinin bir sonucu bu saldırı.”
Yediveren, “Artık sürgünün ötesinde tamamen yok etme amacı güden saldırılarla karşı karşıyayız” diyerek özgür ve eşit olmak isteyen herkese seslendi: “Bugün buna karşı ses çıkartamazsak, buradan geri dönüş yok.”
NE OLMUŞTU?
12 Ekim’i 13 Ekim’e bağlayan gece, İstanbul Kadıköy Yeldeğirmeni’nde LGBTİ+’lar ve kadınlar sokakta evlerine yürürken iki erkek tarafından taciz edilmiş, ardından karakolda işkence görmüştü. Sokakta taciz edilen LGBTİ+’lar ve kadınlara polis işkence uygulamış, bir kişinin kolu, bir kişinin dişi, bir kişinin de kulak kıkırdağı kırılmıştı.