Küçük pofuduk gri bir mesele

Küçük pofuduk gri bir mesele

Yaşam mücadelesinin zorlu yolculuğunda sevginin ve güvenin kapılarını açmak yaşamın bizleri saran tarafı. Ve elbette canlıların yavruları; en çok onların şefkati sarmalıyor yaşamı...

Umut Dağlar

Güvenmek her yaş döneminde ve belki de her canlı için zor bir mesele. Kazanmak için sayısız aşamadan geçmek, bu güveni korumak için de sürekli olarak çabalamak gerekiyor. Ve ne yazık ki tek bir anla darmadağın olabiliyor; yaraları onarmak, kırgınlıkları rafa kaldırmak oldukça zorluyor herkesi. 

Yaşama gözlerimizi açtığımız andan itibaren bizlere verilen bakımla ve yaşantılarımızla birlikte kazandığımız temel güven duygusu salt insanlara özgü değil elbette. Hayvanlar da korunmak, yaşama dair güveni sağlamak ve yaşam mücadelelerini sürdürmek durumundalar. Ve insanlarda olduğu gibi onların da yaşamdan yaralı birçok tarafı var. Tıpkı küçük gri pofuduk tilki gibi...

Ormandaki büyük yangından sonra ailesini kaybeden küçük pofuduk gri tilki, orman sakinleri tarafından yuvalarına kabul görmezken, Anne Karaca'nın ona elini uzatmasıyla bir aileye sahip oluyor. Kulaklarında "Tilki her zaman tilkidir." yankılansa da sık sık, yeni ailesinin güvenini kazanmak için her şeyi yapıyor. Pofuduk tilki, koşulsuz kabulün bir parçası olmak adına Karaca ailesinin gerçek üyelerinden biri olmak istiyor. Fakat bu isteğinin yaşamın ve doğanın dengesi içinde karşılanması kolay bir şey değil. Mavi Göz, yani küçük pofuduk gri tilki, Karaca ailesine uyum sağlamaya çalışırken tarla faresinin ortadan kaybolmasıyla "Tilki her zaman tilkidir." cümlesine tekrar tosluyor. Ve kırık kalbiyle ailesini aramaya koyuluyor.

Karaca Olmak İsteyen Tilki, sayfalarında bir yaşam mücadelesinin heyecan dolu yolculuğunu barındırırken birçok noktanın altını çiziyor: Sevginin, korunmanın, koşulsuz kabulün ve güven duygusunun her canlı için vazgeçilmez; tüm bu duyguların ve bunları hisseden her canlının bu duygulara karşılık bulmasının ne derece hayati olduğunun...
Orman hayvanlarının yaşam mücadelesi yolculuğunda sayfaları çevirdikçe elbet "ikiayaklılara" da rastlıyoruz. Yaşamın tehdit dolu tarafını, insanın doğa üstündeki acımasız gücünü bir kez de orman hayvanlarının gözünden görüyoruz. Aynı zamanda sayfalar akıp giderken ikiayaklıların henüz büyümemiş olan yavrularının şefkatinin hayat kurtarıcı olduğuna rastlıyoruz. Çocukların şefkatli yanının kollarında en gaddar olanın bile sarmalanmasını görüyoruz.

Karaca Olmak İsteyen Tilki; bizleri eşsiz bir yolculuğa çıkarırken yaşamın karmaşık ve zor tarafını, sevginin ve sarılmanın rahatlatıcı yanını ve elbette güven duymanın, ait hissetmenin evrensel olduğunu hatırlatıyor bizlere.

Sevginin ve güvenin vazgeçilmezliğinde Mavi Göz'ün yolculuğuna eşlik ederken en çok kendimize sarılacağız...

Künye: Karaca Olmak İsteyen Tilki, Kirsten Boie, Çev. Mine Kazmaoğlu, Günışığı Kitaplığı, 2021, 200 sayfa.

 

DAHA FAZLA